"Babaaa"
"Efendim oğlum?"
"Ben gidiyom." Alucard derin bir nefes verdi. Yine ne şekilde sabrı sınanacaktı merak ediyordu. Biliyordu, oğlu sevecen hareketler yapıyorsa kesin bir bok vardı.
"Dayıları dolandırmayaa!"
"Saçmalama."
"Ya baba ne saçması ya. Adamların bi işe yaradığı yok iki mutsuz surat yapıp miyavlasam para veriolar beleş para. Baba hem sana da yük olmuyorum daha ne istiyorsun! Ne hayırlı evlatım he." Alucard gözlerini devirdi.
"Uzun konuşarak beni ikna edebileceğini mi sanıyorsun? Tamam, hayırlı evlat ol ve bana gidip marketten süt al. Gece bitirmişsin hepsini gizli gizli zaten. Neyse para vermeyeceğim kendi harçlığınla alırsın artık." içten içe sırıttı Alucard. Gelecek cevabı oldukça iyi biliyordu.
"Ya babaa! Benim harçlığım bitti çoktan ohoo."
"Dayı dolandırmıyor muydun sen nerde paran?"
"Karı kıza harcadım baba."
"Ne?" Harith olduğu yerde yere yatarak gülmeye başladı.
"Şaka baba ya senle de iki taşşak geçilmiyor. Nana'yla geziyorduk dondurma falan aldım ona."
"Düzgün konuş. Tamam o zaman. Ama ben paranın bittiğine inanmıyorum."
"Of baba sen müneccim falan mısın yeter!" ayaklarını sürte sürte kapıya gitti Harith.
"Müneccim falan değilim oğlumsun tabi ki bilicem." mırıldandı Alucard.
~~~~~~
"Ulan harçlığımızdan da olduk iyi mi. Neyse iki tane süt aliyim de biri yatağımın dibinde dursun gece içerim. Of bi kafa yapıyor bayılıyorum süte!" kendi kendine konuşarak markete gidiyordu Harith. Soldaki sokağa döndüğünde elinde poşetle birini gördü.
"Vay be şu devirde yakışıklı adam bulmak zor!" diye bağırdı olduğu yerde. Sarışın çocuk sesin geldiği yöne baktığında Harith'i görmüştü. Anlam veremeyerek bakmaya başladı.
"Sana diyorum aloo." çocuk kendisinden bahsedildiğini anlayınca elini ağzına koyup koşarak binaya girdi. Ofladı Harith. Hiç kafasına uygun insan yoktu şu dünyada!
Sonunda markete gelmişti. Raflara bakarak marketi turlamaya başladı.
"Oha sütler 15 tl vayamk dünya bitmiş bitmiş boşa yaşıyoz şu hayatı bee."
İki süt ve birkaç hüptirik (:D) alıp kasaya gitti. Kasiyer hepsini geçirdikten sonra miktarı söyledi.
"Aa benim yanımda o kadar para yok kii!" cebindeki paraları çıkardı. 10 tl eksiği vardı.
"Ya şimdi ben eve nasıl gidicem babam beni dövücek.. Alamadım istediklerini diye of of." kasiyer tek kaşını kaldırarak kendi kendine yakınan çocuğa baktı anlam veremez bir şekilde.
"Kalanını sonra getirirsin git eve geç kalma." Harith'in gözleri parladı.
"Abi sen adamın dibisin dibi." diyerek poşeti alıp koşarak marketten çıktı. Az şerefsiz değildi şimdi.
Geri dönüş yolunda binaları izlerken o çocuğu yine gördü. Tabi eli durur mu? Hayır. Poşeti yere bırakıp cebinden telefonu aldı ve camdan etrafa bakan çocuğun fotoğrafını çekti birkaç kez. Ardından poşeti geri alıp koşarak eve gitti.
"Al baba." poşeti koltuğa fırlatıp bir şişe süt ve hüptiriklerle koşarak odasına gitti. Alucard başını iki yana salladı. "Yine ne aldı bu?"
~~~~~~
"Bi google'dan aratalım bakalım." google lens ile çektiği çocuğun fotoğrafını okuttu. Başlarda bir şey çıkamasa da aşağı indiğinde bir tane benzer fotoğrafla karşılaştı. Sanırım bu o çocuktu. Hemen babasına mesaj attı.
-----------
Granger babam (adamın dibi)
BABA BEN BUNDAN İSTİOM :&+(%&/(/) %%₺~~~~~~~~~~~
Heyoo
Aslında şu sıralar kitap vs yazmak istemesem de oğlumun doğum günü olduğu içinn aklıma gelen bir kurgu yazmak istedim.
Umarım hayalimdeki gibi eğlenceli şeyler yazabilirim zaman gösterecek artık bunu.
Neys asıl konuya gelelim.OĞLUŞUM İYİ Kİ DOĞDUN SENİ İYİ Kİ DOĞURMUŞUM HIAAA
Seviom seni iyi ki varsın lan <333
momentaekook