1. Bölüm

48 3 0
                                    

Kumral, uzun düz saçlı, orta boylu, ela gözlü sıradan bir tipim işte. Yani bildiğim tek şey bu. Gözlerimi bir hastane kapısında açtım. Üç doktor başımda durumu çok acil dediklerini hatırlıyorum. Sonra gözlerim kapandı. Şuan başımda bir kadın annem olduğunu söylüyor. Onun için -eğer öyleyse- acı bir durum çünkü onu hatırlamıyorum. Ama ağlıyor, hiç susmadan hemde. Onunda kafası kanıyor. Hemşireler yardım etmek istesede yanımda kalmak için diretiyor.
"İyi misin, konuşabiliyor musun İklim? Beni duyabiliyor musun?"
Duyabiliyordum. Ama konuşmakta zorluk çekiyordum. Kendimi yormak istemediğimden baş parmağımı havaya kaldırıp onayladım ve biraz sırıttım. Kadın -yani annem olduğunu söyleyen kadın- artık mutluluktan ağlıyordu. Acaba gerçekten annem o muydu benim? Bana neler olmuştu böyle? Kafamı kaldıramasamda gördüğüm her yer mordu. Mosmor. Tanrım gerçekten büyük bir kaza atlatmışım sanırım. Çünkü bu acıyı her küçük hareketimde en derinden hissedebiliyorum. Acıkmıştım. Korkak bir sesle;
"Acıktım." diyebilmiştim. Herkes telaşlandı ve o mide bulandırıcı hastane yemeklerinden üç çeşit önüme dizdiler. Aç olmasam asla hiçbirini ağzıma sürmezdim ama öyle bir lüksüm yoktu. Mecbur olarak hepsini sildim süpürdüm fakretmeden. Burası gerçekten sıkıcıydı. Bir an önce buradan çıkmak istiyordum. Lanet olsun çıkıp ne yapacaktım ki? Benim nasıl bir hayatım vardı? Arkadaşlarım, ailem, okulum hakkında en ufak bir fikrim bile yokken bu saatten sonra yaşamıma nasıl devam edecektim?
Bir doktor çenemi oksayıp durumumun çok iyi olduğunu ve en yakın zamanda çıkabileceğimi söyledi. Yürümekte o kadar zorlandım ki tekerlekli sandalyeler olmasa asla hastaneden dışarı çıkamazdım herhalde. Sahi kaç gündür hastanedeydim ki yürümeyi bile unutmuştum? Gerçekten hiçbirşey hakkında en ufak fikrimin olmaması berbat bir duygu. Peki ya şimdi nasıl yapacağım? Suan hiç tanımadığım insanlar arasında, hiç tanımadığım sokaklardan, bilmediğim bir arabayla gidiyorum. Ya gerçek ailem değillerse? Eve gidene kadar sadece arabanın aynasından bana gülümsedi. İşte gelmiştik. Sabırsızlanıyordum ailem hakkında bilgi edinmek için. Evin önünde bir sürü araba vardı. Ne için gelmişti ki herkes? Tabii ya benim için. Ya da annem için. Yani öyle bildiğim insan için. Sonuçta bir kaza atlatmıştık. Ne kazası bile olduğunu bilmediğim bir kazadan iyi kurtulmuştuk. Ve ailem beni merak etmişti. Eğer gerçek değilse bile bazı insanların beni merak etmesi şimdiden beni heyecanlandırdı.

RüyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin