1. BÖLÜM ARKADAŞ

39 5 2
                                    

Yanlız başımaydım annem beni çok küçükken sokaklara bırakmıştı. Heryer ikiayak kaynıyordu .Çok üşüyordum ve yiyecek yemek yoktu. O sırada karşıdan büyük bir köpek geldi. Yanıma oturdu korkarak geri çekildim.O dev cüsse karşısında ayağa kalkıp hırladım ama o hala sakince oturuyordu. başını bana doğru yaklaştırdı." Merhaba küçük kedicik aç mısın? " dedi fakat ben hala hırlıyordum." senin kim olduğunu bile bilmiyorum yanına gelemem"dedim. " eğer açsan yanıma gel. Yoksa açlıktan ölebilirsin" dedi " niye beni kandırıyorsun. Sana hiçbir şekilde güvenemem" ama o sadece kalktı ve bana bakarak "bak! bu son teklifim ya gelirsin ya da ölürsün!" Bende ölmek yerine bu fırsatı değerlendirdim." tamam geliyorum, beni BEKLESENE !" dedim ve koştum. Beni öbür köpeklerin yanına götürmüştü olamaz ölmüştüm. Bu köpekler beni mi yiyeceklerdi o sıra kuyruğunu bacaklarımın arasına sıkıştırmış duruyordum. " hain!! Demek beni yiyecektiniz" " biraz sakin olur musun birazdan gelecek" O sıradan bir ikiayak koca bir kase ile yanımıza geldi ve yere boşaltmaya başladı. Beni görünce içeri girdi ve elinde koca bir balıkla geri geldi. Elini uzatmıştı bana doğru kaçıyordum çünkü beni yakalayacak sandım.

Sonradan tüylerim okşamaya başladı ve balığı önüme koydu. beyaz bir köpek bana doğru geldi ve" yesene şanslı olmalısın. Bize öyle güzel yemekler vermiyorlar" dedi ve bir ısırık aldım tadı o kadar güzeldi ki durmadan yemeye başladım. Sonradan köpekler yemeklerini yiyip yavaş yavaş gitmeye başladı. Ben de yemeğimi bitirmiştim ki çöp kovasının arkasında sarı bir kedi gördüm. Biraz ürkmüştüm ama benim Kanımdan olduğu için seviniyordum .onunla tanışmak istiyordum ama köpekler bana kızar sandım. Tüm köpekler gittikten sonra çöp kovasının yanına gittim. sarı kedi oturuyordu. Onun yanına çıktım biraz korkmuş görünüyordu. " merhaba" dedim." benim adım gripati " garip bir şekilde bana bakıyordu "merhaba benim adım da kırıkpençe. Sen bir başı boş musun?" " O ne demek?" " anladım sen bir başı boşsun. Ben bir kabile üyesiyim . Bizim bir liderimiz var savaşçılarımız, yaşlılarımız, yavrularımız, çıraklarımız ve hekim kedilerimiz var." " vay canına ben de sizin kabileye gelmek istiyorum başıboş bir köpek tarafından bakılıyorum çünkü. Tehlikeli olabilir arkadaşları her an beni yiyebilecek gibi bakıyor. Bana yardım edebilir misin? " fakat köpek " hey kedicik yanıma gelsene bekliyorum ". dedi bende ona baktım. tam sarı kediye doğru dönüyordum ki gitmiş. Üzüldüm ve köpeğin yanına gittim" neden senin yanına geliyorum.Adını bile bilmiyorum" " Ben Çamur göz tanıştığıma memnun oldum. kedicik" " benim adımda gripati fakat neden bana bakıyorsun çok merak ediyorum" bana cevap vermedi sonra onun yaşadığı yere gittik ve " İşte benim evim istediğin kadar kalabilirsin." dedi. Çekinerek bir kartonun üstüne yattım. Sonra bana baktı " iyi geceler " dedi ve gözlerini kapadı.

Sabah olmuştu .Çamur gözü görememiştim. Hemen koştum. Fakat öbür köpekler karşıma çıkınca geri döndüm.korkuyordum ama Kırıkpençe'nin yanına gitmeliydim. Çamurgözün evinden hızlıca çıktım. hemen çöp kovasının arkasına atladım. Sonradan yeşil çimenlerin üstüne atladım. Bir sürü ağaçlar vardı ve hepsi de bana buraya gel diyordu. Kableye katılmak için can atıyordum ki arkadan bir hışırtı duydum "sen kims- " demeden üzerime biri çıktı ve beni ısırdı sonrada bıraktı ve tıslamaya başladı." hey sen kimsin ? " " be...ben gripati asıl sen kimsin ?" Kedi beyaz renkli siyah benekli ve kulağının yanında mor bir çiçekle kızgınca bakıyordu . " seni görmemeliler ... ayrıca orman kedileri seni öldürebilir" dedi dişi kedi ."demek ki cana yakın birisin " dedim " hayır aksine seni korumaya çalışıyorum" dedi ve arkasına baktı sonradan bana geri baktı ve dediki " şimdi git buradan ve bir daha gelme" sonradan üzülerek köpeklerin olduğu yere baktım tekrar dişi kediye bakacaktım ama o çalıların arasına girmiş gitmişti.Sonrada çamurgözün yanına geri döndüm dişi kediyi düşünmeye başlıydım.

Gridiş' in Hayatı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin