İkinci kısım
"Devam etmemi ister misin?"
Sadece kafamı olumlu anlamda salladım. Gözlerime bakıp yüzüme kaşları çatık bakınca kıkırdadım "Taehyung devam et." İyi madem anlamında başını oynattı ve devam etti."Seni böyle gizlenerek az çok tanımış oldum. Sana daha çok aşık oldum. Daha fazla bağlandım gözlerine, ellerine, gülüşüne.. Seni düşünmediğim bir dakika bile olmamaya başlamıştı. Sanırım sana takıntılıydım." dedi titrek sesiyle. Yüzüne baktım. Ağlamamaya çalışıyor gibiydi. Sanırım bana platonikken çok acı çekmiş olmalıydı. Keşke onu fark edebilmiş olabilseydim diye düşündüm bir anda. Nefes alış sesiyle kendime gelip ona geri baktım.
"Bir-iki ay o beyefendiyle gelip gidiyordun buralardan. Ama sonra o beyefendi gelmemeye başladı. Sen de üzülmeye başladın. O kadar kahroluyordum ki Jeon. Resmen sen üzüldükçe kalbimden bir parça kopuyordu. O parçalar kayboluyordu içimde.
Yine de o beyefendinin geldiği birkaç gün oluyordu. O da sadece 2-3 ayda bir kere. O gelmediği günlerde ise sen ölüyordun. Ruhun ölüyordu sevgisizlikten. Biricik sevgilimin ölmesine, böylesine acı çekmesine katlanamıyordum. Bu yüzden 8 Eylül'de dayanamayıp başka bir kişilik olarak karşına cikmaya karar verdim. Seni iyileştirmeye karar verdim. Aşkımı bir süre gizleyecektim. Fakat bunu beceremediğim için ertesi günü sana olan aşkımı farkettin. Ayrıca beyaz güller detayını ağzımdan kaçırmıştım. Beyaz güller seni hatırlatıyordu çünkü beyefendi sana o beyaz gülü verdiğinde her zamankinden daha mutlu olmuştun ve dakikalarca öpmüştün onu." dedi ve sağ gözünden kaçan gözyaşını baş parmağıyla sertçe sildi.
"Sana bunları anlatmak aklıma bile gelmezdi. Umarım korkutucu olmamışımdır" dedi burnunu çekerek.Ben şoktaydım. Sözleri ve tapınası sesine gmhayran kalmıştım. İki dakikada acaba benim için fazla biri mi diye defalarca düşünmüştüm. "Jeongguk??" dedi ve kendime getirdi beni.
"Taehyung" dedim titrek sesimle "Sözlerin çok etkileyici. Ben kimseden duymadım bu sözleri. Ne annemden ne babamdan ne o beyefendiden. Ben.. etkilendim." dedim gözlerim yaşlarla doluyken. Taehyung'un da gözleri dolmaya başlamıştı. "Minik güvercinim. Ben hep yanındayım artık. Her zaman. Bana her şeyini anlat. Kus içindekileri. Tutma onları içinde. Her şey bir gün büyüdükçe patlar. Sen de bir gün taşacaksın ve işler iyi gitmez." dedi gözlerimin en derinine bakarken. Ben de ona baktım ve içimde büyüdükçe büyüyen sarılma isteğiyle daha fazla dayanamayıp ellerimle sardım boynunu. Kafamı omzuna yasladım. Ağladım dakikalarca. Hiç bir şey demedi. Sadece sırtımı sivazlayip saçlarımı okşadı.
★★★
"Yıldızları görüyorsun değil mi?" dedim kafam kucağındayken. Dudaklarını birbirine bastırıp kafasını salladı "Hmhm.. Çok güzeller."
"Kesinlikle." dedim gülerek.Ben denize bakarken bana baktığını hissettim. Ben de ona baktığımda şaşırtıcı bir şekilde bana bakan kafasını kaldırmadı ya da bakışlarını kaçırmadı benden. Devam etti bana bakmaya. Karnımda duran ellerime, kulağımdaki küpelerime, dudağımın altındaki benime, dudağıma, gözlerime ve saçlarıma baktı. Detaylıca inceledi beni ve ağzını aralayıp konuştu "Sen yarı görünür bir yıldız gibisin Jeongguk.Seni gercekten görmek isteyenler görebilir. İstemeyenler ise sadece parlak olanlara bakıp hayatına geri döner. Parlak yıldızlar normal insanlara benzerler. Sadece bakıp geçersin. Ama sen onlardan değilsin. Sen özelsin Jeongguk." Dondum. Gercekten sözleri beni delirtebilecek kadar güzeldi. İstemeden ağzımdan şu kelimeler döküldü. "Taehyung, seni yıldızlar kadar seviyorum." Şaşkınlıkla kaşlarını kaldırıp bana baktı. Ardından biraz gülümseyip şunu dedi "Ben de seni yıldızlar kadar seviyorum Jeon."
★
selammm🙇♀️
nasilsiniz
Ben iyiyimmm
burda bitirmeye düşünmüştüm tadımlık olsun istedim
Ama biraz sevgili oldukları kısımlar tatlı olur diye düşündüm o yuzden bunlar biraz sevgili olsunlar😣💗
Neyse gorusuruuuuz🐹💌
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlar Kadar | Taekook
FanficSevgilisinden yeni ayrılan Jungkook, eski sevgilisiyle her gün buluştuğu yerde ağlıyordu. Orada ağlarken gerçek aşkı bulacagi asla aklına gelmezdi.