Adı Nil olan ama babasının ona verdiği ad ile masal bu yolda yarım kalan masalı tamamlayacaktır. Masal kaçtığı evden sonra yağmurlu bir akşam yiğit ile karşılaşır ve onun evine getirilir. Fakat masal bu evden memnun kalmaz çünkü onu görür... İhane...
Selam yeni bir bölüm ile karşınızdayım :) umarım bölümü sever ve oy verirsiniz.
Bu arada artık her bölüm başına bir karakter koyarak başlamayı planlıyorum, şimdiki gibi.
...
NİL KANAKAN Herkes bir sevgiye muhtaç bir tohumdur. Sevgiyle büyüyen tohumdur. Su ile değil söz ile yetişir insan. Yalan söz kurutur tohumun yeni açan filizini. Oysa daha yeni başlayacaktı hayatına. Kiminin çocukluğu alındı elinden, kiminin çocukluk ruhu. Bende onlardan biriydim. Nil kanakan... Asla bir daha masal olamayacak Nil kanakan. Sevgiye muhtaç yetiştiren her kimse onu sevgisi ile oynayacaktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yeni başlıyoruz ;)
Akşam yemeğinden sonra yiğit beni en üst kata çıkardı. " söyle bakalım Nil hangi odada kalırsın? Balkonlu olan daha rahat istersen orada kal" dediğinde Alya adlı varlıkta burada olması ile duygularımı içeri kapatım. "ah evet kesinlikle balkonlu odalar harika olur demi"diyen Alya ya karşı şaşkınlık beslemiyordum bekliyordum bu cevabı.
" olur, balkonlar severim "dediğimde Alya'nın şaşkın bakışlarını üzerimde sezdim ama ben ona değil sertçe kapıya bakıyordum. Ruhumu içeri sakladım ve duygularımı ruhuma emanet ettim. - sen betimleme! Kes, rolümü bozdun.
Vicdanen kendimi rahatsız hissediyordum ama doğru olan buydu.
Balkonlu odaya geldiğimde yiğit kulağıma doğru eğilerek. "seveceğine eminim, gel bolkona bak" dediğinde kendimi kastım. "aynen hadi bak balkon harikadır" diyen Alya ya sertçe döndüm "fikirlerimi ve seçimlerim senin kararınıza göre belirlemeyeceğim için lütfen fikir sunma, ben zaaten balkona gidecektim" dedim nazikce ama ben gözümle ona gerekli mesajı aktarmıştım. " fikirlerimi paylaşmayı seviyorum" dediğinde " ama ben sevmiyorum" dediğimde durmadan devam ettim " bence sen fikirde sunma, şey gibisin... Çakma müneccim" - oha adı bu olsun, çakma müneccim, demi:)) ok.
"peki, gel balkona geçelim belli susmayacaksınız , Alya sende ses çıkarmadan gel o misafir, sen kafayı mı yedin?" dedi berk.
"yeminle orangutan savaşı izledik" gülmedim dayandım. Berk komedi için yaratılmış bir varlıktı ve bu bana bir engeldi.
Gür bir kahkaha Ay dan geldi ve ortamın sessizliği bizi balkona ilerletti.
balkonun geceyi anımsatan mermerkeri bana babamın kanlar içinde yerde yatan cansız bedenini hatırlattı.
Gözlerim mi doluyor? Ah salak Nil.
Pıt.
Kanın yere damlayışı, yarım kalan masal, benim o masalı tamamlama uğruna çıktığım yolda Nil olmam... Ne kadar karışık bir hayatım varmış :/
