11. Bölüm

58 3 2
                                    

"Peki, saat kaç?" Diye sordu telefonu için ceplerini yoklarken. Dream kol saatine göz attı ve George'a döndü.

"Gece 11'e geliyor." George bunu duyunca şok oldu, bu kadar çok uyumayı nasıl başarmıştı?

"Peki sen ne zaman uyandın?" Çok utanıyordu.
"Yaklaşık bir saat kadar önce, neden?"
"Beni de uyandırmalıydın."
Diye iç geçirdi George.

Dream nazikçe gülümsedi. "Uyandıramadım çünkü çok rahat gözüküyordun." Dedi ve bu cümle George'un daha da kızarmasına izin vermişti. Bir şey demeden odadan çıktı.

"George inanılmaz tatlı, özellikle kızarınca." Diye geçirdi içinden. Masadaki sigara paketinden bir tane çıkardı ve çakmağını alıp cama yöneldi. Camı tam açtı ve havanın içeriye girerek tenine dokunmasını izin verdi.

Geceleri buralar daha da güzel bir hal alıyordu. Sigarasını yaktı ve içine çektiği dumanı dışarı bıraktı. Gri duman yavaşça göğe yükseliyordu. Dream artık kabus görmek zorunda olmadığı için mutluydu.

En iyi arkadaşı(ları) ile beraberken daha ne isteyebilirdi ki? Mutluydu ve bunun bozulmamasını umuyordu. Sigarasını söndürdü ve üzerine iki fıs parfüm sıktıktan sonra aşağıya indi.

George yemek hazırlıyordu ve Sapnap da televizyonu izliyordu. "Başka işin yok mu Sap? diye sordu. Sapnap ona döndü.

"Evet, yok. Seni bekliyordum yarım saattir yoksun."
"Ne olmuş yani odamda vakit geçiremez miyim?"
Sapnap gülümsedi.
"Elbette geçirebilirsin neden hemen kızıyorsun." Dedi gülümserken. "Hem bak, bugünün yemeği Bay George'dan." Diye de devam ettirdi.

Sapnap işini biliyordu. "Ne izliyorsunuz?" Dedi 'Bay' George arkalarından gelerek.

"Hiiç öyle konuşuyorduk."
"Peki, yemek hazır gelip yiyin."
Dedi ve mutfağa geri döndü.
"Yarın sen pişiriyorsun Sap." Diye uyardıktan sonra Dream'de George'un peşinden giderek mutfağa geçti.

Sapnap gülümseyerek iç çekti ve diğerlerine katıldı. Dream ve George çoktan oturmuş bir şeyler konuşuyorlardı. Sapnap da ikilinin karşısına oturdu.

"Ne kaba, hoş geldin bile yok." Onlara baktı, "Aşk kuşlarısınız resmen." George kaşlarını çatarak Sapnap'a sinirli bir bakış attı.

"Yemek yemek istemiyorsun herhalde, Bay Sapnap?" Sapnap bir süre George'a baktıktan sonra yemeye başladı, Dream de öyle.

"Yemeklerin her zamanki kadar muhteşem." Dedi Dream ağzı doluyken. O dolu yanaklarını sıkmak istedi George ama bir şekilde kendisini geri tutmayı başardı.

"Teşekkür ederim de ağzın doluyken konuşma. İğrenç." Dedi dalga geçen ses tonuyla. İkisi de güldü Sapnap ise hala tıkınıyordu, ne beklersiniz ki? Quackity'si yoktu yanında. Sapnap bu iki pisliğe bakarak efkarlandı ve yemeğini bitirip kalktı.

"Nereye gidiyorsun?" Diye seslendi George ona ağzına bir lokma daha atarken.

Sapnap George'a döndü: "Dışarı çıkacağım, ne oldu?" Saat çoktan gece yarısını geçmişti onlar yemek yerken.

"Bu saatte mi?" Sapnap iç çekti George'un sorusuna karşılık olarak.
"Evet, fazla kalmaz hemen dönerim." Dedi ve George'un bir şey demesine fırsat vermeden ayakkabısını giyip montunu kaptı ve çıktı.

George iç çekti ve yemeğini bitirmiş olan Dream'e döndü. "Yemeğin bittiyse git biraz dinlen hala hastasın." Dream başını salladı ama gitmeden önce bulaşıkları toplayıp yıkadı ve yerleştirdi. George ona onaylamaz gözlerle bakıyordu.

"Neden benim yapmama izin vermiyorsun ki? Hastasın be hasta." Diye kızdı ona. Dream ona karşılık gülümsedi.

"Sorun değil Gogy, en azından bu kadarını yapabilirim."
"İyi tamam ama artık git daha fazla bir şey yapma."
Diyerek onu oradan kovdu. Dream halinden oldukça memnundu.

***

Sapnap telefonunda kayıtlı olan telefon numarasına bakıyordu, üzerinde Quackity yazıyordu. Ona arayıp aramamakta tereddüt ediyordu. Ama en son aradığında da adam akıllı bir şekilde konuşamamışlardı.

(Hepinize selam, bölümün geç geldiğinin farkındayım ama şu sıralar bayağı bir meşgulüm. Bu parantezin üzerinde altı yazılı olan kısım hakkında emin değilim açıkçası hatırlayan olursa lütfen yardımcım olsun. Sapnap daha önce Quackity'e aramış mıydı? Ne kadar bakmış olsam da bulamadım da)

-546 kelime

Who Thought? ||Dnf Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin