Shanyuan genel evden ayrıldıktan sonra doğrudan sekte geri dönmüş ve kendini odasına kapatmıştı. Akşam yemeğine kadar olan zamanın birazında tasarladığı zırhın büyük parçalarını yapmaya başladı. Bu sırada arada bao'ya dönüp konuşuyor ve az evvelki ruh hakkında düşünüyordu. Yarın tekrar genel eve gittiklerinde düşündüklerini açıklayabilirdi. Ruh açıkça tablodaki kezhan dağını işaret ediyordu. Shanyuan ruhun kinci ruh olmamasından şüpheleniyordu, kimseye zarar vermemeside şüphesini destekleyen şeylerden biriydi. diğerlerine göstermek istediği bir şeyler olduğu açıkça ortadaydı.
Elindeki parçayı dikkatle köşeye yerleştirdi ve pencereden dışarı baktı. Akşam yemeğine 2 saat kadar vardı. Küçük arkadaşını kol yenine koyup odasından dışarı çıktı ve uzun zamandır yapması gereken şeyi yapmaya gitti.
Sektteki bambu yolu takip etti ve kısa süre sonra kırmızıyla boyalı kulübeye baktı. Kıdemli bu saatlerde burada olmalıydı. Kapıya yaklaşıp birkaç kere tıklattı, ardından duyduğu,
"gir" sesi ile içeriye adımladı. Kıdemli shanyuanı gördüğüne şaşırmıştı.
"hahhah sen şu sessiz çocuk değilmisin?"
"seni buraya ne getirdi bakalım"
Shanyuan kıdemliyi selamlarken konuştu
" kıdemli chang bu mürid size soracağı şeyler olduğu için geldi. Umarım bu cahili aydınlatabilirsiniz"
Kıdemli kahkaha atarken söylendi
"oldukça mütevazı"
"kıdemlin seni aydınlatmak için elinden geleni yapacak, sorun ne?"
Shanyuan garip bulduğu şeylerden başladı
"kıdemli chang, aslına bakarsanız doğduğumdan beri sürekli olarak gördüğüm rüyalar var"
Kıdemli hemen anlamış ve cevap vermişti
"hahahh bu pek sık karşılaştığımız bir şey değil, ruhun sağlam olmalı"
Shanyuan uzun kuyruklu dul kuşu soyundan geldiği için olabileceğini düşünsede sustu ve sorusuna devam etti,
"kıdemli demek istediğiniz nedir?"
"bunlara anı rüyası deriz"
" beyninin kendiliğinden oluşturduğu rüyalar gibi değillerdir. "
"dur tahmin edeyim. Rüyanda koku ve tat alabiliyorsun"
Shanyuan gözleri şaşkınlıkla açılırken cevap verdi
"evet. kıdemli doğru tahmin etti, fakat bu anıları yaşadığımı hatırlamıyorum"
Kıdemli chang homurdanarak cevap verdi
"tabikide hatırlayamazsın"
Shanyuan anlamamıştı, açıklama bekleyen gözlerle kıdemliye baktı
"hatırlayamazsın çünkü bu anılar senin değil ruhunun anıları, bu bedene ait değiller,"
" öldüğümüz zaman rearkarne döngüsüne katılırız ve yeni bir hayata başlarız bu sırada eski bedenin anılarını unuturuz fakat ruhumuz unutmaz, evlat rüyanda gördüklerin önceki hayatının anıları"
Shanyuan şaşkınlıktan dilini yutmuş gibiydi.
"bu rüyalar ne hakkında?"
Cevap vermeyip başka bir soru yöneltti
"önceki hayatımda tanıdığım birini bu hayatımdada tanımam ne kadar mümkün?"
Kıdemli cheng karşısındaki gencin heyecanla sorduğu soru karşısnda biraz tedirgin hissederek düşündü
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOSİNG THE SUN
FantasyBir gün cennet alemi büyük bir sarsıntıyla sallandı. Cennetin yüz yıllardır sağlam olan kapısı şiddetle yıkıldı. Tüm bu kargaşada dehşet verici bir ses duyuldu, "ÇALDIĞIN KİŞİYİ GERİ VER !! " yarı tanrılar telaşla cennetin kapısına koştuklarında e...
