Dedikleri ile bir titreme gelmişti vücuduma. Tam karşımda sarhoş ve psikopat aşığım duruyordu. Diyecek bir şey yoktu. Bana tecavüz edenleri öldürmüştü. Sadece bir kişiyi öldürmemişti. Bana bir kişi tecavüz etmemişti. Gözlerim dolarken kafamı sağa sola salladım. Elini yanağımda hissettiğimde kaçmadım. Gücüm kalmamıştı. Son kalan gücümü de ağlamaya harcayacaktım. Sonra ortalığı bir karanlık alacaktı.
Uyuyup tüm hisleri, duyuları kapatacaktım. Böylece kaçacaktım.
Batuhan beni yatağa bıraktı ve kafamı öptü. Şefkatli bir öpücüktü. Hani olur ya kokusunu doyasıya koklarsın ve uzun süre öpersin içten. Öyleydi. Deniz olmasaydı huzur verirdi.
Şuan Denizin kollarından başka huzur yoktu.
İlk aşkım bana acıdan başka bir şey vermiyordu. Az önce odamdan çıkan ilk aşkım olacak psikopat bana acı veriyordu. Vazgeçmek bilmez o. Yıllardır yaptığı tek şey bu, canımı acıtmak.
Batuhanın yıktığı, harabeye dönüştürdüğü ruhumu Deniz tamir etmişken şimdi yeniden almıştı eline. Yeniden bozacaktı.
Aradan kaç saat geçti bilmiyorum. Pencereden baktım yine ve havanın karardığını gördüm. Rüzgar esiyordu, hava soğuktu.
Hapşurduğumda çok geçmeden kapı açıldı. Sarhoşluğunun etkisi geçmiş Batuhan vardı karşımda. Gülümseyerek yanıma oturdu. Bu normal bir gülümseme değildi. Batuhan hiç böyle gülmezdi.
Sanırım açlıktan beynim error vermeye başlamıştı.
" Sonunda uyandın sevgilim. Aç mısın? "
Sevgilim ?
" Ben evliyim Batuhan. Bırak beni. Bizim hikayemizde mutlu son yok. Ya ben öleceğim ya da polisler seni yakalayacak ve ölene kadar hapis cezası alacaksın. "
Aniden saçımı çekip yüzümü yüzüne yakınlaştırması ile ufak bir çığlık attım.
" Bana ait olmanı da sağlayabilirim. Bunu mu istiyorsun? "
Sigara kokan nefesi tam dudaklarımın üstündeydi. Sanki Denize ihanet ediyormuşum gibi hissediyordum. Lanet olsun ki kalbimin oralarda tarifi imkansız bir acı vardı. Bir an önce kaçmak istiyordum.
Dudaklarımda ki baskı ile düşüncelerimden sıyrıldım. Batuhan şuan beni öpüyordu. Omuzlarından var gücüm ile ittirdim. Ayrıldığında ben nefes nefeseydim ancak o şuan gayet sakindi. Pişman gibi görünmüyordu.
" Şuan bana tecavüz eden o piçlerden bir farkın yok. " dedim göz yaşlarım ile birlikte. Sözlerim yüzüne ok misali saplanmıştı ve gözlerini kırpıştırmıştı. Gözlerinde ufak pişmanlık parçaları gördüm. Saçlarını çekiştirirken ayağı kalktı. Masanın üstünde bulunan eşyaları yıktı, odayı dağıtmaya başladı. Korkunç görünüyordu.
" Batuhan, dur. " Ayağa kalkıp kolundan tuttum. Elimin tenine değmesi ile anında durdu. Güzel bakıyordu bana, gerçekten seviyor gibiydi. Ama hayır, sevgi değildi bu. Saplantıydı sadece.
" Beni hiç sevmeyecek misin? " dediğinde gözlerimi kaçırdım. Eli anında çenemi kavramıştı ve ona bakmamı sağlamıştı.
" Seni Denizden daha çok seviyorum. Farkında değıl misin? "
" Sevgi veya aşk değil bu. Saplantı. "
" Aşığım kızım sana! Bunu kabul et önce. " dedikten sonra ben konuşamadan telefonu çaldı.
" Ne var? "
" Tamam, gidiyoruz. " dedikten sonra odadan çıktı ve kapıyı da kilitledi. Kim, nereye, neden, kiminle gidiyordu?
İçeriden takırtılar gelirken Iyıce merak ettim. Pencereye doğru yürüdüm ve derin bir nefes aldım. Issız bir ormanın içindeydik ve pencereden atlayıp kaçma olasılığım yoktu.
Deniz nerdesin? Kurtar beni artık.
Kapı sertçe açıldığında hemen arkamı döndüm. Batuhan sinirli görünüyordu.
" Kaçmayı mı düşündün? "
" Sadece pencereden bakıyorum. Hem merak etme buradan atlayamam. " dedim bende aynı sinir ile. Sorunlu gibi sürekli hareketleri değişiyordu. Garip davranıyordu.
" Şu yatağı biraz dağıtalım bakalım. " dedi ve sırıttı. Ardından ekledi.
" Deniz kuduracak. " diyip kahkaha attı bu sefer. Yatağı bozduktan sonra dolaptan tshirt ve iç çamaşırları çıkartıp yere attı. Banyodan elinde bir pantolon ile çıktı ve onu da yere attı.
" Batuhan mal mısın? "
Üzerime yürüdü ve beni odadan sürükleyerek çıkardı. Aniden durdu ve bana döndü. Elleri yanağımı okşarken sinirli hali tamamen geçmişti. Şefkat gösteriyordu şuan.
" Hiç mi sevmiyorsun beni? Bana aşıktın İdil. Senin ilk aşkınım. Bu kadar çabuk mu unuttun? " derken gözleri doluydu. Ama gözyaşları akmadı.
" Ben seni çok zor unuttum Batuhan. Ama unuttum, başkasını seviyorum. " dememle kendimi duvar ile Batuhanın arasında bulmam bir oldu.
" Lanet olsun artık başkasını seviyorum veya evliyim falan deme. Sana beni az da olsa seviyor musun diyorum. "" Evet ama Denize aşığım. "
Derin bir nefes aldı ve kafasını omzuma koydu.
" Yapacaklarım için benden nefret etme. Seni seviyorum tamam mı? Nefret etme benden. "
Tekrar beni sürüklerken başka bir soru sordum.
" Nereye gidiyoruz? "
" Erzurum'a. "
" Neden gidiyoruz? "
" Çünkü Denizcik bize çok yaklaşmış. Peki ben ona seni verirmiyim? Bende o göz var mı? " dedi ve güldü. Ardından ekledi.
" Yok. Sen benimsin ve seni kaptırmaya hiç niyetim yok güzelim. "
--
Sanki ikinci kitap pek okunmadı gibi ya :(
Kısa olabilir ama başka kitabımda var o yüzden bekletmeden atmak istedim.
Vee
Sizi seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saplantı 2
RomanceSaplantının 2. kitabıdır. İlk kitabı okumadan bu kitaba başlamayın. İdil için artık işler daha da zorlaşmıştır. Batuhan ona saplantılıyken onun Deniz ile evli olması ve Deniz'e olan aşkı Batuhan'ı çıldırtır. Batuhan aşkı için de olsa kötü şeyler yap...