" Umut. "

3.1K 180 39
                                    

Öne doğru savrulduğumda kapalı olan gözlerimi açtım ve Batuhana baktım. Kapısını açtı ve dışarı çıktı. Etrafa baktığımda bir evin önündeydik. Tek katlı şirin bir evdi. Hatta o kadar güzel bir evdi ki kimse bir katil ve saplantısının burada yaşadığını düşünmezdi.

" Gel hadi. "

Eve doğru yürüdüm ve tam Batuhanın önünde durdum. O lisede ki çocuk yoktu karşımda. Elimi istemsizce sakallı yüzünde dolaştırdım.

Kafamı sağa sola sallayıp kendime gelmeye çalıştım. Elimi yanağından çektim ve yanından geçip içeri girdim.

Odayı incelerken bir anda omuzlarımdan bir odaya doğru ittirildim. Tabi bunu psikopat Batuhandan başka kim yapabilir ki?

" 3 saatliğine seni odamıza kilitliyorum güzelim. Ben alışverişe çıkıyorum. Elimizde pek bir şey yok. "

Başka hiç bir şey demeden arkasını döndü ve gitti. Ancak kapıyı kilitlememişti. Koşarak kapıya doğru gittim ve kapıyı açtım ancak sert bir şeye çarptım. Kafamı kaldırdığımda bunun Batuhan olduğunu gördüm.

" Denemeydi. " dedi ve beni odaya itti. Bu sefer kapıyı kilitlemişti.

Yaklaşık 2 saat boyunca beklemiştim onu. Hatta bir ara odayı bile karıştırmıştım. Çekmeceler boştu, dolaplarda öyle. Sonunda Batuhan kapıyı açıp içeri girdiğinde elinde ki bazı poşetleri yatağın üstüne bağladı.

" Bu gece seslerden rahatsız olabilirsin. Bu yüzden sana kulaklık aldım. Tak kulağına ve hiç bir ses duymamaya çalış. "

Ciddi ifadesi tüylerimin diken diken olmasını sağladı. Gözlerinde ki o ifade.. Zaten kahverenginin koyu tonunda bir renge sahip gözleri şimdi öyle koyuydu ki.

Ürkütücüydü.

Ancak içimde rahat olmamı söyleyen bir ses vardı. Bu ses Batuhan sana asla zarar vermez diyordu.

Tüm duygularım içimden fışkırıp çıkacak kadar güçlü ve yoğundu. Korku, merak, endişe ve özlem.. Hepsi çok yoğundu içimde.

Derin bir nefes aldım ve sakinleşmeye çalıştım. Kulaklığı takmayacaktım.

Aniden bir kapının tekmelenmesinin sesi ile yerimde sıçradım. Ardından cam kırılma sesi..

Ve daha sonra bir erkek sesi. Uzun zamandır duymadığım bir ses.

Umutun sesi..

Umutu unutanlar için : O da Elçini seviyordu ve Deniz ile kavga etmişti.

" Hadi ama! Bugün çok para harcadım Umut. Cam ve kapının parasını alırım. "

" Benimde senden alacağım biri var. " dedi Umut. Gözyaşlarımı tutmaya çalışmadım, sessizce akmalarına izin verdim. Batuhanın gür kahkahası ile yüzümü buruşturdum.

" Benim olanı benden mi alacaksın şimdi sen? "

" O senin değil. Benim de değil. Denizin. Bunu sende biliyorsun. " demesi uzun süreli sessizliği sağlamıştı. Bende yataktan kalkıp kapının önüne geçmiştim.

" BENİM. O İLK BENİ SEVDİ. BENDE İLK ONU SEVDİM. "

Batuhanın bağırışının ardından bir silah sesi duydum. Bu refleks olarak çığlık atmama neden olurken hemen kapı açıldı ancak kapının önünde ben olduğum için kapı bana çarptı.

" Sana dinleme dedim gerizekalı. "

Beni kolumdan sürükledi salona, tam Umutun karşısına bıraktı. Umut bacağından vurulmuştu. Yerde gözleri kapalı bacağını tutarak inliyordu. İçim acıdı onu öyle görünce.

Burayı nasıl bulmuştu? Neden tek başınaydı?

" Umut.. Karşında ki zavallı sana aşık Umut , neden burada sence? " dedi ve derin bir nefes alıp devam etti.

" Yerimizi öğrenmiş ama Deniz'e söylememiş. Sence neden sevgilim? "

Umutun gülüşünü duyduğumda kafamı ona çevirdim.

" Bilmediğin şeyler var Batuhan. Deniz burada olduğumuzu biliyor. İdil daha fazla elinde kalmayacak. "

" O zaman Denize hemen bir not bırakalım. " dedikten sonra silahı Umuta doğrulttu ve onu vurdu.

Kalbim yerinden fırlayacak gibi atarken başımda inanılmaz bir ağrı vardı. Silahın sesi kulağımda binlerce kez çınlıyordu ve bu beynimi patlatacak kadar şiddetliydi. Nefes almak zordu, çok zordu hemde.

" Ahh.. UMUT! Hayır, hayır olamaz. Kabus bu kabus. "

Umutun başından akan kanlar bir hıçkırık daha atmama neden oldu. Yerde sürünerek yanına gittim. Elimi yanağına koyduğumda acı doruklardaydı. Benim yüzümden öldü. Beni kurtarmak için geldi ama öldü. Hak etmeden, öldü.

Öldü.

Öldü.

Benim yüzümden.

Gözümün önünde.

Ve ben sadece izledim.

Kafamın içinde bu sözcükler beni resmen boğarken omzunda bir el hissetim.

" DOKUNMA BANA! " diye boğazım yırtılırcasına bağırdım. Doruklarda olan diğer bir duygu ise nefretti.

Kolumdan sıkıca tuttu ve odaya çekeledi. Beni kucaklayıp yatağa atınca yastığa sarılarak ağlamaya devam ettim. O ise bir kağıda bir şey yazmak ile meşguldü.

Poşetten bir ceket çıkardı ve bana giydirmeye çalıştı. Çalıştı diyorum çünkü şuan ona tamamen terstim. Dediği hiç bir şeyi yapmazdım. Yemek ye dese yemez, su iç dese içmezdim.

Ölecek olsam bile.

" GİY ŞUNU! "

" Giymiyorum. Ne yaparsın? Benide mi öldürürsün? " dediğimde iki kolumu da öyle sıktı ki.. Canım acımıştı ama bu diğerler acıların yanında bir hiçti.

Zorla bana ceketi giydirdi ve ev bir katlı olduğu için odanın camından çıktık. Ne kadar dirensem de kolumu öyle bir tutuyordu ki kaçmak imkansızdı.

Evin arka bahçesinden dolaşırken araba gördüm. Bu araba..

Denizin arabasıydı.

Güzel anıların olduğu araba.

Düğünümüzde çocuklar bu arabanın önünü kesmişti.

Bu arabada kavga etmiştik.

Bu arabada bana sen ne hakla küsersin diyip öpmüştü.

Batuhan eliyle ağzımı sıkıca tutsa da bağırdım. Çıkan çok az sesi Deniz duydu. Ancak yanlış yöne gitti.

Ben evin arka bahçesinde bir ağacın arkasında Batuhan tarafından tutuluyordum. Ancak Deniz evin içine girmişti.

Bunu fırsat bilen Batuhan beni resmen sürükleyerek kendi arabasına bindirdi. Arabasına binip buradan uzaklaşırken son kez onu arkadan gördüm. Geniş omzunda siyah ceketi ve siyah saçları.. Yüzünü görememiştim.

Üzerinde ki ceket ona hediye aldığım ceketti.

Ve gitti gözlerimin önünden. Şimdi gördüğüm yıldızlı karanlık bir geceydi.

Çok az olsun umut var mı?

Düşüncelerinizi merak ediyorum. Lütfen yorum olarak belirtin. Destek olanlara sonsuz teşekkürler.

Saplantı 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin