Manyakinsan
Taehyung
Sana bir sürprizim varTaehyung
Ne o sürprizManyakinsan
Hani benim şu işlerim vardı yaTaehyung
EvetManyakinsan
O işleri bitirmeme çok az kaldı
Yani seni görebilmeme çok az kaldı
Gerçekte kim olduğumu merak ettiğini biliyorum
Ama biraz daha sabret bitecek.Taehyung
Görende adam öldürdüğünü sanır
SjsbwgswuabManyakinsan
Kim bilir...××××××
"Çabuk bana Jiwoo'nun yerini söyle."
Dedim karşımdaki adamın kafasına silah dayarken.
"O-o birazdan burada olacak."
"Tam olarak ne zaman?"
"O-on ya da on beş dakika sonra. Lütfen bırak da gideyim lütfen."
"Gitmek mi istiyorsun."
"E-evet! Lütfen. Bunu yaptığını kimseye söylemem. Lütfen."
"Gidebilirsin. Ama öteki dünyaya."
Diyip adamı vurdum. Yerde yatan adama baktım. Sonra Yoongi yanıma geldi.
"Yakalanacaksın Chae. Neden sadece Taehyung için bir seri katile dönüştün anlayamıyorum."
"Çünkü ona aşık oldum Yoongi. O günü hatırlıyor musun? Taehyung trafik kazası geçirmeden önce bana beni sevdiğini söylemişti. Bende onu seviyordum hemde onu ilk gördüğümden beri. O gün bana çıkma teklifi etti ya hayatımda ilk defa o kadar mutlu oldum ben. Bir daha o mutluluğu yaşamak için katil oldum ben. Ve merak etme Yoongi. Anlaştığımız gibi polis beni yakalarsa senin ismini vermeyeceğim. Ne olacaksa bana olacak."
"Chaeyoung tüm bu yaptıkların sadece Taehyung'un yüzünü görebilmek, onunla konuşabilmek için bunu biliyorsun değil mi?"
"Biliyorum ve pişman değilim. Şimdi önümde olan tek engel Jiwoo."
"Sen gerçekten delisin. Çocuğun en yakın arkadaşını mı öldüreceksin?"
"En yakın arkadaşı değil! Jiwoo Taehyung'u seviyor. Onu seven sadece ben olmalıyım Yoongi! Sadece ben!"
"Sana karışmayacağım Chaeyoung ne bok yersen ye. Seni arka kapıda bekliyorum."
"Tamam."
Dememle deponun kapısı açıldı.
"Şey Bay Baekhyun orda mısınız? Beni neden buraya çağırdınız burası çok karanlık."
"Bay Baekhyun sana cevap veremez Kim Jiwoo."
"Se-sen de kimsin?"
"Ben Chaeyoung. Hatırladın mı beni? Sırf Taehyung beni seviyor diye onu elimden almaya çalıştın ya. O Chaeyoung'um ben."
"Aaa Chaeyoung sen misin? Görmeyeli baya çirkinleşmişsin sen. Yüzüne bir de kırmızı bir şey mi sürdün sen? Sakın bana ruju taşırdım deme çok pis gülerim."
"Hayır canım bu ne kırmızı boya ne de ruj. Bu kan..."
Diyip Baekhyun'un cesedini Jiwoo'ya doğru ittim. Jiwoo korkmuş bir şekilde tiz bir çığlık attı ve kapıdan kaçmaya başladı. O an Yoongi kapıyı kapatıp kaçmasını önledi.
"Şöyle bana Jiwoo. Taehyung o gün kaza yaptığında doktor hafızasını kaybettiğini söyledi. Neden herkes ağlarken sen gülüyordun? Yoksa Taehyung'un hafıza kaybı işine mi geldi ha?"
"Ne diyorsun sen be!"
"Diyorum ki. En başından beri Taehyung'u seviyordun ama Taehyung beni seviyordu. Bende onu. Bu trafik kazasında benim parmağım olduğunu Taehyung'un annesine ilettin. Ama şunu bil ki ben Taehyung'un kılına zarar vermem. Annesi yüzünden bir daha Taehyung ile görüşemedim ben. Sende Taehyung ile yakınlaştın. Bu sayede Taehyung'un beni unutmasını sağladın. Ama bilmiyorsun ki Taehyung hâlâ beni seviyor ve beni sevmeye devam edecek. Ve sen ona bırak dokunmayı bir daha bakamayacak hatta... onunla aynı havayı bile solumayacaksın. "
Diyip Jiwoo'yu tam kalbinden vurdum. Yoongi bana sinirle bakarken konuştu.
"Sen iyi misin Chaeyoung?! Hani sadece yaralayacaktın? Öldürdün lan kızı!"
"Merak etme Yoongi. Eminim ormandaki ayılar bugün büyük bir ziyafet çekecekler. Onlar adına sevindim."
"Sen kafayı yemişsin Chaeyoung."
"Neyse artık Taehyung ile arama girebilecek hiçbir şey kalmadı."
"Yirmi dokuz kişi öldürdün nasıl kalabilir?"
"Hadi şunları ormana götürüp atalım malum kış yaklaşıyor hayvanların yiyecek depo etmesi lazım."
"Senle neden iş birliği yaptıysam ben."
"Kimse paraya hayır demez Yoongi. Sende diyemedin."
"Kimse de sırf sevdiği adam için seri katil olmaz ama."
"Ben sadece Taehyung için olurum. "