Güzel okumalar♡♡●●●
"Jungkook hyung bu pastanın kreması biraz fazla olmamış mı?"
Başını önünde şekil verdiği kurabiyelerden ayıran Jungkook hemen yanında duran Yeji'ye baktı.
Yeji tezgahın üstündeki pastaya bakıyor ve elindeki spatula ile üstündeki fazladan kremaları almayı düşünüyordu. Jungkook onun bu haline gülümsemeden edemedi. Kendisi ikiziyle beraber tam bir hafta önce pastanede çalışmaya başlamıştı ve bu işte ilk deneyimi olduğu için sık sık hatalar yapabiliyordu. Ama bu Jungkook'a göre bir sorun değildi, hata yapa yapa doğruyu öğreneceklerdi ne de olsa.
"Sadece üzerinden birazcık alsan yeterli olur tatlım." Onu güler yüzlülükle cevapladığında Yeji heyecanla onaylamış ve dikkkatli bir şekilde pastanın üzerindeki fazla kremayı almaya başlamıştı. Bakışlarını merakla etrafta gezdirdikten sonra geri yan tarafında pastayla uğraşan kıza döndü Jungkook.
"Hyunjin nerde?"
Pastayla işi sonunda biten Yeji bakışlarını yanında bulunan patronuna çevirdi. Duyduğu ikizinin ismiyle ise yüzünde keyifli bir şırıtış oluşmuştu. "Boş boş etrafta dolanıp duruyordu Mina unnie de onu kasanın başına yerleştirdi." Keyifle söylenmesi Jungkook'un da kahkaha atmasına neden olurken kapıdan giren Soobinle susmuşlardı.
"Jungkook hyung misafirin var."
Yüzündeki imalı gülümseme Jungkook'un kimin geldiğini anlamasına neden olurken başıyla onu onaylayarak mutfaktan ayrıldı. İçeri geçtiğinde gözüne ilk takılan kafenin önündeki arabaydı, daha sonra da arabanın ön kaputuna yaslanmış onu bekleyen bedene baktı.
Taehyung yine her zamanki gibi takım elbisesini giyinmiş bir şekilde onu bekliyordu. Derin bir iç çekmeden edemedi genç adam, karşısında arabaya yaslanmış bir şekilde onu bekleyen beden üstündeki kıyafetlerle yine her zamanki gibi nefesini kesiyordu. Aklı almıyordu bazen, ilişkileri başlayalı bir ayı geçiyordu ama hissettiği duygular o kadar yoğundu ki bu kadar kısa sürede böyle hissetmesi çok garip geliyordu kendisine. Taehyung'la ilişkileri sanki yıllardır devam ediyordu, aynı böyle bir histi işte.
Yavaş adımlarla çıkışa ilerlerken etrafında ona dönen gözleri farkedebiliyordu. Geçtiğimiz haftalarda paparaziler tarafından takip edilmeleri ve bir parkta öpüşürken çekilen ardından da hızlıca medyaya düşen fotoğrafları ile tüm ülke öğrenmişti aralarındaki ilişkiyi. Bunu ilk öğrendiğinde fazlaca endişelenmişti Jungkook, çünkü her ne kadar pek bir şey demeselerde ülkelerinde homofobik çoktu ve bu durumun Taehyung'a etkisinin ağır olma ihtimali korkutmuştu onu. Yine de Kim Taehyung yönelimini açıkladığı gibi aralarındaki ilişkiyi de hiç çekinmeden açıklamış bu durum ise asla şirket hisselerine etki bile etmemişti. O zaman anlamıştı işte Jungkook, Taehyung'un ne kadar güçlü olduğunu.
Üzerindeki bakışlarla beraber sevgilisinin yanına vardığında en başından beri onu izleyen Taehyung olduğu yerden doğrulmuş ve karşısında duran bedenin beline ellerini yerleştirerek kendi kalın dudaklarını karşısında duran ince dudaklara bastırmıştı. Yavaş ve tatlı bir öpücüğü paylaştıktan sonra hoş bir sesle ayrılan dudakları ile alınlarını birbirine yaslamışlardı.
"Hoşgeldin sevgilim."
Mayışmış bir sesle konuşan Jungkook birazcık daha yaklaşmış ve Taehyung'la iyice birbirlerine yapışmalarına neden olmuştu. Onun bu hali büyük olanın hafif bir şekilde gülümsemesine neden olurken derin sesiyle cevapladı sevgilisini.
"Çok hoşbuldum bebeğim."
"Erken gelmişsin bir şey mi oldu?"
"Hayır, sadece akşama gitmem gereken bir davet var ve eğer sende istersen birlikte gideriz diye düşündüğüm için erken geldim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Strawberry Cake ~ Taekook
Fanfiction"Ah sevgilim, şehrin tüm ışıkları asla senin gözlerin kadar parlayamaz." #taekook #minific