Perfume shop//Taegyu\\

I want to see him again.

Beomgyu, sabah 8'de parfüm dükkanını açmaya gitti. Onun için bu bir rutin haline gelmişti, bu yüzden kalkmakta zorlanmazdı. Üstüne rahat bir kıyafet giydi ve dükkanına gitmek üzere yola koyuldu.

Yol boyunca tek düşündüğü kişi Taehyun olmuştu, acaba tekrar gelecek miydi? Beomgyu merakından neredeyse ölecekti. Dükkanının önüne geldi, anahtarını aldı ve kapının kilidini açtı.

Yine dükkanın rutin işlerini yapmaya koyuldu. Normalde bunları yaparken sıkılmazdı, ama suan tek düşündüğü kişi Taehyun'du.. Bunlar ile kafasını yorarken iki kız geldi.

"Beomgyu'nun parfüm dükkanına hoşgeldiniz efendim, nasıl kokulardan hoşlanırsınız?"

"Sevgilimin seksi bir kokuya ihtiyacı var."

"Çok komik Lalisa."

Dedi sarı saçlı olan, ikisi tatlı bir çifte benziyordu. İki kiz gülüşürken sarı saçlı olan konuştu;

"Ciçek kokularını severim, türü hiç fark etmez. Buna benzer zarif kokularınız var mı?"

"Tabiki, ben hemen getiriyorum. Siz keyfinize bakın!"

Sarı saçlı kızın istediği kokuların olduğu reyona doğru yürüdüm ve birkaç parfümü elime alıp geldim. İlk parfümü kızın bileğine sıktım, kokladı ve gülümsedi.

"Ahh, gerçekten çok güzel kokuyor!"

"Müşterilerimiz tarafından çok tercih edilen bir parfümdür, gercekten zarif bir kokusu var."

Sevgilisi de parfümü kokladı, o da beğenmiş gibi gözüküyordu.

"Beğendiysen alalım güzelim."

"Başka kokuları da denemek istiyorum, Lalisa."

"Bence de, hemen karar vermemelisiniz."

Birkaç koku daha denedikten sonra iki kız da karar vermeye çalışıyordu, o sırada içeriye bir müşteri girdi.. Ahh, Taehyun! Zaten seni tüm gün düşünüyorum, bir de iş hayatımda da yanımdasın..

"Kolay gelsin, sevgilim."

Dedi, yüzündeki tatlı gülümseme ile. Ayrıca ne zaman onun sevgilisi olmuştum? Kafamı çok karıştırıyorsun, Taehyun.

"Saol."

"Çok yakışıyorsunuz!"

Dedi, sarı saçlı kız. Büyük bir neşeyle söyledi bunu, Gülümsedim, biraz utanmıştım. İki kiz alacağı kokuya karar verdikten sonra ücreti ödediler ve gittiler.

Taehyun yanıma doğru yaklaştı, bir adım geri gittim ve ona baktım. Hala gülümsüyordu, o gülümseme yüzünden oldu zaten her şey. Bu kadar güzel gülmemeliydi..

"Nasılsın bakalım?"

"İdare eder."

"Hmm, dün öyle cekip gittiğim için özür dilerim."

"Pekii, sana bir soru Taehyun."

"Bekliyorum."

"Ben seninle sevgili olmayı kabul ettiğimi hatırlamıyorum?"

"Baya hoşuna gitmiş duruyor, hm?"

Kızaran yanaklarımı göstermemeye çalışıyordum, ondan hoşlanmıştım ama onu daha tanımıyordum. Biraz sessiz kaldıktan sonra konuştum;

"Seni daha tanımıyorun Taehyun, sen de beni tanımıyorsun."

"Ben seni tanıyorum, Choi Beomgyu."

"Ne..?"

"Sen beni tanımıyor olabilirsin, lisede popülerdin, beni tanımaman normal. Ama eğer tanımak istersen seni yarın evime götürmek istiyorum, Gyu."

"Uhm.. Peki, umarım beni kırıp ortada bırakmazsın, Taehyun."

"Seni herşeyden koruyacağım, Gyu. Söz veriyorum sana."

"O zaman yarın seninleyim, Taehyun."

Bana numarasını uzattı, yanağımdan öptü ve gitti. Heyecanlanmıştım, iyi birine benziyordu ama tam emin değildim, biraz daha tanımaktan zarar gelmezdi.

•Author note•

Ilk bolumde ingilizce klavye yuzunden yazilar bayagi yanlis anlasiliyordu. Bu bolumu normal klavye ile yazdim, umarim hosunuza gitmistir.