Sonunda keremde dışarı çıkabildi. Selini arabanın yanında pamuk şeker yerken görünce gülümsedi
"anahtarı vermeyi unutmuşum ama seninde keyfin iyi sanki ha? afiyet olsun"
"Teşekkür ederim yakışıklı" diyip şekerden biraz bölüp Kereme verdi.
Beraber gülüşerek arabaya bindiler.
Sınav binasına yaklaşınca Kerem arabayı park etti ve indiler.
"sınav kolay geçecek gibi hissediyorum Selin sence?"
"ne kolayı Kerem ya konular aşırı zor bence sınava çalıştım ama iyi geçeceğinide sanmıyorum yani"
"inşallah yanılırsın be güzelim"
"inşallah inşallah"
Binaya girip kimliklerini gösterdikten sonra salona geçip oturdular ve sınav başladı.
Yaklaşık bir saat sonra sınav sona erdi Selin dolmuş gözleriyle Kereme sarıldı anlaşılan sınav gerçekten de kolay geçmemişti onun için
"O kadar mı kötüydü?"
"Evet"
Kerem ona daha da sıkı sarıldı ve sonra birbirlerinden ayrılıp sessizce binadan çıktılar.
Beste iplikçi
H
esabı ödeyip salonun arka tarafında kalan kitapçıya gitmiştik yarım saat orada oyalandıktan sonra ikimizde 2 şer kitap almıştık ordan da çıktıktan sonra Göktuğ ayaklarım ağrımaya başladı diyince otobüse binip abisinin evine gittik ve abisinin arabasını aldık yaklaşık bi yarım saatte arabada turladıktan sonra Selin aradı
"Alo Efendim Selin? "
"Nerdesiniz biz sınavdan çıktık yanınıza gelelim"
"bizde Göktuğun abisinin arabasını aldık sabah kahvaltı yaptığımız salonun önünde buluşalım"
"Tamam Beste'm orda görüşürüz"
"Görüşürüz"
"Göktuğ şu sabahki-"
"Tamam duydum ve ayrıca bana bak sümüklü onlarla buluşunca sen diğer Keremin arabasına geçiyorsun ben kankamla dedikodu yapıcam ve senin çeneni yeterince çektiğimi düşünüyorum sen diğer arabaya geçince Selini buraya gönder tamam mı hem aldığın kitapları göster sende Keremine"
"bende tam Keremin arabasına geçiyim diycektim çünkü sen adamı öldürürsün çenenle. Sidikli seni çok meraklıyım ben sana, Götümün kenarı boş konuşma da hızlı sür"
"Of kızım baya çenen var senin ya cidden"
"Göktuğ geçen sefer benim yaptığım espriye gülerken hayvan gibi osurduğunu herkese anlatırım rezil olursun benim ağzımı bozma"
"lan bi unut onu artık be kızım tamam sustum"
Salonun önüne geldiğimizde kitap poşetimi alıp hızla indim arabadan ve arabadan inen Kereme doğru koştum ama o sarılacağımı zannedip kollarını açtı bende boş kalmasın kolları ayıp olmasın diye evet sadece ayıp olmasın diye başka bişey için değil ona sarıldım allahım çok utanıyorum şuan
"1 saatte özlemişsin beni yavrum bu kadar özleyeceğini bilsem sınava girmez yanında olurdum"
Yüzümün kızarıklığını ben bile hissederken kimsenin görmemesi içim dua ediyordum.
Ve sonunda ayrıldık.
Selin ve Göktuğ bi anda alkışlamaya oo lamaya falan başlayınca ne yaptığımı bilmeyerek Keremin arabasına, sağ koltuğa kendimi attım Selin ve Göktuğ gülüşerek diğer arabaya binince Kerem de yanıma oturdu. Allahım nolur bişey demesin diye dua ederken
"Beste'm?"
Arkadaşlarım bana bazen Beste'm diye hitap ederlerdi ama Keremden duymak daha hoştu sanki
"Efendim Kerem"
Tam efendim derken ona hafifçe döndüğümde beni kolları arasına aldı bu sefer içimdeki sesi dinleyip kollarımı sardım ona onun elleri belimde öylece kaç dakika durduk bilmiyorum ama böyle sonsuza kadar durmak için herşeyimi verebilirdim
Off keremle Beste aşırı yakışmıyolar mıı yazarken çok mutlu oluyorum bu sefer baya uzun oldu bölüm dimi (!) 😸🫶🏻 sonraki bölümde görüşürüz 10 okuyucum 🥲❤️
