Arkadaşlar kitabı düzenliyorum demiştim ya..
Bölümleri sildim ve baştan sona yazıyorum yani, ve eski kitap 35 bölüm falandı 👍🏻👍🏻
Ben de bir günde o 35 bölümü tamamlayabilir miyim diye düşünüyorum şu an, bence tamamlarım, sizce?
Küçük prens ekledi:
“Ama gözler kör, yüreğiyle bakmalı insan.”B
ölüme geçebilirsiniz!
'''''''''''''''''''''''''''''''''''''
Chifuyu MatsunoElimde ki kalemi çevirirken bir yandan da peke J'nin kapımı tırmalamasına dikkat kesilmemeye çalışıyordum ama dikkatim dağılmıştı bir kere.
Derin bir nefes alıp elimde ki kalemi bıraktım ve ayağa kalkıp odadan dışarı çıktım. Ayaklarıma sürünen kedimi kucağıma alarak salonuma doğru ilerledin. "Senin yüzünden ders çalışamadım, dua et tatlısın."Kendimi, gri koltuğuma atıp peke J'yi havaya kaldırdım, sonra gözlerim tavanıma kaydı. "Keisuke şu an ne yapıyordur sence?" O gün, yani iki gün önce grupta dönen muhabbet dışında ne özelden konuşmuştuk ne de grupta konuşmuştuk.
Ben yazıyordum ama o yazmıyordu gruba, iki gündür yaşadığını da sabah çaldığı gitardan anlamıştım.
Zaten onun sayesinde uyanmıştım..Keisuke ile yakın olmak isterdim, istiyorum da. Mesajlarda biraz daha samimi olsak bile bir araya geldiğimizde fazla samimi değiliz. Gerçi, toplasak iki kez bir araya gelmişizdir ama her neyse.
"Merhaba'ya gitsek çok mu olur?" Gelen ses ile irkildiğimde oturur pozisyona geldim. Yine gitar çalmaya başlamıştı, çalışmayı bırakmam iyi olmuştu çünkü devam etsem bile şu dakika dikkatim dağılırdı. "Anlaşılan gidemeyiz."
Peke J'yi yere bırakıp arkama yaslandım ve koltuğun üzerinde ki telefonumu alıp gelen mesajlara baktım.
Apartman grubundan mesajlar vardı, bizim gruptan mesajlar vardı..
Keisuke yazmadığı için benim de fazla yazasım gelmiyordu.Kapı çaldığında telefonu kapatıp koltuğun üzerine geri koydum ve belimi kaşıya kaşıya salondan çıkıp kapının yanına gittim.
Açtığımda ise yukima elinde ki poşetler ile bana bakıyordu. "Hoş geldin..bunlar nedir?" İçeri girip botlarını çıkardı ve poşetleri bana verip deri ceketini çıkararak salona geçti."İki gündür ruh gibisin, okula giderken görüyorum seni. Sonra geliyorsun, yine ruh gibisin. Gruba da fazla yazmıyorsun."
Tekli koltuğuma oturup bir ayağını kaldırdı ve ayak bileği, dizine gelecek şekilde bacak bacak üstüne atıp arkasına yaslandı.
"Dökül Matsuno."
Üzerinde üniforması ile bana bu şekilde bunları derken korkunç olduğunu biliyor muydu acaba? "Derslerim yoğunlaştı, finallerim yaklaşıyor biliyorsun." Yalan değildi aslında, finallere üç buçuk ay kalmıştı ve ben geriliyordum.
Geldiğimden beri doğru düzgün ders çalışamamı geçelim bir de.
"Sadece bu yüzden mi?"
"Evet." Ben, kalktığım yere geri oturup bağdaş kurdum. "Sen Keisuke ile yakınsın değil mi?" Sırıttı.
"Ben de ne zaman doğruyu söyleyeceksin diye bekliyordum, ve evet yakınım."
"Niye iki gündür aktif değil, biliyor musun?" Yukima, bakışlarını yukarıya çıkardı ve bir süre tavana baktıktan sonra yine bana baktı.