unexpected start

12

    Bilincim yerine geldiğinde yüzüme vuran beyaz ışık beni gerçekten rahatsız etmiş, gözlerimin açılmasını engel olmaya çalışırcasına bedenimle düelloya girmişti. Kendimi zaten son birkaç gündür yorgun hissediyordum demek ki fena hasta olacaktım.

- Bana bak yoongii, o arkadaşın olacak piçe söyle artık jisoo onla ilgilenmediği için saçma yardım gösterileri yapmanıza gerek yok.

- Kızım size insanlık da yaramıyor. Yanlış anlaşılma olmasın chae korktuğu için yardım ettik.

- Umarım umarım. Daha yeni kurtardım sizin pencelerinizden. Heyy! Sen bana kızım mı dedin? Ben senin nereden kızın oluyorum be hıyar.

- Jimin' e portakal, bana hıyar , tae'ye yapmadığın yakıştırma yok. Artık ağzını toplasan diyorum.

- Yah tamam. Yeter artık bir kendinize gelin. Jennie daha sakin olalım hem bunun abimle bir alakası yok. Olsa zaten yardım etmelerine ben izin vermem.

- Evet jennie, bu sefer chae haklı. Biraz abarttın gibi sanki. Sakin kafayla düşününce bize hak vereceksin. Hem bu laftan anlamazlara hakaret edince hapise girince jisoo'yu kim koruyacak. Malum hakaretten bile insanlar hapse girebiliyor.

      Seslerin bana ulaşmaya baslamasiyla gözlerimi artik yavaş yavaş açmam gerektiğini anladım. Ama sanki göz kapaklarının birbirine yapışmış gibiydi. Ben de fisiltidan farksız bir şekilde konuşmayı denedim:

Lütfen sessiz olun. Cidden çok yorgunum. Başım kaldiramiyor bu kadar tartışmayı.

         Benim fısıltıdan farksız konuşmam dikkatlerin bana cevrilmesine sebep olmuştu ki sustular.

- Jis iyi misin bir tanem ? Kendini nasıl hissediyorsun? Gözlerini açmaya zorlama. Biz yanındayız.

- Jen ışığı biraz kısar mısınız iyice zorlanıyorum açmakta ışık yüzünden.

- Hemen bi tanem.

     Jenle olan konusmamizdan sonra odanın ışığı gözüme daha az vurmaya başladı bu sayede ben de gözlerimi acabildim.  Gözlerimi açtığımda karşımda jennie haricinde lisa, chaeyoung ve yoongi vardi.

- Jisoo çok korkuttun bizi. Biz sana diyoruz bu diyetlere bu kadar devam etme. Artık birakman lazım. Baksana kan sekerin artik o kadar düşmüş ki ayakta duramiyorsun.

- Chae, endiselenme sonuçta hep olan bi şey değil bu. Arada insanlar hasta olabilir. Sabah da kendimi pek iyi hissetmiyordum.

- Sen yine de chaeyi dinle jisoo. Diyetine biraz mola ver. Gerçi diyete de ihtiyacın olması çok şüpheli bir durum ama sonra konusuruz artik bunu.

- Neyse , jisoo cok geçmiş olsun uyandığına ve iyi olduguna göre ben gidebilirim. Kendine dikkat et.

    Yoonginin konusmasiyla odada olduğunu unuttuğumuzu fark ettik. O niye buradaydi ki gerçi neden burada olduğunu kızlara çıkınca sorardım.

-Tesekkur ederim yoongi o kadar beklemissin sen de uyanmami.

- Yok önemli değil. Sen yine cok yorma kendini.

     Bunu dedikten sonra herkese baş selamı verip çıktı.

- Bu niye geldi buraya ? Sanki kibar yoongi moodu açılmış gibi konuşuyordu.

- Seni buraya o getirdi jisoo. Bayildigin esnada o da kantine iniyodu. Yardım etti. Ama sonradan gidebileceğini söylediğimiz halde bir türlü gitmedi.

