Kuzeyin yüz hatlarını böyle hayal ediyordum. Burun piercingi yok ama onu söyleyeyim. Siz daha farklı hayal edebilirsiniz!!
Kuzeyin dilinden;
Ne diyeceğimi ne yapacağımı bilmeden öylece duruyordum. Şu an hatırlaması hiç iyi değildi. Sevdiği kişiden almak istediği bir şeyi benden almıştı...
"Özür dilerim, o an... yaptım işte bilmiyorum." diye kendimi açıklamaya çalıştım. Elim ayağım birbirine dolaşmıştı.
"A... pişman mısın?" dediğinde o an bu an diye düşündüm. Deniz fazla anlayışlı biriydi, belki beni anlardı.
"Değilim ama yapmamalıydım çok özür dilerim."
"Aslında o günden beri aklımda... yani yaptığın. Gerçek mi değil mi ayırt edemedim. Şimdi teyit etmiş oldum." Şaşkınlıkla ona bakarken aslında küçük bir tuzağa düştüğümü fark ettim.
"İlanı aşk etmiş oldum..." dedim ona bakarken, biraz çaresiz olduğumu fark ettim. Herkese reset verebilecekken Denize karşı bu kadar duygusal olmam işime gelmiyordu.
"Öyle oldu." derken sesi titremişti. Ağlamaya başladığını fark ettiğimde dibine kadar girip yüzünü kaldırmaya çalıştım.
"Deniz... hayır, özür dilerim. Gerçekten özür dilerim affet n'olur... Yapma böyle bak bana." ağlamaya devam ederken bana sarılmıştı.
"Kuzey..." ağlarken konuşuyordu ve sesi boğuktu. Onu anlamak için sarılmayı bırakıp yüzüne baktım.
"Ben seni seviyorum. Sen cidden beni seviyor musun?" masumlukla sorulan bu soruya kalbim teklemişti.
"E-evet... nasıl yani sen şimdi benden hoşlanıyor musun? Hani-" sözümü kesmesine sevinmiştim çünkü giderek saçmalayacaktım.
Öyle bir duygudaydım ki ne yapacağımı bilmiyordum.
"Hmhmm... ama hoşlanıyorum değil ben seni uzun zamandır seviyorum." dediğinde gülümsememi tutamamıştım. Sıkıca sarıldım aynı zamanda söyleniyordum.
"Allahım dualarım kabul olmuş haberim yok. Niye önceden demiyorsun ben seni başkasından hoşlanıyorsun sanıyordum!"
"Maymun bile anlardı senden hoşlandığımı." dedi ve kıkırdadı.
"Ne demek o ben maymun muyum?!" derken hâlâ gülüyordum.
"Hayır ama şüpheli." diyerek güldüğünde dayanamadım ama bu sefer sormam gerekiyordu.
"Şimdi... seni öpebilirim değil mi?" heyecanla beklerken iki saniye bana iki asır gibi gelmişti.
"Sanırım." diyerek gözlerini kaçırdığında utandığını anlamıştım.
Elimle yüzünü tutarken parmaklarım dudağında gezdi. Denizin giderek mayıştığını ve utandığını biliyordum.
Üstüne biraz yük verdikçe geriye doğru yaslandı. Yaslandığı yer son bulduğunda yatakta uzanıyordu. Ellerimiz birdi, yavaşça yukarı doğru çıkarıp kafasının hizasında tuttum.
Daha fazla dayanamayacak gibi hissettiğimde kiraz dudaklarını öpmeye başladım.
Kısa bir öpücük kondurup uzaklaştığımda Deniz gözlerini kaçırıp yüzünü duvara döndü. Kızarmıştı, utandığı belliydi ve bu halleri kalbimi okşuyordu.
"Artık sevgiliyiz farkındasın değil mi?" diyerek onu kışkırttım. Sanki daha çok kızarabilirmiş gibi...
"Evet." ağzının içinde gevelediği cevap ile iyice yüzünü yatağa dayadı.
"Anlamadım neyiz biz?"
Bir süre sonra ellerini tutmayı hafiflettiğim anda iyice yana kıvrılıp kafasını gömmüştü. "Sevgili." derken sesi boğuktu.
Bu hallerine gülerken Deniz kafasını çıkarıp bana sinirle bakıyordu.
"Ya içime su serpildi bakma öyle." diyip sarıldım ve sözüme devam ettim. "Şu an benden mutlusu yok. En güzel doğum günü hediyesiydi bu."
"Bende çok korkmuştum... çok rahatladım." diyerek karşılık verip bana sarıldı. Kokusunu içime çekerken ezberlemek istedim.
"Annenlere söylemeyeceğiz değil mi?" dediğinde tüm her şeyden soyutlandığımı fark ettim.
"Hiç düşünmemiştim. Yani sevgili olacağımızı da düşünmediğim için bu kısımları da düşünmemiştim." diyerek kaşlarımı çattım ve biraz düşündüm.
"Önemli olan birlikte olmamız Denizim. Şimdilik söylemeyiz. Ama annem ve babam bizim kararlarımıza saygı duyacaktır." diye açıkladım.
"Haklısın bende öyle düşünüyorum. Ama insan ister istemez bir korkuyor." diyerek elleriyle oynamaya başladı. Panikliyordu fakat gereksiz panikliyordu.
"Sorun yok sevgilim." derken sevgili kısmını hem bastırarak hemde yumuşak bir dille söylemiştim.
Gülümserken aynı zamanda anbean rahatladığını hissettim. Gülümsediği yere gözüm takıldı.
Çok güzeldi... her şeyiyle çok güzeldi.
Gülüşünden öpmek istedim. Dudağının kıvrıldığı yere kaydı gözüm. Gözümün takıldığı yerden öptüm.
"Diğer taraf küsmesin." diye saçmalarken sağ tarafından da öptüm.
"İyi ki doğdun." dedi ve kolları boynuma dolandı. Bu pozisyonda ne kadar durduk bilmiyorum ama öylece uyuyakalmıştık.
Ne diyeyim hayırlı olsun :D bağladım bir şekilde umarım güzel ilerler. Tabii arada kaos da olacak :((
Bu arada söylemeden geçmek istemiyorum. Deprem olan bölgelere çok geçmiş olsun. Elimizden geldiğince yardım edelim. Fakat çok fazla dolandırıcı var bu nedenle Haluk Levent gibi tanınmış insanlar aracılığı ile yardım etmek en doğrusu olur. Umarım herkes iyi olur ve can kaybı az olur. Herkes deprem çantası hazırlasın lütfen. Hazırlıklı olmak her zaman en iyisidir.
Kendinize iyi bakın görüşürüz. :(
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgili Balığım | GAY
Dragoste-B..balığım... sevgili... balığım. Gözyaşları yanaklarından kayıp giderken sayıklıyordu küçük çocuk. Düşünemiyordu o an. Annesinin koşarak uzaklaştığını gördü. Ağlaması şiddetlendi fakat arkasından koşamadı, olduğu yere çivilenmiş gibiydi. Koşsa da...
