UCHİHA MADARA

830 49 40
                                    

Bahçeye açılan kapının arkasında durmuş, hizmetlilerin konuşmalarını dinliyordun. Aşağılanmanın verdiği utançla birlikte onları dinlemen daha da acı verici bir hale geliyordu. Sonunda onları dinleyecek takatin kalmayınca kendi odana gitmeye karar verdin. Odadan çıktın ve sanki seni boğuyormuş gibi hissettiğin koridorda yürümeye başladın.

Madara ile olan evliliğinin altıncı ayındaydın. Fakat buna rağmen sadece birkaç gün birlikte kalabildiniz. Evliliğinizden 1 hafta sonra -henüz birlikte olmamıştınız bile- Konoha'da bir savaş patlak verdi ve Uchiha klanı da krallığı korumak adına savaşa katıldı. Hizmetliler bu savaşı senin kendinle birlikte klana getirdiğin bir uğursuzluk olarak kabullenmeyi tercih ettiler. Madara gittiğinden beri senin ardından atıp tutmaya ve dedikodular yapmaya başladılar. Fakat sen barışı korumak için sessiz kalmayı tercih ettin. Aslında hayatının daha iyi olacağını düşünmüştün. Senju klanının prensesiydin, Konoha'nın kralı olan abin Hashirama köydeki refahı korumak için sana Madara ile evlenmeni teklif etti. Lord Madara'nın kötü şöhretini krallıktaki herkes gibi sen de biliyordun ve bu yüzden biraz korkmuştun. Abin Tobirama buna itiraz etse de sen yine de kabul ettin. Halkının refahını düşünmezsen nasıl gerçek bir prenses olabilirdin ki?

Bir hışımla odanın kapısını açıp içeri girdin. Ardından kapıları kapattın ve yatağına yöneldin. aşırı yorgundun. Göz kapakların yavaşça kapanırken birden kapın çalındı. Yatakta oturur pozisyona geldin ve "Gir" diye seslendin. İçeri hizmetlilerden biri olan Midori girdi.

Y/N: Sorun ne  Midori? 

Midori: Ah, ben sadece bir şeye ihtiyacınız olup olmadığını sormaya gelmiştim. Bir isteğiniz var mı efendim?

Y/N: Hayır Midori, teşekkür ederim. Sanırım uyuyacağım, diğerlerine önemli bir mesele olmadıkça beni rahatsız etmemelerini söyler misin lütfen?

Midori: Tabii ki, size iyi uykular efendim.

Y/N: Teşekkür ederim.

Midori odadan çıktı ve kapıyı kapattı. Tekrardan yatağına uzandın. Diğerlerinin aksine Midori'yi seviyordun. Lordun eşi olmana rağmen, hatta Konoha'nın prensesi olmana rağmen diğerleri sana saygı duymazken Midori geldiğin günden beri sana iyi davranmıştı. "Tatlı kız" diye geçirdin içinden. yüzüne küçük bir gülümseme yayılırken göz kapakların da yavaş yavaş ağırlaşıyordu. Sonunda gözlerin kapandı ve kendini uykuya bıraktın.

...

Bir gümleme sesiyle gözlerini açtın. Uyku sersemliği ile gözlerini çırpıp durdun. uykunun açılacağı umuduyla gözlerini ovaladın. Kollarını tekrardan iki yanına uzattın ve tavanı izlemeye başladın. 2-3 dakika boyunca sanki "Ben neden uyandım" dermişçesine tavana bakıp durdun. Nihayetinde biraz kendine geldiğinde etrafa gözlerini gezdirdin. Yavaşça yerinden doğruldun ve esnedin.

Madara: Uyanırdıysam üzgünüm hime-sama.

Y/N: Sorun değil.

Madara odadaki çalışma masasında oturuyor ve birkaç kağıtla uğraşıyordu. Onu izlemeye başladın. Yüzünün bir kısmını kapatan uzun siyah saçlarının onun yüzünü olduğundan daha güzel gösterişine her seferinde hayran kalıyordun. Kara gözleri sert bakışlarını sanki mümkünmüşçesine daha da sert yapıyordu. Ona her bakışında sanki başka bir ayrıntı fark ediyordun.

Madara: Beni daha ne kadar izlemeyi düşünüyorsunuz?

Y/N: Belki... bir süre daha?

Bunu demenle birlikte Madara gülümsedi. Tıpkı dediğin gibi onu bir süre daha izledin. Vücudun yavaş yavaş sersemliğinden ayrılırken kendine gelmeye başladın. Gözlerin yavaşça fal taşı gibi büyüdü. Yutkundun ve ayağa kalktın. Madara neden buradaydı? Dahası, ne zaman gelmişti?

ANİME KARAKTERLERİ X OKUYUCUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin