26. Bölüm

376 27 46
                                    

Bahadır Sağlam-Kır papatyası


Ege'den Hazal'a gelsin

"Düşmedi mi hâlâ cemre başına?
Geçmedi mi yağmurun ıslak kokusu?
Var mısın bu yolda, yanı başımda?
Yasla ruhunu bana kır papatyası"

"Düşmedi mi hâlâ cemre başına?Geçmedi mi yağmurun ıslak kokusu?Var mısın bu yolda, yanı başımda?Yasla ruhunu bana kır papatyası"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sabah okul bahçesi hazal:

Bugün erkenden uyanmıştım bu yüzden de okula her zamankinden erken gelmiş bahçede bizimkileri bekliyordum. Hepsinin gelmesine daha var olduğu için çantamdan kitabımı çıkartıp okumaya başlamıştım. Kitabımı ya üzgün olduğum da yada sıkılınca okurdum. Şuanda da sabah öğrendiklerimden dolayı hiç iyi değildim.

Bir süre kitabımı okumaya çalışsam da aklımı veremiyordum. Okumaktan vazgeçip kitabımı sinirle çantama koymuştum.

"Bakıyorum da benim prensesim bugün ters tarafından kalkmış." Ege'nin sesini duymamla kafamı yukarı doğru çevirmiştim. Gözlerim anında Ege'nin gözleriyle buluştuğun da gülümseyerek yüzüne bakmıştım. Ege her zaman bana iyi gelen şeylerden biriydi ve şuanda onun görünce bütün sinirim gitmiş yerini huzur kaplamıştı.

"Ege sevgilim." Hızlıca ayağa kalkıp ellerimi boynuna dolamış sımsıkı sarılmıştım. Ege de ellerini belime yerleştirip dudaklarını yanağıma bastırmış kocaman bir öpücük kondurmuştu.

"Hazal'ım sen iyi misin?" Ege'nin kurduğu cümleyle gözlerim ister istemez dolmuştu. Kafamı boynundan kaldırmadan mırıldanmıştım.

"İyiyim sevgilim." Ege buna inanmamış olacak ki bir eli belimden çekilmiş yüzüme koymuştu.

"Hazal yüzüme bakarak söyle." Yüzlerimizi aynı hizaya getirdiğinde dolmuş olan gözlerimle karşı karşıya kalmıştı.

"Ege." Dudaklarımı aralayıp sadece ismini söylemiştim.

"Hazal güzelim ne oldu ." Ege'nin kurduğu cümleyle tutuğum göz yaşlarım gözlerimden firar etmişti. Ege ağladığımı gördüğün de beni kendine çekip sımsıkı sarılmış saçıma küçük küçük öpücükler kondurmaya başlamıştı.

"Ağlama güzelim ben senin göz yaşına kıyamam." Ege hem hazal'ın saçını okşuyordu hemde burnuna dolan kokusunu içine çekiyordu. Hazal ise kafasını ege'nin göğsüne yaslamış hıçkırıklar içinde ağlıyordu. Bir kaç dakika ayakta öylece durduktan sonra ege hazal'ın elini tutup banka geri oturtmuştu.

"Hazal'ım hadi anlat bana ne oldu? Neden ağlıyorsun?" Ege sanki karşısında ağlayan bir bebeği varmış gibi soruyordu. Ege de berkte çağrıda sevgililerini bebekleri gibi seviyorlardı. Kırmadan,üzmeden, incitmeden. Şuan ise ege hazalı incitmeden neler olduğunu öğrenmeye çalışıyordu.

~Beni Bırakma~ZeyÇağ~(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin