1

37.9K 153 39
                                    

Minik kelebeklerimmm 🦋

Bu kitabı beğeneceğinizi düşünüyorum. Okuyup da sıkılmadığınız bölümlerle dolu dolu yaşarsınız.

🦋

Annemle aynı evde kalıyorduk, oldukça zor bir hayatımız var. Bu sene lise son sınıf okuyorum. İşin kötü tarafı kaç gündür devamsızlık yapıyordum, hocaların iyice gözüne battım. Annemi arayıp, okula gitmediğime dair şikâyetlerini iletiyorlardı. Okuldan nefret ediyordum çünkü, fazlası ile gereksiz çok insan vardı. Onlarla karşı karşıya gelmek hayatta istediğim en son şeydi.

"Kızım"

Annemin yanına hafifçe gülimseyerek gittim. Ama yüzüme aldığım tokatla neye uğradığıma şaşırdım.

"Bu olanlar doğrumu?!"

Hadi ama anne madem kızacaksın, neden normal bir şekilde çağırıyorsun ki? Ben yine ne yaptığımı düşünürken, annem mutfakta unuttuğum telefonumu gözlerime soktu. "Bunlar ne Azra?!" Annemi sakinleştirip

"Telefonu gözüme soktuğun için, ne yaptığımı görmüyorum kraliçem."

Annem telefonumu elime verip "bunlar kim?" Dedi

Telefonu açtığım da bizimkilerle buluştuğumuz, kafede çektiğimiz fotoğrafı görmem bir oldu.

Babamın anneme yaptıklarından dolayı, her erkeğe karşı bir güven problemi vardı. Bu sebepten benim erkek arkadaşlarım, konusunda üstümde baskı kurmayı deniyor.

"Anne seninle artık bu konuyu konuşmamız gerek?"

"Ne konusu Azra! Her şey ortada, sana bu yaşında erkek arkadaşın olmaması gerektiğini kaç kere daha anlatacağım?"

"Off anne... Anlıyorum seni, ama sende beni anla. Hayat sana acımasız davrandı diye, aynı şeyi benim de yaşayacağım anlamına gelmiyor, o üç çocukta hem sınıfta hem de okulda en iyi arkadaşlarım."

"Anlamıyorsun Azra, biz de zamanında baban olacak o pislikle arkadaştık. Sonra evlilik kararı aldık ama o sadece... Sadece beni kullandı. Ve sana hamile olduğumu duyduğu gün, 'ben baba olmaya hazır değilim' deyip başını alıp gitti."

Annemin gözleri tekrardan dolmuştu, o günleri anımsamak canını yakıyordu.

"Ailem beni kabullenmedi azram... Bana, 'ne halin varsa gör' dediler."

Buraya kadar her şeyi anlıyorum, gerisini annem anlatmıyordu. Sanki onu orda tıkayan bir şey vardı. Annemin koltuğa oturmasını sağladım. Önünde diz çöktüm.

"Anne sakinleş ve bana olanları olduğu gibi anlat. Lütfen, ben artık her şeye hazırım. Anlattıklarını anlayacak yaştayım, bir şeyleri duyacaksam senin ağzından duymak istiyorum."

Annem derin bir nefes aldı. Ellerini, başında gezdirip benim de diğer koltuğa geçmem için eliyle işaret etti.

"Artık sana net olacağım Azra, bundan on sekiz yıl önce, eve dönmüştüm ve babanla o dönemde arkadaştık. Ondan hoşlanıyordum. Ama gençlik aklı, onun bir anlık zevki benim gözüme, aşk gibi geldi ama onun sevgisi de, kalbi kadar sahteymiş."

Babam olacak o kişinin bu kadar iğrenç bir insan olduğunu bilmek, canımı çok acıtıyordu.

Sözlerine yutkunarak devam etti:

"O dönemde senin yaşlarındaydım. Bir akşam, bana dışarı çıkıp kahve içmekten bahsetti. Bende sevindim... Mutlu oldum, kabul ettim. Ama anneannen ve deden çok baskıcıydı. Bu yüzden akşam dışarı çıkmam imkansızdı. Anneme 'kız arkadaşımda kalacağım' dedim. O geceyi, gerekirse dışarıda geçirecektim. Başka çarem yoktu. Düz bir kıyafet giyinip, dışarıda onu bekledim. Gelmişti, bir kaç saat sonra olacaklardan habersiz, içimde kelebekler uçuşuyordu. Arabaya bindikten sonra bir şeyler olacağını anlamıştım."

AileHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin