13. Kafes

86 12 32
                                    

Her baba evladını sever ama kız çocukları daha fazla sevgiye muhtaçtır. Babanın dolduramadığı sevgiyi, bir serseri doldurmaya kalkar. Zira sevgiyi tanımayan bir insan, her ilgiyi sevgi zanneder. Ve sevgiyi tanımayan bir insan, sevmesinide bilmez.

...

O gece sadece 2 saat uyuyabildiğimi hatırlıyorum, boş tavanda ki bütün pürüzleri saymıştım baştan başlayıp. Zaman geçmek bilmiyordu lanet olsun

Saat 4.24'tü telefon ekranına baktığımda, daha fazla yatakta kıvranmak istemediğimden hızlıca ayaklandım.

Koridor sessiz ve sakindi, kış aylarında olduğumuzdan dolayı hala karanlıktı dışarısı. Çıplak ayaklarımı sürte sürte gezdim mutfağa giden her bir yolu. Karnım sırtıma yapıştı desem yeridir.

Aşağı kata indiğimde mutfağın ışığı yüzüme çarptı, kim bu saatte uyanık olur ki.

Mutfağa girdiğimde karşılaştığım tek şey viski şişesini dikleyen Günaydı. Mutfak masasının üstünde de kültablasının üstünde tüten sigara. Benim geldiğimi anlamış olacak ki ağızından çekti şişesini.

Sabahın köründe ne bu alkol aşkı?

Pars "Günaydın" dediğinde dalga geçtiğini düşündüm ama ciddiydi.

"Şu camdan bak bakayım aymış mı güneş?" Dediğimde gülümsedi, çok güzel gülüyor namussuz.

Pars "Güneşin doğmasını anlamam için camdan bakmama gerek yok, benim güneşim doğdu." Dediğinde göz kırptı.

Cidden güneşinmiyim yaa

"Yaaa şapşikk... dememi bekliyorsan avucumu yalarsın, ve çok iğrenç bir etkileme tekniğiydi." Dediğimde hala gülümsemesinden ödün vermiyordu, hoşuna gidiyordu bu tavırlarım.

Pars "Sanırım tek avucun ile yetineceğimi sanmıyorum, Bozkurt." Dediğinde karışan saçlarımı düzeltmekte olan ellerim durdu.

Bu etkileme yöntemi daha iyiymis.

Pars "Sanırım etkilemek için doğru tekniği kullandım?" Dediğinde bir yudum daha aldı önünde ki viskiden.

"İnanamıyorum sana... senin gibi aptal bir adam görmedim, olgunlaş biraz"

Pars "Dedi tiktok ergeni"

Az önce ne güzel cilveleşiyorduk aman sıç ağızına Birgen.

Göz devirerek buraya ne için geldiğimi hatırlayınca dolaba yöneldim. Sebze ve yemek yapmak dışında bir bütün olan yemek göremediğimde yüzümü buruşturdum.

"Sen nasıl zengosun ya, yemeğin bile yok dolapta. Senin yüzünden yavrucağım aç kalıyor" diyerek karnımı tuttum.

Bu hareket sadece Parsın gözlerinin büyümesine yaradı.

Pars "Hamilemisin!" Dediğinde bende sasırdım.

Ben midemi kızım diye severdim, hamilelik nereden çıktı!

"Höst ulan! Ne hamilesi, sensin hamile." Dediğimde hala salak gibi bakıyordu.

Afallayan Parsı uyandırmak için bir teklif sunacaktım.

HEDEF (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin