Fenerbahçe - Rennes maçını izlerken ev arkadaşım Seray'a dönüp sorduğu soruyla yüzüm düştü. Umursamıyormuş gibi konuştum.
"Yok yapmadım." diyip tekrar maçı izlemeye başladım.
"Noldu vazgeçtin mi yoksa?"
Sesindeki tınıdan imalı olduğunu anlamıştım.
"Hayır, zamanım yoktu..."
|•Yalancı.•|
"Aynen, zamanın yok diye o kadar Fenerbahçe'de tercüman olmak için okudun zaten."
Sesiz kaldım. Evet Fenerbahçe'de tercüman olmak için o kadar çok çalışmıştım ki... Liseden beri sadece bunun için çabalıyordum. Başvurumu zaten 1 ay önceden yapmıştım ama kabul edilmemiştim. Galiba yeteri kadar tercümanları oldukları için gerek olmadığını düşündüler.
Seray elinde kahvelerle yanıma gelip oturdu.
"Dökül bakalım." Kahveyi almam için uzattı ama maça odaklandığım için vazgeçip masanın üstüne koydu.
"Neyi döküleyim?" Bu arada maçı kaybediyorduk. 0-3...
"Beste neden başvuru yapmadın kendini bildin bileli bunun için uğraşmıyor musun zaten?"
"Başvururum sonra acelesi mi var!?" Maçında verdiği duyguyla biraz sert çıkışmıştım. Oda bunu anlayıp susmuştu.
•🃏•
Maç 2-3 olmuştu, mükemmel bir dönüş yapmıştık.
•🃏•
87. Dakika
"Şimdi Crespo girdi araya... Emre topu aldı... ŞUT! GOOOOL! GOL! DÖNÜYORUZ! GERİ DÖNÜYORUZ! HEMDE NASIL, HEMDE NE BİÇİM! 3-3! KADIKÖY AYAKTA!"
"BİZ BİTTİ DEMEDEN BİTMEZ!"
Sevinçle bağırdığımda Maçın 70. dakikalarında uyuya kalan Seray korkarak yerinde zıpladı. Sersem gibi etrafa baktığını görünce hızımı alamadım ve üstüne atlayıp sarıldım ona.
"Kızım sakin ol! Seni tanıyan da Fenerbahçe'ye tercüman olarak kabul edildin sanıcak."
Üstünden kalkıp tekrar koltuğa oturdum ve dudak buzdum.
"Komik değildi. Ne güzel seviniyorum burda, sen moralimi bozuyorsun."
"Neden ki? Hem başvurunu bile yapmamışsın."
Cevap vermeden TV'yi kapatım.
"Neyse hadi yatalım, geç oldu."
"Bak Beste bir şey oldu söylemiyorsun, söyle."
"Bir şey mi var? Varsa oda bizim geri dönüşümüzdür."
İstemediğim konular hakkında konuşmaktan kaçmayı çok iyi bilirim.
"Kaç sen kaç!"
Odamın kapısını kapatırken duyabildiğim sadece buydu. Üstümdeki "Emre Belözoğlu'nun imzaladığı" formayı çıkarıp pijama üstümü giydim ve yastığa başımı mutlu bir şekilde koyup gözlerimi kapattım. Fenerbahçe'm sayesinde...
•🃏•
Kapımın vurulmasıyla uyandım ve yataktan kalkıp kapıyı açtım. Tabi ki Seray kapıya vuruyordu, aslında hiç böyle bir alışkanlığı yok direkt odaya dalardı.
Seray yüzüme bakmaya devam ederken artık ne olduğunu merak ettiğim için sordum.
"Ne oldu Seray?" Elinde ki zarfı gözüme sokarcasına yüzüme tuttuğunda o mükemmel logoyu görmemle endişeyle Seray'ın yüzüne baktım.
İşte şimdi bittim.
Seray diğer elindeki kağıdı gösterdiğinde kaşlarımı çattım. Sarı kırmızı logo?! Korkarak "Bu ne?" diyebildim.
"Bu reddedildiğin Fenerbahçe başvurun, buda sana teklif yapan Galatasaray kulübünün zarfı."
"Ne?! Nasıl?"
"İçeri geç, konuşacağız."
Eliyle salonu gösterdi. Bende geçtim tabi, koltuğa oturup sanki yaramazlık yapıp annesinden cezasını bekleyen çocuklar gibi duruyordum.
Sera da yanıma gelip oturdu ve sakin ses tonuyla beni teselli etmek istercesine konuşmaya başladı.
"Fenerbahçe için üzgünüm... Ama üzülme bak Galatasaray sana teklif yapmış."
Zarfı bana uzattı. Beklediğimden fazla anlayışlı davranıyordu, halime üzüldüyse demek ki.
Zarfı aldım ve elimi logoda gezdirdim. Galatasaray neden bana teklif yapmıştı ki? Üniversiteyi Fenerbahçe Üniversitesinde okuduğumu bilmeleri lazım, buna rağmen mi beni istemişlerdi? Hayatımın Fener'nin aksine... Zarfı Seray zaten açıp okuduğu için tekrar bakmaya zahmet etmedim.
"Bak Beste sana gerçekçi konuşacağım Fenerbahçe hayatında çok önemli bir yere sahip olabilir ama senin de acilen işe ihtiyacın var, biliyorsun."
"Benim hayatım Fenerbahçe Seray..."
"Biliyorum biliyorum... Ama bir düşün derim, hem başka şansın yok hem de milli takım da olan uyuncular var. Kerem mesala, Barış Alper, Abdülkerim falan var. Muslera var bak, seversin sen onu."
"Oyuncuları sevmek, anlaşmak sorun değil Seray. Fenerbahçe'ye ihanet etmiş gibi hissedeceğim ve vicdanım asla rahat olmayacak."
"Saçmalama Beste, başka seçeneğin varsa söyle?"
Sesiz kaldım. Haklıydı.
"Ben şimdi çıkıcam sende saat bir gibi çıkarsın, görüşmeye gidersin. Tamam?"
"Off Seray..."
"Hayatım, Galatasaray seni yemiyecek. Ya iyi tarafından bakmaya çalış 3 büyük takımdan biri."
"Benim hayalim bu değildi ama..."
"Kimse kendi hayalini tam olarak yaşayamaz hayatım." Saçlarımı düzeltir gibi yapıp kalktı yanımdan.
"Saat bir gibi. Tamam mı?"
Kafamı sallamakla yetindim.
Ben tam olarak hayalimi yaşamayacaksam neden bu kadar çaba sarf etmiştim?...
➖
➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖➖
13.01.2024'te güncellendi.
İlk kitap, ilk bölüm. Hadi bakalım hayırlı olsun. 🤍
Oy vermeyi unutmayınnn
Yazım yanlışları varsa kusura bakmayın. 🙏🏻
❤️🤍❤️🤍❤️🤍❤️🤍❤️🤍❤️🤍❤️🤍
Bu zamanda birlik beraberlik çok önemli, beni bu kitabı yazmaya teşvik eden asıl olaylardan biri bu. Başımız sağolsun Türkiye'm #BizBeraberiz 🤍❤️🇹🇷
💙💛💙
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
