3-Uyku Sersemi

926 36 12
                                    

medya: Yiğit Bozok <3<3

***

Hava iyice kararırken müşteriler yavaş yavaş ayaklanmaya başlamıştı. En son masa da kalkınca etrafı toplamaya koyuldum. O sırada annem, Nisa ve o mağara adamı oturup işimi bitirmemi bekliyorlardı. 

Masaları ve yerleri sildikten sonra yanlarına gidip biraz soluklandım. Mağara adamı hala boş boş etrafı seyrediyordu. 

"Ee kalkmaya niyetiniz yok galiba ama ben yorgunluktan ölüyorum." diye sitem etmeye başlarken annem dünden hazır gibi hemen ayaklandı.

Ev çok uzak olmadığı ve hava da güzel olduğu için yürümeye karar verdik. Ayın ışığı sokağı aydınlatıyor, yürüdükçe gölgelerimiz yerlere seriliyordu. 

Nihayet eve gelmiştik, soluklanıp yürümeye devam ederken gözüme Yiğit'in hala aynı olduğunu görünce kendi kendime sırıttım. 'Adam asker bu ona hiçbir şey gibi gelmiştir' içimden geçirirken aklıma yine mesaj gelmişti. Sabah söyleyecektim, şu an yürümeye bile mecalim yoktu.

Eve girdiğimizde herkes odalarına dağılıyordu. Yiğitse anneme nerede yatacağını sorarken annem "Semih'in odasına kal evladım, o zaten sabah erkenden gidiyor seni rahatsız etmesin."

Gözlerimi açıp anneme bakarken annem bana gülümseyip "hadisene!" der gibi bir bakış attı. Ben de adama odamın yolunu gösterip yastık ve kıyafetlerimi alıp odadan çıktım. 

---

Gece gördüğüm kabus yüzünden ter kan içinde uyanmıştım. Telefonu elime alıp saate baktığımda saat gecenin 4'üydü.Elimi yüzümü yıkamak için lavaboya gidip yüzüme su çarptım. 

Geri odama dönüp kendimi yatağa atarken bir kıpırtı hissetmiştim. Umursamadan kıvrılıp uykuya dalacakken.

"Odaları karıştırdın sanırım." bir ses geldi. Gözlerimi şokla açıp arkamı döndüm ve odamdaydım. ODAMDA! Gece başkasına verdiğim odamda.

"Kusura bakma abi, uyku sersemiyim odaları karıştırdım sanırım." diyip utançla hemen odadan tüydüm. Kapıyı kapatıp kapının dibine çöktüm. 'Anasını sikicem ben neden ikide bir bu adama abi diyorum.'  

Ayağa kalkıp salona doğru gittim ve koltuğun üstüne kendimi atıp gözlerimi kapttım.

---

Burnuma gelen güzel kokularla uyandım. Hala yatağın içineyken esniyordum. Hemen saate baktım, daha 9 olmamıştı. Kafamı çevirmemle onu gördüm. Başımda put gibi durmuş televizyon seyrediyordu. Mağara adamı ya!

Yataktan elimi yüzümü yıkamak için kalkarken lavaboda Nisayla karşılaştım. Günlük bakım rutinin yapıyordu prenses hazretleri. Alayla gülerek "Mahalle yansın sen saçını tara bacım." Anlamayarak bana bakıp "Ee Semih Bey rahat uyudunuz mu bari?" oyunu devam ettirip "Sağ olun Nisa hanım çok iyi uyudum." Nisa sırıtarak sordu "Doğru söyle sağında mı yattın solunda mı? Gerçi senin yatağın büyük rahat rahat uyumuşsunuzdur." ne dediğini anlamaya çalışken kafama dank etti ama açık veremezdim. "Ne diyorsun bacım yaa sırtım ağrıyor zaten." diyip geçiştirdim ama canım ablam pes eder mi asla...

"Tabi canım mışıl mışıl yatakta ben yatıyordum zaten. Dün gece seni Yiğit'in kaldığı odaya girerken gördüm. Noldu anlat hemen!" diyip göz deviren bana baktı.

"Evet abla kaldığı oda benimki biliyorsundur bir kaç eşyamı alıp çıktım. Hem sen o saatte napıyordun?" eli ayağına dolaşınca daha fazla konuşmadı.

İkimiz de elimizi yüzümüzü yıkadıktan sonra kahvaltı için masaya oturduk. Mağara adamı hiç beklemeden başlamıştı. Oturup biraz atıştırdıktan sonra hafifçe öksürüp söze girdim.

MAĞARA | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin