3/ Kan

7 0 0
                                    

Kışla'ya geri dönmek üzere arabalara bindiriliyorduk. Ivan'la aynı askeri araca binmemiştim. Sağımızdaki araçtaydı ve acıdan kıvranıp derin nefesler aldığını görebiliyordum. Aslında ordunun en sert görünüşlü adamlarından birini bu şekilde görmek beni korkutmuştu.

Tam bir korkak gibi davranıyordum. Çocuk gibi sızlanıp, sürekli evimi özlediğimi düşünüp duruyordum. Cephelerde geçirdiğim yıllara rağmen ölüm korkusu bedenimi esir almıştı ve peşimi bırakmıyordu. Belki de savaşta ceseti bile bulunamayan ama gözü yine de arkada kalmayan askerlere sahip bu orduyu haketmiyordum. Yerde kan içinde yatan askerler ve Ivan'ın acıyla kıvranması gözümün önüne geldikçe, şehit olmaktan ziyade silahımla şimdiden kafamı patlatmanın bile daha iyi olacağını düşünüyordum.

Üst üste gelen düşüncelerimi bir kenara atıp yeri izlemeyi bıraktım. Gözlerimi arabadaki askerlerde gezdirdim.
Onlar da benim gibi düşünceliydi.

Arabanın sarsılmasıyla kışlaya vardığımızı anladım. Diğerleriyle birlikte hızla arabadan indim.

"İçeri götürün içeri götürün! Hızlı!"

Vlad, Ivan'ı içeri taşıyan askerlere eliyle hızlanmalarını işaret ediyordu.

Çocukça düşüncelerimden dolayı kendimi suçlu hissediyor ve tüm yaralı askerlere karşı mahçup hissediyordum. Hızla Vlad'a yaklaştım.
"Durumu nasıl? Ben de gireceğim."
"Git dinlen. Derdin ne senin?"
Söyledikleri beni sinirlendirmeye yetmişti. İri bedenini hızla yana itip içeri ilerledim, daha fazla bekleyemezdim. Gözlerim etrafı tarıyor ve içeri giren askerleri arıyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 10 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sovyet Askeri (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin