"Deniz, kalk artık okula geç kalacaksın." Uyudum mu ki kalkayım amına koyayım? tüm gece dırdırdır uyuttunuz mu? hayatım zaten boktan değilmiş gibi bir de başıma üvey baba çıkmıştı hayır anlamıyordum, annem bu adamda ne bulmuştu da evlenme kararı almıştı. 2-3 saat uyudum mu belli bile olmayan yatağımdan kalkarak oyalanmadan lavaboya geçtim, aynanın karşına geçip kendimi süzdüm. Uykusuzluktan şişen gözlerime ve dağınık saçlarıma rağmen halâ mükemmel görünüyordum yemin ederim Allah beni boş zamanında yaratmış amın koyayım yoksa bu kadar mükemmel olamazdım. Yine her sabah yaptığım gibi kendime övgüler yağdırıp rutin yaptığım şeyleri yaparak aşağı indim.Kahvaltı masasında beni bekleyen anneme bakarak "ben çıkıyorum" dedim bi' an önce çıkıp dumanlamaya ihtiyacım vardı. "hiç bir yere çıkmıyorsun Deniz,seninle konuşmam gereken bazı şeyler var. Hem daha saat 7 ve 1 saat 20 dkn var." derin bir nefes alarak masaya doğru adımladım sandalyelerin birine ellerimi dayayarak anneme baktım " neden bunu akşam konuşmuyoruz ki? arkadaşlarım ile buluşup dışarda kahvaltı edeceğiz o yüzden erken çıkıyorum hem "
Annem iç çekerek "o zaman bu planı biraz sonraya ertelede otur şöyle" annemin vazgeçmeyeceğini ve beni göndermeyeceğini anlayarak sandalyeyi çekerek oturdum. Annem bir anda ciddileşerek konuya daldı "biliyorsun ki yakında Bora abin ile evleneceğiz biraz geçte olsa onun bir kızı olduğunu öğrendim annesi vefat etmiş ve artık Bora ile yaşayacak yani biz evlenince hep beraber yaşayacağız. Kız sanırım seninle aynı yaşlarda ve senin okuduğun okula vereceğiz onu da. Kız annesini yeni kaybetti ve senden biraz olsun inadı bırakıp kıza destek olmanı istiyorum."
Annemin Bora denilen herif ile ilişkilerini asla onaylamıyordum ve onaylamayacaktım bu konu üzerine onunla dün gece çok fazla tartışmamıza rağmen sabahına bir de üvey kardeş diyordu. Allah'ım gerçekten kafayı yiyecektim." Yani benden o kıza dadılık yapma mı istiyorsun?" bunu asla kabul etmeyeceğimi onunda bilmesi gerekirdi babasına tahammülüm yokken bir de kızı mı? sanırım çekecek çilelerim var bu genç yaşımda. "Deniz, senden bir kez olsun anlayış göstermeni istiyorum. Kız annesini yeni kaybetti, biraz empati kurarsan sevinirim. Kızın yerine kendini koy, ben ölsem naparsın?" Bu soruya dürtce cevap vermek istiyordum ama götüm yetmiyordu tabiki, benim elim para tutuncaya denk sana ihtiyacım vardı canım anneciğim yoksa seni kim takardı? "Anlıyorum anne, tabiki de kötü bir durum neyse bakarız" polyanacılık kesinlikle bana göre değildi.
Tamam der geçişitirirdim şimdi 2 saat benden onay alana kadar salmayacaktı. " bakarız değil Deniz, senden bir şey istiyorum lütfen bir kez olsun dinle. Harçlığına zam yaparız istersen" rüşvet ha? valide nereden vuracağını iyi biliyordu. yavaşça sandalyeden kalkıp ağzıma bi tane salatalık atarak konuştum " tamam anne tamam" annem anında keyfi yerine gelmiş gibi gülümseyerek "teşekkür ederim kızım" ben polyanacılıkta kötü olsamda annem benim aksime çok iyi oynuyordu " ha anne zam şeyine bugünden başlasak mı?" rüşveti geri çevireceğimi falan düşünerek mi bana bu teklifi sunmuştu acaba? çünkü ben böyle bir aptallığa hayır demezdim zaten kaç gündür paket alamıyordum.
"çantamdan al Deniz" sırıtarak askıda duran çantasına el atarak bi 100'lük aldım. "50 lira aldım anne, ben çıkıyorum." 100 lira aldığımı bilmesine gerek yoktu, hem kocası olacak kişi zengindi parayı bu aralar sorun etmiyordu.
kapıyı kapatıp dışarı çıkınca derin bir nefes alarak. sonunda saldı. Acaba gerçekten benim tamam dememe inanmış mıydı? o kadar saf olamazdı benim kolayca kabul etmemi o da beklemiyordu tabiki. Bir kaç adım attıktan sonra arkamdan bir ses duydum, annem sesleniyordu " Denizzz" arkama bakarak bana doğru gelen annemi bekledim " söylemeyi unutmuşum akşama Bora abin ve kızı bize yemeğe gelecek eve erken gel" hah, ne güzel tamda sırası. uzatmak istemiyordum çünkü gerçekten dumanlamaya ihtiyaçım vardı "peki anne" diyerek yürümeye devam ettim.
Okulum evime fazla uzak değildi otobüs ile 10 dk falandı yürürsem 20-25 dk da gidiyordum genelde yürümeyi tercih etsemde bugün annem beni tuttuğu için otobüse binme kararı aldım. Otobüs durağına doğru ilerlerken telefonumu çıkartıp bizimkilerden gelen mesaja baktım.
Ayça: Nerdesin kızım? kaç saatir seni bekliyoruz.
Ben: Annem tuttu biraz, gelince anlatırım. 10 dkya oradayım.
mesajı yazdıktan sonra telefonu kapatıp kulaklığımı takarak otobüse bindim. Okula giden ergenlerle dolu bir otobüsün hiç çekilesi olmadığı için müzik sesini fulledim. 10 dknın sonunda gelince durağın arkasında beni bekleyen Ayça, Zehra ve Saneme doğru adımladım.
Ayça direkt koluma vurarak" neden geçiktin? kaç saatir seni bekliyoruz" onlar en yakın arkadaşlarımdı yediğimizi içtiğimizi bile bilirdik tabiki bu konuyu onlara anlatacaktım. cebimden sigara paketini çıkartıp sigaramı yaktım bir nefes alıp dışarı vererek konuştum. "şu Bora denen herifin kızı varmış, benden ona bir nevi dadılık yapmamı istedi. Akşam da bize yemeğe geleceklermiş."
Zehra grubun asabisiydi o yüzden onu kendime daha yakın buluyordum direkt atlayarak "kendisine yetmiyormuş gibi birde kızı mı çıktı amına sokayım?" Zehra da benimle aynı tepkiyi vermişti. Ardından Sanem "adam da ne illetmiş be" sanem grubun fem'iydi tatlı bir kızdı Zehra ve ben maskülen takılırken Ayça kafasına göre takılan bir tipti. "öyle işte arkadaşlar bunu daha sonra konuşuruz hadi gidelim geç kalacağız"Herkes bana şaşkınlık ile bakakalmıştı aslında haklılardı sürekli onlar geç kalacağız hadi gidelim derken ben sürekli bir şey olmaz 10 dkdan diyordum ve bunun sonucunda ise sürekli geç kalırdık. Annemden, müdürden ve öğretmenlerden çok fazla uyarı yesemde siklemiyordum ama polyanacılık oynamam gerekiyordu. " Polyana, anlarsınız ya?" herkesin yüzünden şaşkın ifadesi anında silinerken hep beraber okula doğru yürüdük.
Yine gelmiştim amına koyayım. Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer misali gibiydi bizimkisi de 2 gün kurtulduğumuz için seviniyorduk ve ardından yine tekrar geliyorduk. Eğer Zehra, Ayça ve sanem olmasa hiç çekilir yanı yoktu bu harabenin.