-3-

198 23 405
                                    

Bu fare'nin burada ne işi vardı..

Kapıyı hafif aralık bırakarak duvarın oraya yasladım nedense içeri girmek yerine dinlemeyi tercih ettim içeri girersem ne değişeceğini düşünmek istemedim çünkü büyük ihtimalle fyodor'un neden yeni gelenle ilgilendiğini düşünmek için fazla erkendi..

Daha yeni yeni tanıyordum.. ona 'o fare kötü konuşma' mı diyecektim? saçmalık..

İçeride ki seslere kulak kesildi ranpo.

"Tanıştığımıza tekrardan sevindim poe-kun.. Gizemli kitaplara ilgili kişiler pek yoktur.. Bu konu için fazla özelsin." Rus konuşmuştu.. ranpo onun bu hareketlerini bildiği için yutkundu..

Fare'nin neler çevirdiğini anlamaya çalıştı, Poe'yi manipüle etmeye çalışıyordu.. Neden yeni gelen bu farenin dikkatini peynir gibi çekmişti onu düşünüyordu.

"Bu yazarlar pek tanınmaz.. bilmenize asıl şaşıran benim.. fyodor-kun.." demişti poe..

"Ah polisiye kitaplarına bayılırım.. gizem ve korku özellikle cinayet kurgularına" demişti rus.

"Bu tarz romanlar fazla popüler kit-kitleler arasında değil bilmeniz... ok-okuyucusu olmanız şaşırttı, favorinizi öğr-öğrene bilir miyim fyodor-kun?" dedi poe utangaç sesi ile..

Ranpo nedense içinde sinir ve öfke hissediyordu.. sanırım fyodor'un başka bir 'arkadaşına' zarar vermesini daha fazla görmek istemiyordu..

Fyodor usulca konuştu.. "Favorim olup olmaması pek mühim değil sonuçta senin kadar ilgili değilim ama illa soracak olursan.." Usulca sesinde ki tını gülümseme tınısı ile birleşti..

"Her suçun bir cezası vardır bu yüzden suç ve ceza aslında yakın arkadaşlardır, bunu biliyor muydun?" dedi usulca fyodor.

"..Hayır bilmiyordum suç ve cezayı düşman olarak görmeyi düşünüyordum.. çünkü birbirlerinin özgürlüklerini gizliyorlar.."

"Oh çok farklı bir bakış açısı poe-kun.. sizin gibi birinden beklendiği gibi özel."

Ranpo daha fazla beklemek istemedi usulca içeri girdi ilk baktığı kişi fare olmuştu birbirlerine olan bakışları.. Bir çocuğu rahatça kaçırabilirdi öldürücü bakışları birbirleri üzerinde geziyordu..

"Ah ranpo-kun sende bu sınıftaydın değil mi? Her neyse.. sanırım bu günlük gizem konuşmak yeterli sonra görüşmek üzere poe-kun." diyerek poe'ye doğru eğildi ranpo'ya bakarken sahte bir gülüş dudaklarındaydı.

Usulca ranpo'nun yanından geçerken bir şey fısıldadı..

"Fazla heveslenme kitabımın devamını getirecek yeni yazarımı bulmuş oldum.." demişti bunu sadece ranpo'nun diyebileceği şekilde fısıldadı.

Ranpo usulca gülümsedi ve fyodor'un omzundan tutup oda fısıldadı "bol şans fare sen şeytan olabilirsin ama ben şeytanın gölgesiyim dikkat et." dedi usulca ranpo.

Olan herşey sanki saniyeler içinde oluyordu fyodor bu meydan okumayı kabul etti..

Poe onun kendisinin dahi haberi olmayan bir şeyin içine kukla olmuştu.. zaman ne gösterecekti..

kim nasıl kazanacaktı.?

------------------------------------------ ------------------------------------------------

Uzun bir süre ardından okul bitmişti.. -tabi yarınları saymazsak- Ranpo beraber dönmeyi teklif etmişti ama poe fazla hızlı bir sosyal hayata hazır olmadığına dair gevelediği için en sonunda tek dönmüştü.

-𝓡𝓪𝓷𝓹𝓸𝓮- 𝓢𝓸𝓵𝓰𝓾𝓷 𝓨𝓪𝓹𝓻𝓪𝓴𝓵𝓪𝓻*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin