HEDEF (+18)

2.Sehirin Poligonlari

Her insan yaşamak ister neden ölmek istesin ki. Ben yaşamak istemiyorum çünkü ölü biri yaşamayı dileyemez...

...

"Bütün eşyaları topladım fazla birşey bulamadım, kız her şeyi yok etmekte başarılı olmuş ben size bilgileri hemen aktarırım" diyen Çağlanın sesi ile kalktım. Başım çatlıyor du.

"Günaydın, kiminle konuşuyorsun?" Dediğimde irkilerek döndü bana.

"Abim ile konuşuyorum "dedi, fazlamı tedirgindi yoksa bana mı öyle geliyordu, anlayamadım. Uyku mahmurlugu yüzünden fazla sorgulamadım.

Mutfağa geçip bahtımdan kara bir kahve hazırladım. Kendime geldiğimi hissettiğinde, gece yarısı uykumda yaptığım plan ve bilgileri tartacak ile koyuldum.

...

Akşam saatlerinde mekana geçtim, geçmeden önce rolüne bürüneceğim kadına benzemek için baya çaba sarf etmiş, terimi yüzmüstüm resmen.

Mekan baya genişti, fazlasıylada popülerdi. Kuyrukta epey olmasada baya kişi vardı.

Kapıda duran korumaya daha yaklaştıktan bir süre sonra sıra bana geldi.

"İsim?" Diye sordu,tabletinden kafasını kaldırmadan.

"Ich werde für die Show engagiert, die heute hier zu sehen sein wird. Ich bin eine Stripperin, Jenna Stone"
(bugün burada olacak gösteri icin kiralandim striptizciyim, jenna stone) dedim almanca.

Adam konuşmam ile bana baktı ve boydan boya süzdü. "Bu kadar güzel almanlarmı varmış"dedi Adıyaman tütünü içmiş adamcık, o boktan sesiyle.

"Verzeihung?"
(Afedersiniz?) Türkçe bilmediğimi tamamen kavrayınca, sıradakileri bekletmemek amacıyla içeriyi eliyle gösterdi. Ahmak adam valizi bile sormadı.

Hızlıca kulise geçip jennayi bekledim.
Gerçek jenna arkadan girmişti sevgilisi burda çalışan bir elemandı kimse bilmiyordu tabi ki gizlice içeriye sokmuştu, iş bitince jennaya parasını verecektim ve güzel çenesini kapatıcaktı.

"Sagol jenna bundan sonrasını ben hallederim sen sahneni al, bekletme. Daha fazla işkillenmesinler" dedim. Jenna ikiletmeden çıktı odadan. Hızlıca silahı alıp asma ipinden boynuma astım.

Duvara iyice yaklaşıp kulağımı yasladım. Boşluk yeri bulabilmek için elimle duvara vurdum.

2 dakikanin sonunda"Hele şükür ya"

Bulmuştum kapıyı,iki elimide yerleştirip hafifçe ittirdim,duvar hafifçe geriye itildiğinde duraksadım.

Duvardan elimi çekince direkt olarak duvar, kapıya dönüşüp geriye doğru açıldı.

Uzun bir koridor sonundada asansör vardı, bomboştu. Hızlı ama bir o kadarda yavaş adımlar ile uzun koridoru asansöre kadar takip ettim. Tek ses botlarımın çıkardığı tok seslerdi.

Asansöre binip en üst kat yani 4. Kata bastım. Asansör yavasti uzun zamandır kullanılmıyordu sanırım,çünkü tozdan boğulacaktim.

Asansör durduğu an kendimi dışarıya attım.

Baya geniş bir loca ve gorkemliydi. Burayi unuttuklarına yemin edebilirdim. Etrafa iyice bakındım,cam kenarına yaklaşınca aşağıda ki gorünen insanlara baktom, büyük bir hararet ile konuşuyorlardi. Konuşsunlar bakalım birazdan hararet kalıcakmıymış.