168 Saat

tanıtım.

Yıllar gibi yollar da acımasızdı bundandı belki de ardına bakmadan gidemeyişler. Ardında bıraktıkların sadece acıların olmazdı hiçbir zaman. Anıların, kahkahaların, arkadaşların hepsinde canından bir parçayla birlikte orada kalırdı.

Ama bazen bir şeylerin başlaması için başka şeylerin bitmesi gerekir. Bundandı ki bende yeni bir hikaye yazmak üzere çıktım bu yola.

Böyle hüzünlü cümleler yazdığıma bakmayın o kadarda dramatik bir insan değilim yahu. Ben de ufak şeylerden mutlu olmayı kahkahalar atmayı, yolda gördüğü yüzünü güneşe dönmüş ayçiçeğine gülümsemeyi, sahaf sahaf gezerken yolda gördüğü her kediyi sevmeyi, havanın yağmurlu olduğu günler kitap ve kahvemle camın önüne oturup içimi huzurla doldurmayı seviyorum.

Hatta bu satırları hayallerim süsleyen İtalya'ya gidecek olan uçağın bulunduğu havaalanından yazıyorum. Çıkacağım bir aylık tatil süresi boyunca yaşadığım her şeye bu defter de şahitlik edeceğine göre daha vaktimiz varken biraz kendimden bahsetmeyi boynumun borcu bilirim.

Ben Hazal. Hazal Acar. üniversitede psikoloji ve muhasebe okuyup mezun olmuş. Ailesiyle arası pekte iyi olmayan. Kendini geliştirmek için hiçbir fırsatı kaçırmamaya çalışan kitap okumaya, şarkılara, kedilere ve filmlere bayılan. En büyük hobisi gitar çalmak olan. Bir türk genciyim.

Tahmin ettiğim kadar zor değilmiş işte bu kadar bir kaç cümle yetti bile tanımlamaya.Çıkacağımız yol hakkında ve kendim hakkında yeterince bilgi verdiğime göre

Şimdi bir hikaye anlatmak istiyorum izninizle;

"Yerde gördüğüm ufak yumurtanın hareket ettiğini görmemle dikkatlice incelemeye başladım yavaş yavaş kırılan yumurtanın içinden çıkan tırtılı görmek yüzümdeki gülümsemeyi büyüttü. Güzeller güzeli bir kelebeğe dönüşmenin ilk aşamasına şahitlik edebilmek içimde çok farklı duyguların oluşmasına sebep oldu. Belki bu da bir işarettir. Benimde aynen bu şekilde çevreme sardığım kabuklardan çıkmam gerekiyordur."

İtalya uçağımız 10 dakika içinde kalkacaktır.