Kirli geçmiş

3 0 0
                                    

F:İyi misin?

V:Az önce...

F:Bir adam saçma sapan konuştu ve sende..

V:Onu yaktım.

Kafamı kaldırıp gökyüzündeki yıldızları incelemeye başladım.

V:Bunu yaparken daha önce de yaptığımı hatırladım.

Bu sefer Five kaşlarını çatmış bana bakıyordu.

F:Devam et.

V:Ama bir insan değildi. Bir ders kitabıydı.
Matematik dersindeydim. Sorulan soruyu bilememiştim. Hoca da beni sınıfta rencide etmişti. Bende hocaya sesimi yükselttiğimde hoca "Yetimhanede büyüyen bir kızdan ne bekleyebilirsin ki!" diyip elindeki matematik kitabını masaya atmıştı ve bende onu orda yakmıştım. Yangın alarmı çalmış, her yer suydu.

F: Peki ya ertesi gün? Biri sana birşey dedi mi?

V: Hayır. O gün okuldan kaydım silindi. Yetimhanede hocaya sesimi yükselttiğim için 1 hafta ceza odasında kaldım.

F:Orası neresi?

V: Yetimhanedeki bir oda. Orası... orası çok karanlık, çok korkunç , çok berbat bir yer.

Gözlerimin dolduğunu hissettim ve ellerim ile yüzümü kapadım.

F:Veronica sakin ol.

V: Ben daha çocuktum Five. Çocuktum.

F:Yaşın kaçtı?

V: 9

Birkaç dakika sessizlik oldu.

V:Klaus. Klaus nerde? O en son aşağıdaydı. Ya ona bir şey olduysa?

F: Ona bakıp geleyim.

Işınlandı ve 2-3 dakika içinde geri geldi.
Hızla oturduğum yerden kalktım.

V: Nerede?!

F: O iyi, herkes iyi. Otur hadi.

Beni yere oturtup kendisinde oturdu.
Derin bir nefes aldım ve bir soru soracakken Five fark etmiş olmalıkı daha sormadan cevap verdi.

F: O adam da iyi. Sadece saçları yanmış.

V:*sessizce* Daha fazlasını hak ediyordu.

F:Evet haklısın.

Şaşkınca ona baktım ve zorca gülümsedim.

F:Bir şey getirdim. Belki kafanı dağıtmana yardımcı olur.

Ceketinden 2 şişe çıkardı.
Hiç düşünmeden birini alıp içtim.

V: Iy bu çok acı!

F: Sadece bunlar vardı. İstersen birde bunu dene.

Elindeki diğer şişeyi uzattı. Onu alıp içtim. Bu daha iyiydi.

V:Saol bu daha iyi.

Elimdeki acı şişeyi ona uzattım.

V: Bunu içebilir misin?

F: Tabi içerim. Alışığım.

V:Bağımlısın!

Öyle ciddi sormuştum ki ben bile ilk kendimden korktum.
Sırıtarak bana döndü ama dokunsam hüngür hüngür ağlayacak gibiydi.

F:Bağımlı değilim. Sadece.. onunla çok içerdik,*gülümseyerek* hatta şuan senin içtiğin onun en sevdiği tattı.

V:Ow üzgünüm.

F:Sorun değil.

V: Onu çok mu merak ediyorsun?

F:Sen olsan etmez miydin?

V:Ederdim. Ediyorum da.

F: Ne?

V:Benim de hatırlayamadığım birisi var. Ve bu beni deli ediyor. Onu hatırlıyorum ama hatırlamıyorum. Bu.. bu çok karmaşık.

Five şişesini uzattı. Bende şişemi onun şişesine vurdum ve aynı anda kafamıza diktik. Bu an... bu an çok tanıdıktı.
Aynanda gülmeye başladık. Çok güzeldi bu an.
İçim de bir gariplik vardı. Güzel bir gariplik.

Klaus koşarak geldi. Aynı anda ona döndük.

F: Klaus iyi misin?

K:İyiyim Tabiki Fifiyyy... Aşağıda bir adam yandığ veğ siz yoksunuz! Pufff!

Kendimi tutamayıp tekrar gülmeye başladım.

F: Noldu size ya.

V:*gülerek*Hadi ama fifiyy!

F: Hadi kalk Veronica. Akademiye gidiyoruz!

V: Aaa hiç eğlenceli değilsin fifiyy...

K:Bu kızı sevdimğ!

F: Off! Veronica! Klaus! Düzgün davranın!

K: Yaşlı adam sinirlendi yineğ.

Ayağa kalktım tam düşecekken Five'ın koluma yapıştım.

F:Güzel. Klaus sende tut kolumu.

Klaus Five'ın dediğini yaptı ve Five bizi Akademiye ışınladı.

Unutulan Numara (eight)Where stories live. Discover now