Ve o anda donup kaldı... Zeminde çöküntüler olmuştu. Sanki evin içinde doğal afet yaşanmış gibiydi. Jon düşünceleri arasında kaybolmuş ve donup kalmış bir halde ön kapının önünde duruyordu. Bayan King Jon 'un omzuna hafifçe dokundu. Jon ürperdi. Jon 'u gerçek hayata döndüren Bayan King oldu. Jon Bayan King 'e baktı sonra aklına annesinin çığlığı geldi. Ve, salona doğru koşmaya başladı . İçerde babasını, Ed 'i, ve Toria 'yı koltukta otururken gördü. Ama annesi içeride yoktu. Babası alnından akan kanı siliyordu. Toria ağlıyor Ed de onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Burada cidden ne olmuştu? Ne olduğu anlamaya çalışıyordu. Ama aklına tek gelen burada ne olduğuydu? Binlerce soru aklında Jon 'un uçuyordu. Jon '' Baba burada e oldu?'' '' Jon neredeydin sen sana ihtiyacımız var-'' Toria babasının lafını yarıda kesti ''Abi annemi kaçırdılar''der ve Jon 'un yanına gidip ona sarılır. '' Ne?! kim kaçırdı? Nasıl biri? Neden annem? Neden ben veya siz değil de neden annem?'' Jon un yanağından bir göz yaşı akıyordu. Odaya o anda Bayan King girer. Babası hiç hesapta olmayan birinin evlerinde ne işi olduğun merak eder. ''Jon bu bayanda kim?'' ''Ah doğruya bu Bayan King ormanda leylak toplarken karşılaştım.''. Babası kadına şüpheli bir şekilde bakar. Elen bu bakışı hemen anlar ve ''Siz yeni sahipsiniz değimli?''der konuyu çevirmek için. ''Evet biziz. Neden sordunuz ki?'' ''Ah hiç sadece merak. Şey ben en iyisi gideyim. Sizi rahatsız ediyormuş gibi hissediyorum.'' Jon bu sözün üstüne utanır ve ''Yo öyle bir şey yok. Değimli baba?'' der. Babası başını sallayarak Jon 'a onay verir. Bayan King ''Ben cidden gitmeliyim işlerim var ve şu anda ailevi bir meselenin içinde kalmak istemiyorum. Şey bide demeyi unuttum ormana giderken yanınıza yolluk almayı unutmayın'' der yüzünde küçük bir tebessüm ile. Arka kapıdan çıkar ve geldiği yöne geri gider. Jon, Bayan King evden gittiği gibi hemen olan biteni anlatması için Ed 'in kolundan tutup mutfağa götürdü. ''Hey canım yanıyor! Bırak kolumu!'' kolunu sert bir şekilde çeker ve sendeleyerek geriye doğru gider. ''Anlat kimdi o? Kim annemi kaçırdı? Acele ette anlat tüm olayı!'' ''Bilmiyorum tanımıyorum adamı. Ben sadece üst katta kilerin orda ki kutuları enin yerine aşağıya indiriyordum. Kilerin karşısında bir kapı aralıktı gidip bakmak istedim. Kapıyı açıp baktığımda karşımda onu gördüm bana bakıyordu ve, ve...'' daha cümlenin sonunu getiremeden hıçkırıklara boğuldu. Jo onu sakinleştirmeye çalışırken bir yandan da bu sabah gördüğü adam aklına geldi. Kilerin karşısı da bir kapı olduğunu düşündüğü zaman. Sonradan baktığında kapı diye bir şey yoktu ortada. Jon Ed 'i bırakıp üst kata çıktı. Kapı halanda orada olup olmadığını merak ediyordu. Eğer Ed 'in bahsettiği adam oradaysa, annesi de orada olabilirdi. Ama hangi insan böyle bir şey yapardı ki? Neden, anneleriydi? Ve nede evin içinde saklansın ki? ''Bizden ne istiyorlar'' diye geçirdi aklından. Kilerin karşısına kapı diye bir şey yoktu. Acaba Ed mi yanlış görmüştü? Hayır, hayır olmaz çünkü kendide bu sabah kapıyı fark etmişti. İçinde biri vardı biliyordu. Emindi. Orada bir delik gördü. Hemen deliğim içine baktı çok karanlıktı. Ama sanki bir ışık demeti ona doğru geliyordu. Yada göz yanılsamasıydı? Emin olamıyordu. Şu anda herkese ve her şeye inanabilirdi. Bir anda deliğin içinden ışık çıktı. Ve Jon bir anda geri sıçradı. Deliğin olduğu duvar yerinden oynayıp bir aralık oluşturdu. Jon açılan aralıktan içeri girmek için kapıya doğru gitti. İçeri girip karşısındaki merdivenlerden yukarı çıktı. Karşısına bir koridor çıktı. Bir dizi kapı ve karşısında oyulmuş tahta lambalar ile süslenmişti duvarları. Jon birini açıp içine baktığında kapının içinde küçük bir oda buldu. Ve tam karşısında başka bir kapı daha duruyordu. Kapının sağında duvara asılı kancalarda asılı birkaç eşya duruyordu. Kancalarda asılı eşyalardan birini aldığı gibi kancaların yanındaki kapı bir anda açıldı. Jon bir anda kapının içene çekildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Ev
Misterio / SuspensoSakin bir kasabada nedensiz yere ölen insanlar… Yıllardır içindeki gizemi tüküren bir kasaba… Ölü bedenleri tekrar hayat bulmaya çalışan yitik ruhlar… Ve her odasında sırlar taşıyan bir ev…