11

31 4 0
                                    

          Aşşağıya inmemiz ile misafirleri görmemiz bir oldu. Çok iyi giyimli teyzem yaşlarında bir bayan ve yine aynı eniştem yaşlarında bir bay vardı.

- İşte bu kızımız jennie bu da biricik yeğenim jisoo.

- Tanıştığımıza çok memnun olduk inanın. Bizim çılgın da birazdan gelir. Arabada çantasını unuttuğu için geri dönmüştü.

    Güzel giyimli bayan tam bunları söylerken kapıdan kafası görünen lisa ile onun o olduğuna emin olmak istedim. Ama gerçekten de oydu.

Ben tam konuşacak iken jennieyi durdurmak ne mümkün.

- Yah lalisaa akşam olan acil işiniz bu muydu? Umarım hep böyle acil işleriniz çıkar. Başka bir şey istesek olacakmış.

- Aynı okula gidiyordunuz demi jennie kızım. Önceden tanışıyor olmanız mutlu etti.

- Evet annecim. Çok olmadı aslında tanışalı hatta bugün tanıştık ama baya sevdik birbirimizi.

     Tanışma konuşma faslı bitince masaya geçtik. Herkes kendi halinde takılırken aslında ne çok şey kaçırdığımı düşündüm. Bir de ister istemez bu masada bir fazlalık olduğum düşüncesi kafamın içinde dönüp durdu. Aslında onların ailecek kaynaşıp, yiyeceği bir yemeğe sürpriz yumurta gibi dahil olmuştum.

Her ne kadar teyzem ve eniştem beni jennie'den ayırmasa da veya jennie beni kardeşi gibi görse de asla onun gibi bir aileye sahip olamayacağım gerçeği kendimi eksik hissetmeme neden oluyordu.

-Eeee jisoo annen nasıl? Duyduğum kadarıyla minik ama önemli bir iş için seyahate çıkmış.

   Bana yöneltilen soru ile lisanın annesine döndüm:

Annemi en son bir hafta kadar önce görmüştüm ama telefonda sesi iyi geliyordu.

- Onu miss korea seçildiği dönemden beri takip ederim. Markasının en büyük alıcılarındanımdır zaten. Eminim sana da çok şefkatli davranıyordur. Çok takdir ettiğim bir örnek annen. Önemli tasarımlarını taşıması için biricik kızına emanet ediyorsa sana ne kadar değer verdiği ortada.

- Öyledir tabi benim ablam. Jisoo onun kıymetlisidir. Gösterdiği ve göstereceği çabaların hepsi onun içindir. Onun için yapamayacağı hiçbir şey yoktur.

    Onlar böyle konuşurken aklıma takılan iki soru vardı.

Birincisi annemin bana değer verdiğine dair gösterdiği bu oyunculuğu nasıl bu kadar iyi olabilir.

İkincisi teyzemin annemi o kadar iyi tanımasına rağmen ve oyunculuğunun annemin aksine bu kadar berbat olmasına rağmen nasil durumun üstünü bu kadar kolay kapatabilmisti. Her neyse demek ki ailecek oyunculuk yeteneklerimiz takdire şayandı.

Biz bu şekilde gecenin sürmesine izin vermişken saatler saatleri kovalamış ve lisalarin artik kalkma vakti gelmişti. Anladığım üzere eniştemin yaptığı iş görüşmesi de baya iyi geçmişti ki iki adamın da yüzlerini gülücükler hakimdi.

-Tekrardan görüşmek üzere Minji-yaah umarım ablan da bu sefer bize eşlik eder. Çok keyifli bir geceydi.

- Umarım en kısa sürede bu isteğini ona ileticem zaten bir 10 güne falan gelir o da.

       Teyzemleri kendi haline bırakıp vedalaşmak için lisa ve jennie'nin yanına döndüm.

- Bana bak lisa arayı açmak gibi bir hayale düşersen bil ki senin peşini kolay kolay bırakmayacağım. Sonuçta ben Jennie Kim'im.

Ona bir bakış attım ve ben devam ettim bu sefer:

Çok eğlendim Lisa en kısa sürede tekrar buluşalım. Hatta bu sefer bizim evde buluşalım. Nasılsa annem yok. Dedikodu gecesi yapabiliriz.

- Kızlar valla ne yalan söyleyeyim en başta hiç gelmek istemedim. Sizin ile yemeğe geleceğimizi bilsem daha çabuk hazirlanirdim. Neyse yarın okulda görüşürüz.

     

      İkimiz de aynı şekilde ona yarın gorusecegimizi söyledikten sonra iceri girdik.

- Ahh kızlar çok güzel bir geceydi. İkiniz ile de gurur duyuyorum. Bence Min-sung'u yatağa gönderip bir iki lafın belini kıralım. Çok yoruldum ve beni ancak bu toparlar.

- Annecim bir bilsen bizde ne haberler var ne haberler. Magazin bizden sorulur bilmiyor musun?

     Ben de onları onaylayinca yukarı çıkmaya başladık.
Teyzem en başta dediğim gibi annemden çok farklıydı. Annemle asla böyle magazin konuşamazdım veya böyle anne kız etkinliklerimiz olmazdı. Daha çok kan bağları olan ve evde bile zor karşılaşan ev arkadaşları gibiydik. O yüzden kendimi bu geceye bırakıp en azından biraz da olsa aile sıcaklığı görme fikri çok cazip geldi.

**********

O haftasonu ve sonraki günler yine aynı şekilde geçti tae ve benim atismalarimiz, irene'nin igneleme çabaları, annemin rutin kontrolleri ve sonunda annemin dönüşüne neredeyse birkaç gün kalmıştı.  Öyle ki okuldaki veli-ogrenci balosu gibi bi saçmalık olucakti. Ona bile istese katilabilirdi.

Ben sıramda test çözerken lisa ve jennie uyuyo, chaeyoung ise son zamanlarda anlamadığım bir şekilde her zamanki gibi mesajlasiyordu.

- Chae, sormayayım sormayayım diyorum ama artık dayanamıyorum. Bir sorun mu var? Son zamanlarda sürekli biriyle yazışıyorsun endişeli bir şekilde.

    Chaeyoung en başta saniyelik de olsa biraz gerildi ama sonradan toparlyabildi ki önceki masum, tatlı bakışlarını tekrar takındı.

- Aslında evet, babamlar son zamanlarda ders konusunda biraz baskı yapıyorlar ben de üzerimdeki baskıyı ancak böyle birileriyle yazışarak atabiliyorum.

- Bak chae, baskı ne demek iyi bilirim ama bu ,senin tanımadığın insanlarla yazışarak rahatlamanı doğru kılmıyor. Üstelik sırf onlarla yazisacaksin diye bizi bosladin sekerparem.

Hatta bak ne diycem babanla görüşüp seni haftasonlari ders çalıştırabilirim. Hem daha çok görüşmüş oluruz.

- Yaaah unnie, çok sağol ama bu sefer sen derslerine yeteri kadar odaklanamaycaksin. Haklısın yabancılarla yazışmamalıyım. Bir daha da olmayacak ama özel derse cidden gerek yok.

- Emin misin minik sincap? Bizde teklif olur ama ısrar olmaz bilirsin.

     Biz böyle şakalaşıyorken lisa ve jen de uyandı.

- Hey lalisa ! Görüyor musun bak bizsiz nasıl eğleniyorlar.

- Görüyorum görmez olur muyum. Neyseki karnım acıktı da yemekten sonraya saklıyorum bunun hesabını.

    Birden chae, aynı onlar gibi bebeğe benzer bir şekilde konuşarak onlara karşılık vermeye başlayınca ben de kahkahalarımı serbest bıraktım.

- Tamam bu kadarı yeter, ben jennie kim artık duruma el koyuyor ve kantine gitmemiz gerektiğini söylüyorum. Yarim saat icinde artik ne yiyebileceksem.

    Jennie' nin peşi sıra kantine inerken tam kantin girişinde birden sanki konuşmalar ugultuya döndü. Başım döner gibi oldu ve yanımdaki lisanın koluna sarılır oldum." Başım galiba dönüyor." Fısıltıdan farksız olan bu cumlelerimden sonra ayaklarım beni tasiyamadi ve sonrası karanlık.

unexpected startHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin