Ankara'ya gitmek için hazırdık arabaya bindikten sonra açıkçası söyleyecek çok kelime bulamamıştım sonuçta emiri çok iyi tanımıyorum onun hakkında tek bildiğim şey o kötü görünümlü bir melek bir an da çok sert olup bir anda da melek olabilen değişik bir tip onu anlamak zor.bunları biraz zaman geçtikten sonra ona kesinlikle sorcam..
Emir in konuşması ile onun hakkında ki düşüncelerimi kenara bıraktim ve ona cevap verdim."İstersen müzik açabilirsin en azından bu sıkılmış suratın belki biraz güler ha?"
"Yok sıkılmadım sadece düşünüyordum."
"Hmm neyi düşünüyosun bakalım ?"
"Ne yaptığımı?"
"Ne yapiyosun ki bilmece gibi konuşma dilara"
"Şu an yaptığım şey yani burda olmak bu evcilik oyununu oynamak felan bunlar benim için çok yeni şeyler."
"Seni anlıyorum ama hicbir şey için geç değil istersen yolun başında vazgeç seni zorlamak istemem."
"Bence geri dönmek için artık çok geç bu maceraya atıldık artık ."diyip gulumsedigim de o da
"O zaman bu sıradaki şarkı bize gelsin ha ."dediginde onu onaylamak için kafami salladım ve hemen radyo bölümüne bastım çalan ilk şarkı bizimdi ve o şarkı aydilge'den aşk paylaşılmazdı.şarkı çalmaya başladığında gözlerimi ona çevirdiğim de gözlerimizin çatıştığını hissetim o beni izliyordu ben de onu ve tam o anda şarkı
"Aşk paylaşılmaz,anlatsan anlaşılmaz."
Diyordu işte bu söz gerçekti.aşk, anlaşılamayan bir tutsak ve her adım attığında seni içine daha çok ceken bir bataklıktı..
Gözlerimi ondan ayırdıktan sonra küçük bir gülümseme atarak müziğin sesini daha çok yukseltim ve gözlerimi kapatıp onu düşündüm..."Dilara kalk hadii."
"Hah! Noldu noldu kim ölmüş ?"Diye bir anda yerimden sicrayip sacmaladigimda gözlerimi açıp kahkalarla gülen Emiri gördüm komik olan neydi ki alt üstü uykudan biraz saçma kalkmıştım yani ne var ki bunda?
"Niye gülüyorsun komik olan ne ?"
"Sensin ."
"İyi sen eğlen o zaman ben gidiyorum."
"Tamam tamam canım sakin gülmedim."
Bu cümleyi kurarken bile kıkırdıyodu sonra bende dayanamayıp gülmeye başladım çünkü halimiz gerçekten komikti ikimizde kahkalarla gülerken çevrede ki bakışları hissedebiliyordum aman olsun gülmek suç mu bee.gulmemize ara verdikten sonra Ankara'ya vardığımızı fark ettim ardından emirin ikaziyla çevreyi izlemeyi bırakıp ona döndüm yeşil gözlerine gözlerini diktim."Artık Ankarada'yız prenses macera başladı hazır misin ?"
Dediğinde içim bir tuhaf olmuştu şaka felan ama biz şu an emirle evli durumdaydık yani en azından ailesi öyle bilecekti bu ağır bir yük değil miydi benim gibi hastalıklı biri için bu çok ağır bir karardı niye böyle bir tehlikeyi aldığıma dair bir fikrim yoktu belki de kendimle savaşmak istedim umarım bu savaşın kazananı ben olurum..
içimdeki savaşı bir kenara bırakıp emire bakarak ,"Hazırım hadi başlayalım."dedim.ardından arabayla Dumanlı holding yazan bir yerin önünde durduk burda neden durdugumuzu anlamamıştım.
"Burda neden durduk hastahaneye gitmicekmiydik?"
"Burası hastahane zaten."
"Nasıl hastahane ya burası holding yani bir şirket."
"Ee dilara ne var bunda hiç duymadın mi ünlü kişiler hastahanede yatmazlar özel doktorlar ile kendi hastahanelerini kurarlar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yasamak İstiyorum
RomanceSizde fazla mavi var mı? fazla bir gökyüzü, fazla bir cumartesi, fazla bir gülüş, Sizde fazla hayat var mı? Yaşamak İstiyorum...