Kraliyet ailesinde yaşayan Hwang hyunjin bir an önce tahtada geçip ülkeyi yönetmek istiyordu ama bir sorun vardı onun bir abisi vardı adı da changbin di babası kral Hwang soojun çok zalimdi bu yüzden hangi oğlu daha zalim olursa taht onun olucaktı b...
Sabah Hizmelinin beni dürtmesi ile uyandım "Prensim kralımız sizi aşağı çağırıyor yeni köleler gelecekmiş" "tamam melly gidiyorum" Diyip kalktım ve üstümü değiştirip aşağı gitdim
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Günaydın oğlum" "Gün mü doğmuş bana yine?" "Ahh oğlum şu gündüzleri neden sevmiyorsun anlamadım gitdi" "neyse baba köleler nerde?" "ahh bak geliyorlar" Diyip parmağı ile bir yeri gösterdi Kahverengi atla buraya doğru gelen adam vardı ve arkasında gelen köleler. Gözlerim tanıdık bir vicut ile karşılaştı minho. Şimdi köle diye verildiği kraliyet ailesi biz mi olduk? Ona işkenceler yapacak kişi ben mi olucaktım. Üstünde dünkü kıyafetleri yoktu yırtık eski bir şey vardı. Göz göze geldik boş gözler ile etrafa bakınıtken benim ile göz göze gelince şok olmuş ve inanıyormuş gibi bakıyordu.Sonunda bizim yanımıza varmıştılar. Adam atdan inip saygılı bir şekilde eyildi ve "sayın kralım. Nasılsınız?" dedi "iyim tae sen nasılsın?" "bende iyiyim kralım" "Neyse yeni köleler getirmeni istemiştim" "evet kralım buyurun seçin" "hmmm şu siyahili çocuğu şu şarışın çocuğu..." "peki kralım" "baba şunu da alalım" diyip parmağım ile minho'yu gösterdim. Minho bana hayal kırıklığı ile baktı sanki onu bir mal gibi istiyordum "tamam oğlum onu da alırız. Eee tae kaç sike" "1500 sike kralım" "pekala al bakalım" "baba siz gidin köleler benim ile gelsin" babamın cevabını beklemeden mahsene doğru gitdim. Arkamda haraketlenme yoktu ama sonra hareketlenmeler başladı sanırım babam onlara gidin emri vermişti. Sonunda mahsene varmıştık. "GARDİYAN AÇ ŞU KAPIYI" Gardiyen kapıyı açınca köleler ile içeri girdik "BURDA SİZ KALICAKSINIZ! KOMİK SANKİ SİZ KÖLELERİ OTELE GETİRMİŞİM GİBİ HİSETİM. SİZ AŞALIKLARA BURA BİLE FAZLA!!" cümlelerim serti ve bende sert olmaya çalışıyordum gözüm birden minho ile birleşti. Bana bakan gözleri "Allah aşkına hyunjin sen napıyorsun? Dünki Hyunjin'e ne oldu?" der gibi bakıyordu. Sözlerim aslında onun için değildi diğerleri içindeydi. Onu gösterek "HEY SEN ÖNE ÇIK!" "ADIN NE SENİN!?" "Lee minho" "AFERİM SÖZÜMÜ İKİLETMEDİN!. LİNO BENİ TAKİP ET SEN BAŞKA BİR YERDE KALICAKSIN!" diyip arkamı döndüm ama bir hareklilik hissetmedim "Allah aşkına sana diyorum minho ama artık yalnızca BEN sana lino diyeceği!" diyip mahsenden çıktım Arkamdan lino'nun geldiğini hissediyordum. Onu ondN başka kimsenin olmadığı karanlık olan bir odaya getirdim. Oda da gaz lambası, tolet ve yatak vardı "sen burda KALICAKSIN lino" "hyunjin" "hyunjin?" "yani prens hyunjin size ne oluyur? Dün geceki siz şimdi ki siz değilsiniz"
Yeni bir Bölümün sonuna geldik hyunho shipleyen askolar Diğer bölümde görüşmek üzere bye ❤️
