1. Bölüm

107 8 2
                                    

"Beş lira hanfendi"
Her annemi düşündüğümde zihnimde sesi yankılanan kadının söylediği sözlerdir bu.İlk nefesimi alırken bana bakan kadın ile yaşadığım son 5 dakikadan bir parça.On iki yıl olmasına rağmen kalbim her zamanki gibi bu anılarla sızlıyor.Hiç bitmek bilmeyen 12 yıl.Zamanın geçmek bilmediği,hayatımın en zor günlerini geçirdiğim,çocukluğumu tıpkı saçları iki yandan pembe parlak tokalarla bağlanmış,mavi çizgili elbisesi ve kahverengi peluş ayıcığı olan normal bir kız çocuğu gibi geçiremediğim senelerdi.İşte küçük bir hata sebep olmuştu tüm bunlara.İnsanın elinde olmayan bir hata.12 yılı bir film şeridi gibi geçiriyorum gözlerimin önünden.

Yıl 2002.Daha yeni dört yaşıma bastığım anlar.Annem ile halk arasında popülerliği bitmek bilmeyen sosyete pazarındaydık.Tokaların bulunduğu tezgahın önünden geçiyorduk.Kız çocuğu olduğumdan ve maviye karşı bir sempati duyduğumdan doğal olarak gözüm siyah puantiyeli mavi kurdeleli tokaya dalıyordu.Birkaç saniye sonra tokanın yanındaki diğer mavi saç bağlama bantlarına bakmaya başlamıştım.Gözlerimde umut ışıkları saçarak elini tuttuğum anneme bakmıştım.O bana çoktan bakıyordu.Gözlerimi masumca açmıştım.Tam tokaları bana almasını isteyecekken sözümü kesmişti.Sıcacık bir gülümsemeyle"Hangisini almamı istersin kızım?"demişti bana.O an içimde kelebekler uçuştuğunu hissetmiştim.İşaret parmağımla kurdeleli tokayı göstermiştim.Annem ilk önce tokaya bakmıştı.Sonra da tokayı eline alıp incelemeye başlamıştı.Tokayı açarak sarı dalgalı saçlarımı aralamıştı.Araladığı yere nazikçe tokayı taktıktan sonra ellerini göğsünde bağlayıp bana bakmıştı."Mavi de pek yakışırmış benim sarı çiçeğime."Annemin bu sözlerimi seviyordum.Hep sevecektim de.Annem tezgahtar kadına yönelip fiyatını sormuştu."Beş lira hanfendi".Kadın, fiyatı söyledikten sonra annem ipini eline doladığı çantasından birkaç bozukluk çıkarıp kadına vermişti.Toka alışverişi bittikten sonra sebzelere yöneldik.Annem benden önde gidiyordu.Yüzlerce insan içerisinde onu takip etmek zordu.Elindeki poşetlerden dolayı elini tutamazdım.Bir süre sonra annemin çantasından cüzdanının düştüğünü fark etmiştim.Eğilip insanların ayakları altında ezilmeme rağmen cüzdanı almaya çalışıyordum.Tam alacakken cüzdanın üzerinde bir el görüvermiştim.Bir adam eli.Cüzdanı tuttuğu gibi almıştı.Şoka uğramıştım.O cüzdanda annemin önemli şeyleri vardı.Kimliği,parası,birkaç belge...Hepsi onun içindeydi.Bu hırsızın kaçmasına izin vermeyecektim.Elin uzandığı kolu takip etmiştim ve adamın yüzünü görebilmiştim.Adam beni farkettiği anda koşmaya başlamıştı.Ben de kalabalıktan sıyrılarak adamın peşinden geliyordum.Adam sonunda pazar yerinden çıkabilmişti.Çok hızlı koşuyordu.En sonunda siyah bir arabaya binmişti.Annem bana birkaç harf ve rakam öğretmişti.Şansıma arabanın plakası o harf ve rakamlardan oluşuyordu.Adama "Plakanı ezberledim,plakanı ezberledim" diye bağırmıştım.En sonunda arabadan çıkan başka bir adam hızlıca yanıma gelerek beni koltukaltlarımdan tutarak kaldırmıştı.Çığlık atıyordum.Adam beni arabaya götürüyordu.Kafamı çevirdiğimde annemin bağırışlarını çoktan duymuştum.Annem arkamdan koşuyordu.Ama bana yetişemezdi."Anne!"diye bağırıyordum.Annem koşuyordu.Fakat artık çok geçti.

Yıldızlar SiyahtırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin