5

7 2 6
                                    

Annem babamın yanına gitti ve kalp atışlarına baktı. Nefes almıyordu, ölmüştü. Annem kiminle konuşmuştu bilmiyordum.

Odama geçip çantamı hazırladım. Telefonumu biraz kurcaladıktan sonra uyudum.
𝙋𝘼𝙕𝘼𝙍𝙏𝙀𝙎İ
Bugün erken kalktım çünkü telefonuma mesaj geldi. Zaten iyide uyuyamamıştım az olan uykumda gitti.

Mesajı atan Jungkook'du. İyi ki de bir arkadaş oldum. Neyse, acaba onun özel gücü ne...

Jungkook.97:
  Günaydın. Okula birlikte gidelim mi?
                                                                 :roses_are_rosie
                         Olur aslında, yanlız gidiyorum zaten.
Jungkook. 97:
Tamam o zaman. Ben sizin eve gelirim. Birlikte gideriz.
                                                                 :roses_are_rosie
                                              Tamam o zaman, anlaştık.

Yataktan kalktım ve elimi yüzümü yıkadım. Üstümü giyindim, annem zaten akşam gidip öğlen gibi geliyordu. Okulumu seviyorum, öğretmenler iyi. Yani bazıları....

Okulumun adı "special strength school".Özel gücü okulu anlamı,Neyse.

Jennie diye seslendim. "Uyuyorum" diye bağırdı. Evde kimse olmadığı için rahattım.

Telefonumdan Jungkook'a yazdım. Geldiğini söyledi.

Çantamı alıp çıktım. Belki ona özel gücünü sorabilirdim. Ve grup arkadaşlarının da...

Jungkook:Tekrardan günaydın.
Rose:Teşekkürler, sana da. Bir şey sorabilir miyim?
Jungkook:Tabii ki.
Rose:Şey özel gücün ve grup arkadaşlarının gece ne?
Jungkook:Öncelikle benim ki, çürütme.
Rose:Çürütme mi?
Jungkook:Yani istediğim de birşeyi toprak parçalarına ayırabilirim.
Rose:Üst seviyeden mi?
Jungkook:İkinci sırada.
Rose:Oh, iyiymiş.
Jungkook:
Grup arkadaşlarımın ise:
Jin:Bıçak gibi şeyleri kontrol edebilir.
Jimin:Küçülüp, büyüyebilir.
Tae:Camları kullanıp, şekillendirebilir.
RM:Ateş, ateşi hissetmez.
J-Hope:İnsanları anında güldürüp, öldürebilir.
Suga:Göz bakışları  ile özel güçleri silebilir.
Senin ki ne peki?
Rose:Benim ki bunların yanında biraz küçük kalabilir. Benim çizdiklerim gerçek oluyor.
Jungkook:Ne? Ciddi misin?
Rose:Evet?
Jungkook:Neyse, çok iyimiş.

Biz bunları konuşurken okula varmıştık. İkimizde farklı sınıflardıydık.

Ders bitmişti. Tenefüste Jungkook'u aradım. Aslında gerek kalmadı, o kapıdaydı. Grup arkadaşları arkasındaydı. Yani muhtelemen onlardı.

Jimin:Merhaba, ben Jimin.
Taehyung:Ben Tae.
Suga:Selam
J-Hope:MERHABAAA
Rose:Merhaba :)

Biraz konuştuktan sonra ders başlamıştı. Derste biri tahtaya çıktı ve basit bir konuyu yapamadı. Ben o sırada uykuya dalmışım, bir kaç dk sonra kalktım. Çocuk hala aynı şeyi yapmaya çalışıyordu.. (Yaşandı bu arada)
𝙊𝙆𝙐𝙇 𝙎𝙊𝙉𝙐
Okul çıkış kapısında Jungkook'u bekledim. Grup arkadaşları ile geldi. Onlar önceden içine giymiş bile. Ben daha giymemiştim.

Rose:Ben içime giymedim de bir yerde buluşsak ben giyinip gelsem?
Jungkook:Olur,Sorun değil.

Hızlıca eve gittim. Üstüme güzel bir şeyler girdim.

𝚘𝚜𝚊'𝚗ı𝚗 𝚐𝚒𝚢𝚍𝚒ğ𝚒 ş𝚎𝚢:

𝚘𝚜𝚊'𝚗ı𝚗 𝚐𝚒𝚢𝚍𝚒ğ𝚒 ş𝚎𝚢:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ÇİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin