Kraliyet ailesinde yaşayan Hwang hyunjin bir an önce tahtada geçip ülkeyi yönetmek istiyordu ama bir sorun vardı onun bir abisi vardı adı da changbin di babası kral Hwang soojun çok zalimdi bu yüzden hangi oğlu daha zalim olursa taht onun olucaktı b...
Merhaba ben Hwang hyunjin yani babamdan sonra tanda geçen kişi yani muhakkak öyle olmalı çünkü abim changbin'den daha gadar olduğumu düşünüyorum. Babam çok zalim bir adam halk ondan korkar bu yüzden ayaklanma felan yapmazlar. Babamda ondan sonra tahda geçen kişin zalim birisi olmasını istiyor. Bu yüzden abim ile yarış içindeyiz. Seviyorum da abimi fakat o taht BENİM OLMALI. Sabah civarları gözüme uyku gitmiyordu babamın dediğine göre yarın yeni köleler gelicekti. Bu duruma çok seviniyordum çünkü köşelere ne kadar kötü olursam babamım gözüne o kadar çok girerim ve o taht sahibinin yani BENİM olur. Kölelerin geleceği için mutlu olmalıydım ve zaman çabuk geçsin diye uyumalıydım ama içimde bir his var sanki kölerden biri ile bir şey olcak gibiydi bu yüzden uyanıyordum. Odamdan çıktım aşağı inecektim garip bir şekilde bu saraydan gitmek istiyordum. Saray kapısını açıp saraydan çıktım. Bahçede dolaşmak istemedim. Atıma bindim. Ormana doğru sürdüm. Yavaş gitmekden sıkıldığım için "DEH" diye bağırdım at koşmaya başaldı ormanın içerisindeyim artık atım çok hızlıydı ve biran acı ile inleyip düştü onunla birlikte bende bir tarafa savruldum. Ahh aman Allah'ım canım çok yanıyordu. "hey iyimisiniz?" duyduğum ses ile kafamı kaldırdım çıplak ayaklar ile göz göze geldim yavaşça yukarı doğru çıktım ve nihayet sesin sahibi ile göz göze geldim yüzü çok güzeldi. Dağınık siyah saçları, kömür gözleri ve o eşsiz dudakları çok güzeldi. Yüce Allah'ım ne oluyur bana? Kendine gel hyunjin Yüzünde dikatimi çeken bir şey vardı yarası. Acaba nasıl oluşmuştu?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
" bayım iyimisiniz?" yine o ses yine konuşmuştu. Ses tonu beni büyülemişti "B-ben iyiyim" "gelin bayım yaranız var mı diye bakalım" "peki" Elini bana uzaktı. Yüce Allah'ım bu nasıl eldi bir insan bu kadar mı güzel olurdu. Bana uzatan elleri tutdum. Beni kendisine çekti. Zayıftı güçsüz olucağını düşünmüştüm ama beni çok güçlü çekmişti refleks olarak elim beline dolandı diğer elim zaten elindeydi. Burunlarımız birbirine deyiordu. Sanırım 5dk fln sesisce birbirimize baktık. "beyefendi susuyorum diyorumda neden hala beni bırakmıyorsunuz?" dedi karşımda ki güzelliğe sahip ses o an gözlerim uzun Elerim ile sardığım ince beline gitdi. Yavaşça geri çekildiğimde "özür dilerim ben dalmışım sadece" Karşımda ki kişi kimse onun adını öğrenemek istiyordum. Bu yüzden elimi ona uzatınm "ben hyunjin. Hwang hyunjin" Elimi tutmak yerine başını eğdi. "ben de Lee minho" Elerim hala ona doğru uzanıktı oda anlamış olacak ki elimi sıktı. O elleri yeniden hissetmek bu soğuk havada içimin sıcaklamasına yardım etmişti bile.elerini çeken ilk kişi o olmuştu "söylesene minho bu saate neden buradasın?" "bugün özgürlüğümün son günü o yüzden istediğim kadar geziyorum. Yarın bir kraliyet ailesinin yeni kölesi olacağız ben ve arkadaşlarım yani" Güldü "Daha yeni istediğim kadar dedim değil mi? Ama yarından itibaren ömrümün sonuna kadar kendi istediğim ile bir şey yapamıyacağım. Komik değil mi?" Bu soruna cevap vermek istemiyordum. Onun köle olmasını istemiyordum. Bir dakika bana ne oluyur böyle? Sen Hwang hyunjin'sin Hwang soojun'un oğlusun ne oluyur sana ne bu acıma? "Kaçsana minho" "kaçmak mı? Köle olursam eninde sonun da ölüceğim çünkü dediklerine göre kral ve oğulları çok Gadarmış. Kaçsam açlık susuzluk ve soğuktan ölürüm yani ya ölürüm yada ölürüm ama eğer köle olursam biraz daha uzun yaşarım. Uzun yaşamak istiyorum çünkü bu dünyayı seviyorum " "keşke sana yardım edebilseydim" "önemli Değil" "burda daha fazla kalamam üzgünüm gitmem lazım evden gizlice çıktım üzgünüm" "sorun değil. Umarım birdaha görüşürüz hyunjin " "görüşürüz minho" Atıma atlayıp saraya doğru yol aldım Yarın sabah
Evet ilk bölümün sonuna geldik Yorum yazmayı unutmayın ❤️
