Final

375 46 35
                                    

Boynumu bulunduğum kuytuya daha çok ittim. Burnum saçlarına değince gülümsedim. Gözlerimiz kapalıydı ama sarılıyorduk. Uyuyor muydu bilmiyordum ama. Ben ise dakikalar önce uyanmış boyun girintisinde kokusunu soluyordum. Ne ara bu hale geldim ben de bilmiyordum ancak kokusunu seviyordum işte. Elim yavaşça kolunu okşuyordu bir yandan da. Gülerek utandığım ilk sabahtı, onun yatağında. Tanrı bilir saat kaçtı. Güneş ne zaman doğmuştu? Bilgim yoktu. Onun yanında zaman kavramını yitirdiğimi fark etmiştim.

"Sevgilim."dedi kısık sesiyle. Kafamı kaldırıp ona baktım.

"Uyandın mı?" Gözleri hala kapalıyken kafasını sallıyordu.

"Uyanalım ve aşağıya inelim. " ya ansızın böyle görülürsek? Diğerleri bilmiyordu henüz.

"Ne önemi var? Biraz daha yatalım"kollarını belime sardı. Kaçamadım. Telefona uzanmak için elimi komodinin üzerine attım. Aldım ve saate baktım. 09.30du.

"Hadi kalk Taehyung. Hem Jimin'ler ne yaptı onlara bakalım."

"Ne yaptılarsa yaptılar boş ver sen. Uyu hadi." Bu kadar uykucu olduğunu bilmiyordum. Bu yüzden onu tüm gücümle ittim. Kollarını çözdü benden.

"Jimin'in odasına gidiyorum. Sen de uyan tamam mı?"

"Ya Seokjin! Evimde ilk kez uyuyorsun ve onları mı düşünüyorsun?"

Ona bakarken kafamı iki yana salladım.

"Onlar için buraya geldiğimi unutuyorsun ama. Jungkook getirdi beni yoksa gelmezdim ve birlikte uyumazdık."

"Onu bu kez öldüreceğim cidden. Bak gel tamam mı?"
Kafasını yastıktan kaldırıp bana baktı. Kafamı salladım. Onun odasından, onun kıyafetleriyle çıktım ve Jimin in odasına gittim. Kapıyı çaldım ve bekledim. Ses gelmeden açmak istemedim. Ancak uzun bir süre ses gelmeyince yavaşça açtım kapıyı ve içeri baktım.

Onları böyle görmeyi beklemiyordum. Kapıdan içeri uzattığım kafamla onlara bakıyordum. Jimin in yatağında Jungkook göğsünü Jimin için açmış ve uyuyorlardı. Dün bu hale nasıl gelmişlerdi merak ediyordum ancak uykularını bölmek istemedim. Bu yüzden aşağı indim. Mutfağa gittiğimde yine hizmetli bombayı gördüm. Gülümsedim ve günaydın dedim. Bir bardak su alarak içtim ve çıktım mutfaktan. Taehyung'u bekletmek istemiyordum. Üstümüzü giyer ve aşağı inerdik. Ancak oturma odasında oturmuş telefonuna bakan Min Yoongiyi görünce adımlarım onun yönüne ilerledi.

"Günaydın." Dedim karşısına otururken. Kafasını kaldırıp bana baktı, telefonunu kapattı.

"Günaydın. Taehyung'ta uyandı mı?" Kafamı iki yana salladım. Merak ettiğim şeyi ona sordum.

"Dün gece onlar konuşurken yanlarına gittin mi? Taehyung gideceğini söylemişti." Dedim çekinerek.

"Gittim." Dedi dirseklerini dizlerine koyarak.

"Ne kadar verdiler peki?"

"Bunu onlardan duysan iyi olur." Diyerek geriye yaslandı. Gözlerim yüzünde dolandı. Acaba diye düşündüm, Jimine karşı bir şeyler hissediyor muydu halâ? Susmadım. Bir soru daha sordum tepkisinden korksam da.

"Jimin'le daha önce çıktığınızı duydum." Dedim. Bana baktı ve durdu bir süre sonra kafasını salladı.

"Öyle." Taehyung gerçekten kendine göre bir koruma seçmişti.

"Peki hala bir şey hissediyor musun? Birbirinizden kaçtığınızı anladım çünkü. "

"Hayır. Tamamen bitti. Her şey geride kaldı."

Paparazzi Taejin/ Vjin (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin