"Taehyung bu sefer sen üşürsün ama."
"Sen beni ısıtırsın güzelim."
Taehyung şezlonga uzandı. Bende onun göğsüne yattım. Kalbi çok güzel atıyordu. Bir müzik gibi. Ben onun kalbini dinlerken o yandaki battaniyeyi çoğunluk bana olmak üzere ikimizin üzerine örttü. Sonra saçlarımı okşamaya başladı. Gece olduğu için hava soğuktu. Yan yana uyuduğumuz için Taehyung'un bir yarısı açıkta kalıyordu. Battaniye o kadar büyük değildi.
"Ya Taehyung bu seferde sen üşüyeceksin."
"Bana bir şey olmaz güzelim. Uyu sen."
"Ama olmaz."
"Olur."
"Olmaz."
Tamam o zaman. Gel üzerime uzan. Böylece tek kişi gibi battaniye ikimize de yeter."
Dediğinde yavaşça üzerine uzandım. Taehyung ellerini saçıma götürüp okşamaya başladı. Onunlayken mutluydum. Keşke bu mutluluk sonsuza kadar sürse ama bir gün kodese gideceğim.
"Güzelim bana şarkı söyler misin?"
"Bunu demeni özledim Taehyung."
Diyip şarkıya başladım...
"City of stars
Are you shining Just for meCity of stars
There's so much that I can't seeWho know's
Is this the start of something wonderful and new?"Şarkının yarısında Taehyung'un uyuduğunu fark ettim. Gülümsedim. Çok güzel uyuyordu. Onun bu suratını bir daha göremeyecek olmak beni bitiriyor. Ama güçlü olmalıyım. Belki beni bulmaları uzun sürer. Belki de hiç bulamazlar.
Bunun pek mümkün olacağını sanmıyorum...