- Kızlar aslında yoongi o kadar kötü biri değil. En soğukları o gibi duruyo olabilir ama abim ve jimine göre daha mantıklıdır.

- Tabi chae sen daha iyi taniyorsun onlari ama bir güvenemiyorum işte kuzenimi onlara emanet etmeye.

- Emin ol jennie onlar ne kadar mide bulandirici insanlar olsalar da o durumda olan birine yardım etmeyecek kadar kötü değiller.

- Bu arada kızlar bem nir şey fark ettim. Bu yoongi ilk kez bu kadar uzun süre birinin gözlerinin içine bakarak konuştu.

      Lisanin dokunduğu bu noktanin ardından jennienin oflamalari yavaş yavaş oktavini yukseltiyordu.

- Kızlar hani sonuçta ben onu kizdirdim ya hani tartisiyorduk ya. Bu gayet normal. Siz de nereye çekiyorsunuz. Üstelik onlardan ne kadar haz etmediğimi biliyorsunuz.

- Biz senin haz etmediğini biliyoruz ama asıl mevzu normalde cevap vermeye bile tenezzül bile etmezdi. Bu supheliydi ama neyse bosverin büyük ihtimalle taeye her seyi tam olarak anlatmak için bu kadar ısrarcı oldu.

- Neyse kızlar eninde sonunda amaçları ortaya çıkar veya sadece gerçekten merak etmiş de olabilir jisooyu. Sonuçta gözünün önünde birileri bayilmiyor insanların sık sık.

- chaeyoung haklı bence de o kadar altında bir şey aramayın. Hemsire ile konusun da çıkalım. Çok sıkıldım burada yatmaktan.

- Hemşire uyanıp kendini iyi hissederse çıkabilirsiniz dedi. Teyzeme soylememeleri icin baya dil döktüm bu arada. O yüzden şimdi kantine gidiyoruz zaten ders de bitmek üzeredir. Sonraki derslere de girmeyiz.

- Çok sağol jennie simdi beni gereksiz saglik kontrollerinden kurtardin. Bu yüzden söz veriyorum artık öğün atlamiycam ve kendime daha iyi bakicam hasta olmamak için.

-  Hele bi bakma kendine iyi o zaman görürsün ben sensiz naparim sen hasta olursan.

     Jennienin bu ilgisine karşı hepmiz kikirdadik. Ve onun önüne düşerek kantine doğru ilerlemeye başladık.

- Eveeet kızlar çorbalar, pilav ve balık işte burada. Midemizden güzel şeyler geçsin. Jisoo kendini zorlama ama en azından biraz ye.

    Chaenin bu uyarısıyla artık bu yememe durumunu aşmak için biraz daha caba vermem gerektiğini anladım. Ben onlar için çok kiymetliydim o yüzden bana bi şey olmamaliydi. Bugün onlar icin ne kadar kıymetli oldugumu cok iyi anladim. Hatta yeni tanıştığımız lisa icin bile.

Yemeğimizi yerken zil çaldı ve insanlar kantine ve yemekhaneye yavaş yavaş inmeye başladı. Tae ve guruba da yemekhaneye girdiler. Biz tekrar önümüze dönünce masadan çekilen sandalye ile tekrar oraya döndük.

- Geçmiş olsun jisoo kızlarla derse gelmeyince ve yoongiden haber alinca sınıf arkadaşımı göreyim dedim. Kendine dikkat et.

- Sağol jimin. Biraz hastaydım o yüzden böyle oldu. Ama yine de uyarina dikkat ederim.

   Jimin geldiği yönde ilerlerken ve ben de kizlarin konusmasina tekrar karışırken kalbimdeki sızı iyice kendini açığa cikariyordu. Jimin gelip geçmiş olsun derken yoongi bile benim icin endiselenirken tae hiçbir şey olmamış gibi davraniyordu.