1.3| Sinsirella

1.9K 125 91
                                    

Keremlerle 3 haftadır tek kelime etmiyordum ve haklı olduğumu ortaya çıkarmak için de hiç bir şey yapmıyordum. Tesise gidip geliyordum sadece, bu arada da Natalia'nın artık tutacaklarla yürüyebileceği öğrenmiştim. Nasıl derseniz Fernando sayesinde. Bana maçtan sonraki gün olayı sormuş, bende anlatmıştım. O günden beri benim arkamdaydı. Aslında gerek yoktu ama yinede bana güvendiği için ona minnettardım.

Galatasaray takımı antreman yaparken bende köşede bitirmeme az kalan kitabımı okuyordum. Göz ucuyla herkesin bir yere toplandığını fark ettigimde bakışların hepsi benim tarafıma çevrildi.

|• Hemen anlatmıştır hasbam. •|

Galiba öyle yapmış.

Herkes bana kötü kötü bakarken sadece Fernando Natalia'ya sert bir sekilde bakıyordu. Ayağa kalkıp odama gitmek istiyordum ama onların bakışlarıyla resmen oturduğum yere çivilenmiştim.

"Gerçekten yaptın mı?" ~Mertens

Uzaktan bana seslendiğinde kitabımın kapağını yavaşça kapatıp, sakince cevap verdim.

"Hayır yapmadım."

Hiç biri inanmış gibi durmuyordu. Şaşırmadım, Kerem ve Yunustan sonra kimsenin bana inanmamasi koymazdı.

"Neden bacağı kırık o zaman?"

Dejavu yaşıyor gibiyim.

"Yalancı da ondan." Hala sakince cevap veriyordum.

Benim dediğimle Natalia'nın yüz değişimini görseniz gülmekten çatlardınız. Hepsinin Natalia bakmasıyla mağsum mağsum onlara bakıp oyunculuğunu sergiliyordu.

"Yalan söyleyen kendisi, buraya hepimizin arasını bozmaya gelmiş zaten." Dediğine sırıttım.

"Emin ol bozmaya çalışsam 2 saatimi alırdı. Her şeye gözü kapalı inan çok kişi var takımda."

"Yeter Beste suçlusun bari kabul et." Kerem'in sesini duymamla ona kötü bakışlarımı gönderdim.

"Kör olman benim sorunum değil Kerem." O da bana kötü bakışlarını yollarken Natalia yüzüne maskesini geçirip konuştu.

"Tamam tartışmayın, istediğini eline veriyorsunuz."

Keremle Yunus hemen onu onaylamıştı. Bu kadar kolay beni silemezlerdi. Bir insanı nasıl bu kadar hızlı var olmamış gibi sayabilirlerdi?

"Ne haliniz varsa görün!" Hızlıca sahadan çıkarken birinin omzuna çarpmamla durdum. İlk önce yakasındaki karta ilişti gözüm, Galatasaray'ın tercümanı... yerime birini bulmuşlardı bile. Efe Akbaş... Bu isim çok tanıdık geliyordu. Yüzüne baktığımda yüzüde tanıdık gelmişti kıvırcık saçları... ama çıkaramamıştım. Efe bana şok olmuş şekilde bakarken özür dilemeden tesis binasına girmiştim bile

Sinirimi atmam lazımdı bu yüzden Ferdi'yi aramayı düşündüm. Sabah aramıştım ama sorun olmazdı her zaman aradığımda müsait oluyordu.

Odama girmeden önce Kerem'in sesiyle kapı kolunu tutup sıktım. Tek kelimesi yeterdi patlamam için.

"Beste!... Ooo yine zora düştüğünde odana kaçıyormuşsun."

"Kerem! Git başımdan!" Kerem'in beni aşalayan gülüşlerinden bıkmıştım artık.

"Yaptığını neden kabul etmiyorsun?! Herkes anladı senin yaptığını."

"Çünkü yapmadım! Neyini anlamıyorsun Kerem?! Anlamakta sorun mu yaşıyorsun?!"

"Sana inanmıyorum!"

"O zaman niye bana gelip sataşıyorsun? Natalia bile bu kadar bağırıp çağırmadı bana!"

Tercüman|• Fenerbahçe-GalatasarayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin