-
★
-
Uyandım. Hayır bu sefer ilk defa uyandığım anda aklıma telefon yerine o gelmişti. Yanlış anlama lütfen. Ondan hoşlandığımı sanmıyorum. Ama dün onu üzmüş olmalıydım. Bu aklıma takılmıştı. Ondan korkuyorum gibi davranmistim. Ah, düşündükçe fena oluyorum. İnsanları kırmaktan nefret ediyorum.
Kafamı dağıtmak istedim. Bu yüzden komodinin üstünde duran telefonumu, sağ kolumdan destek alarak aldım. Geç kalktığımı telefonun saatine baktığımda anladım.
Instagram'a girdiğimde Yoongi'nin hala takip ettiklerimin arasında olduğunu gördüm. Profiline girdim.
Baş parmağım izinsizce fotografi okşamaya gittiğinde "Ne yapıyorum ben Tanrı aşkına!" diye haykırıp Yoongi'yi engelledim. Olmuyordu. Atamıyordum onu kolay kolay.
★★★
Aklım aslında Taehyung'da. Bu gece ona ne diyeceğimde.
Yatağa sırt üstü uzandım ve düşünmeye başladım. Yüksek ihtimalle 23.23'te orada olacaktı. Çünkü her gün orada bekleyeceğini söylemişti.
Ama..
Aradığı kişiyi bulduktan sonra orada olup olmayacağını söylememişti. Benden hoşlanıyor ve aradığım kişi dediği kişi de ben olmalıydım.
Ah, peki.
Mantıklı düşünmeliyim. Onunla konuştuğum her kelimeyi aklımdan geçireyim.
Beyaz güller.. Beni hatırlattığını söyledi. Mekanı hatırlamaya çalıştım. Orada herhangi bir çiçek türü yoktu.
Tenim? Çok mu beyazdı? Hızlıca kalkıp aynadan yüzüme baktım. O kadar beyaz sayılmazdım.
Kıyafetlerim? Dolabıma koştum. Bir şey hatırlamıştım. Koşarak o gün giydigim pantolonumu dolaptan çıkardım ve ön ceplerine elimi sokup karıştırmaya başladım. Bir sey yoktu ama arka ceplerinde bir sey olduğuna kalıbımı basardım. Hemen sağ arka cebine elimi attım ve elime bir sey çarptığında tutup onu dışarı çıkardım.
Beyaz gül. Bu Yoongi'nin bana verdiği günden beri pantolona sakladığım güldü. Sorun şu: O bunu nereden biliyordu?Saate baktığımda saatin yaklaştığını gördüm ve hemen üstüme bir seyler geçirip koşarak evden çıktım.
Nefes nefese vardığımda daha gelmemişti. Saate baktığımda da gelmesine 5 dakika olduğunu gördüm. Soluklanmak için ağacın altına oturup sırtımı ağaca dayadım.
Nefes alış verişim düzene girdiğinde arkamdan ayak sesleri duyduğum an arkama döndüm. Onu gördüğümde gülümsedim. O da bana gülümsedi. "Buradasın" dedi nazik ve yumuşak sesiyle.
"Evet, seninle konuşmak istiyorum." dedim gözlerine bakarak.
"Pekala" dedi, dudaklarını birbirine bastırıp yanıma çökerken.
"Ben" dedim "Dün için çok üzgünüm Taehyung. Senden ürker gibi davrandım ama gercekten öyle değil. Çok şaşırmıştım. Özür dilerim."
Birkaç saniye bir şey demedi. Ardından alt dudağını yalayıp "Sorun değil Jeongguk. Cidden. Dün dünde kaldı. Benim için bir problem yaratmıyor. Bunu bilmeni istiyorum, hm?" deyip egdigim kafama eğildi. "Hmhm." dedim, başımı salladim bana eğdiği yüzüne bakarak. Gülümsedi. Bende ona gülümseyerek karşılık verdim.Derin bir nefes alıp yanıma yaklaştı. Bu yaklaşım karşısında gülümsemeden duramadım.
Birkaç dakikalık sessizliği, artık merakıma yenik düşüp bozdum.
"Beyaz güller..." deyip cebimde ezilmiş olan gülü çıkarıp ona gösterdim. "bu mu sana beni hatırlatıyor?"
Gülü inceledi ve buruk bir gülümsemeyle "Gguk, beklediğimden çabuk anladın." dedi bana bile bakmadan sadece denize bakarak. Anlamamıştım. "Neyi?" diye sordum yüzüne bakmaya çalışırken. O ise denize gözleri biraz dolu gülümseyerek izliyordu. Endiselenmistim. "Taehyung, iyi misin?"
"İyiyim Jeongguk. Ama sen de iyi misin diye soramayacağım. Kabalığımı affet." deyip ayağa kalkıp "Vaktim doldu." Gitmemesi için kolundan tuttum "Anlatır mısın?" dedim "Her şeyi. Bir şeyler biliyor gibisin."
"Evet Jeongguk. Senin hakkındaki her şeyi biliyorum. Fakat sabretmelisin. Zamanım doldu." dedi ve gitti.Ben ise şok olmuştum. Onu gerçekten hiç görmemiştim. Ama o beni çok iyi tanıyordu..
Kim Taehyung. Kimsin sen?
-
★
-merhabaaa.
şükür şu bölümü yazabildim HIAAAA
NASILSINIZZ
BEN II
NEYSE BENDE BU KADAR BAAY
✰𖦹
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlar Kadar | Taekook
Fiksi PenggemarSevgilisinden yeni ayrılan Jungkook, eski sevgilisiyle her gün buluştuğu yerde ağlıyordu. Orada ağlarken gerçek aşkı bulacagi asla aklına gelmezdi.