9.Duvarlar

120 11 41
                                    

Eğer çocuk olsaydım kendime diyeceğim tek sözüm vardı; sana anlatılan masallara asla inanma.

...

Not;BU OLAYDA GEÇEN CİNAYET, CİNAYET MAĞDURU İSİMLERİ, OTOPSİ RAPORU TAMAMEN KURGUSAL VE UYDURMACADIR.

Ruhumda olan yaralardan habersiz olan bir adam bana nefesi ile yarabandı oluyordu.

O an nerede, hangi anda, hangi konumda olduğuma anlam veremiyordum. O anın verdiği etki ile kasıklarım sızlarken gözlerim otomatik olarak kapanmıştı.

Tam karşılık versem mi ikileminde kalsam da, gözlerimi açtım. O an dudakları, dudaklarımı kamufle eden adam gözlerini hiçbir saniye kırpmadan beni izliyordu.

O an ayılmama yardımcı olmuş ve hızlıca dudaklarımı onun üzerinden çekip karnının üstünden kalkmıştım.

Anın verdiği şok etkisi, hemde nefesimin benden sömürülerek alınması sonucu havaya ihtiyaç duydum.

O an bana sırıtarak bakan Pars ile bir küfür savurudm.

"Sakatmısın? Amına koyayım ne yapmaya çalışıyorsun sen! Aptal herif."

Daha ana bacı da söverdim ama şaşkınlığım bu durumu ört pas ediyordu.

Pars" Benden kestiğin her nefesi misliyle geri alıyorum" dedi muzip bir gülümsemeyle.

Lanet adam! Niye bu kadar gıcık olmak zorunda ki?

Deniz"Siktir!" Dedi.

Doğru ya Denizde buradaydı, cidden tam kendimi façalamak için iki nedenim var artık.

Deniz "Lan!...lan! Siz öpüştünüz? Nasıl lan!"

Buna anlam veremiyor, ve kavramak için uğraşıyordu.

Sinirle soludum "Teknik olarak öpüşmedik. Öpüşmek karşılıklı yapılan eylem ve lanet olası sik kafalı patronun beni zorla öptü!" Dediğimde cidden küplere binmiştim. Deniz ise hala idrak edememiş halde bir bana, bir de Pars'a bakıyordu.

Pars "küfür ettiğini göz önünde bile bulundurmak istemiyorum, ve sende geri çekilmedin?"Dediğinde ben dururmuyum, hemen lafa atladım.

"İnanın sizinde biri dudağınıza 'lap' diye yapışsa sizde şoktan başta çekilemezdiniz!"

Pars "Dudağıma eğer sen 'lap' diye yapışsan, emin ol ben karşılık verirdim."dedi suratında ki sırıtışı bozmadan.

Sınırları zorluyordu, fazlasıyla. Elimde olsa şuan anlının çatından vurabilirdim.

Şuan ortamda ki bana dönen okları yöneltmem lazım dı.

"Deniz?" Dediğimde, Deniz daldığı yerden kafasını hışımla bana kaldırdı.

Şuan keyfimi bozamazdım, beleş yemek yiyecektim.

"İddiayı kaybettin, hangi mekana gidiyoruz?"

Bu sorunun ardından bilinci açılmış, ve giden parası için bir küfür savurmuştu.

HEDEF (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin