"Han kafanın üstünde tava kırarım sonra sana elektirik vererek işkenceye çektiririm"
"İnsan- insan bunu yapmaz amk ne tür bir canlısın sen"
"Seni öldürecek bir canlıyım."
"Gidiyom ben "
"Siktir git"
"Bende seni seviyorum hayatım"
Elimdeki kumandayı Han'a fırlatmıştım. Sürekli falcıya gitmek istiyordu. Götü yemediği için benide çağırıyordu.
2 haftadır buydu konumuz genellikle Han ve aşık olduğu insanlar olurdu. Önünden dişi sinek geçse aşık olurdu bu amip beyinli.
Televizyonu kapatıp odama gittim. Hâlâ kendime sövüyorum nedne gül gibi evimi bırakıp bu amiple ev arkadaşı oldum ki ben.
Üstüme bir şort ve tişört giyindim. Kapımı açmam ile kapının önünde 32 diş sırıtan Han'ı gördüm.
"Han"
"Hayatımmmm"
"Siktirip gider misin"
"Vallaha denedim bebeğim ama sensiz olamıyorum ben"
"Ben senin olmayan nohut tanesi beynini seveyim"
"Bende demirden kalbini"
"Gelmem bak"
"Tamam ya şakadan anlamıyon "
Evden çıkıp yürümeye başladık. Sıcaktan mıdır bilmem ama Han'ı eriyor gibi görüyordum.
Sıkış tıpış olan otobüse bindik. İçimden 'deodorant kullanın lütfen mikroplar ' diye bağırmak istesemde dayak yemek olasığım yüzünden sustum.
Tepemde tip tip bakan teyzeye uyuz olmuştum. Kadın beni gömer o derece birisi resmen ama otobüse binince tüm hayatı kara toprağa bakıyor gibiydi.
"Gençlik bitmiş ya tch tch biz eskiden böyle mi yapardık büyüğümüz varsa hemen kalkardık."
Onu sikine takmayan ablaya bizi eleştirirken bende ona baktım.
"Teyzem bu saatte niye dışardasın sen bugün hafta içi işi olan var okula giden var "
"Sanane be "
Kadının içindeki cadıyı görünce süt dökmüş kediye benzedim.
....
"Kafanı seveyim amk sanane ne derse desin niye bişey diyon"
Bir durak ötede indiğimiz için bana söven Han'ı dinliyordum. Evet sıcaktan eriyorduk ama o teyzenin yanında biraz daha durursam kendimi keserdim.
"Tamam be uzatma "
"Burası"
"Bura ne aq burda bizim organlarımızı çalarlar "
"Ya hadi "
"Han kafanı seveyim kardeşim"
"Bende bende"
İçeriye girip kapıyı çalmıştık eski bir binaydı burası.
Kapıyı bir kadın açmıştı heryer karanlık mumlarla aydınlanıyordu.
"Hoşgeldiniz"
"Hoşbulduk"
Han karşıda oturup bişiler kapan kadınla konuşuyordu. Bende bana uyuz uyuz bakan kediyle bakışıyordum.
"Ne falı baktırmak istiyordunuz? "
"İskambil "
Kadın,Hanla bir şeyler konuşurken bende onları izliyordum.
"Sen birisinin peşinden koşucaksın, uzun boylu, sarı kumral arası saçları var, zor kavuşacaksınız ama kavuşacaksınız"
"Bu kişi erkek mi? "
Han'ın şaşkınlıkla dediği şeye gülmemek için sabrediyordum. Dişi sineğe dibi düşen arkadaşımı bir erkekle hayal etmek ahh hani çok ciddi bir yere gidersiniz de gülmemek için şekilden şekile girersiniz ya öyle hissediyordum.
"Evet erkek"
"Süreniz bitti efendim"
Arkamdan gelen kadın sesiyle ödüm bokuma karıştı ama hiç korkmuş gibi değildim.
Kadının karşısına ben geçtim.
Bişeyler yapmaya başladı. Kağıtlarla oynuyor felandı. Teyzeğ ruhunu teslim etme amk.
"Sen sen çok kötü olacaksın"
Bunu bende biliyordum amk yüzüme demen kırıcı oldı tiyze
"Biri kurtaracak seni kısa boylu siyah saçlı seveceksin onu çok seveceksin oda seni sevecek"
Aha zengin mi ki aq vallaha bana hiç farketmez para olsun yeter
"Evet zengin"
"Töbe bismillah ben onu içimden dedim"
Kadın bir gülüş attı ve derin bir nefes çekti.
"Buraya zorla geldin inanmıyorsun demi? "
"Yani"
"Bunlar yaşanacak çok mutlu olacaksın fakat önce acı çekeceksin her acının sonu bir mutluluktur. "
Felsefe mi okudun teyze ne diyon aaa ama güzel konuştu.
__________________________________
Salam gardaşlar Nassınız iyi olun lan en azında elimiz ayağımız tutuyo nefes alıyoz.
Vallaha bu hikayede içimdeki salak beni çıkartıcam bide bi zengo Changbin of of dadından yenmez
Ne yaşamışım ben lan
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
