normalde flashback sahneler yazacaktım ama yazamadım. bu yüzden sahne aralarına sıkıştırırım diye düşünüyorum.
bir kaç gün bölüm gelmeyecek model jeno'lu ficime odaklanıcam. ———
"Günaydın."
Diyerek girdim içeri. Bizimkiler çoktan masaya kurulmuştu bile. Beni de çağırmayı unutmuşlardı. Hep böyle olurdu. Beni çağıran tek kişi Jeno oluyordu ama onunla da eskisinden beter olduğumuz için çağırmamasına şaşmamıştım.
"Günaydın, iyi uyudun mu? O yatak biraz eski, sırtın acımamıştır umarım."
Haechan yanıma gelip omuzlarıma masaj yaptığında başımı iki yana salladım. Uykusuzdum ama onu rahatsız hissettirmeme gerek yoktu.
"Yatak eski bile olsa yanında Jeno hyung vardı. Kendini siper etmiştir Jaemin için."
Jisung konuştuğunda gerildim. Gerek var mıydı şu an eskileri açmaya? Zaten bitmiş bir şeyi hatırlamamaya çalışıyordum. Arkadaşlarım beni anlamıyordu.
"Jisung gerek var mı eskileri açmaya?"
Benim yerime Renjun konuştuğunda şaşırdım. Bu durumda hiç bir zaman yanımda olmamıştı. Gerçi ayrılan ben olduğum için yanımda olan yoktu ama Renjun direk düşmanım gibi karşımdaydı.
"Sen neden bu kadar sorun ediyorsun Renjun? Ben ya da Jeno susturabilirdik Jisung'ı."
Dedim. Sabah sabah, ne dediğime dikkat etmeliydim ama edemiyordum anlaşılan.
"Bundan sonra Jeno ile ilgili olan her şeyde ben de olacağım. Alışırsan iyi olur Jaemin."
Doğruydu. Gerçekten çıkıyor olmalılardı.
Tekrardan ağzımı açıp konuşacağımda kapı çaldı. Jisung kapıya koştuğunda gelen kişiyi beklemiyordum. Ningning gelmişti, bana sormadan.
"Ne işin var burada?"
"Seni merak ettim, telefonlarımı açmadın. Bende Jisung'ın instagram hikayesini görünce sordum, oda eve gelebileceğimi söyledi. Seni kızdırdım mı?"
Masada beni görmezden gelip Renjun'la konuşmaya devam eden Jeno'yu görünce içimde bir yerlerde pek tarif edemediğim bir duygu hissetmiştim. Anlaşılan herkes hayatına devam ediyordu, benim de kız arkadaşımla masada oturmam sorun olmazdı.
"Sorun değil. Beni rahatsız etmiyorsun. Gel otur, ceketini alayım mı?"
Önce Ningning'e sandalye ayarlamıştım oturması için. Ceketini ve çantasını çıkarıp bana verdiğinde kapının oradaki askılığa bırakmış. Jisung'ın instagram hikayesine bakmıştım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
fotoğrafı tam tersi düşünün, yatan jaemin omuz da jeno ya ait olsun.
Neden bu fotoğrafı bana sormadan paylaşma gereği duyduğunu bilmesem de umursamadım. İçeriye geçip hemen Ningning'in yanına oturmuştum. Oda sırasıyla herkesle tanışmaya başlamıştı. Genelde olduğundan daha fazla ilgilenmiştim Ning ile, ister kıskançlık deyin ya da başka bir şey Jeno'ya olan hislerim tam olarak bitmemişti.
Başınızda son derece homofobik bir aileniz varsa, zaten eski erkek arkadaşınıza hisleriniz bitmezdi. Bir şeyler yarım kalıyor gibi hissediyordunuz.
Geçmiş zamanlarımızı özlüyordum. Jeno, dışarı çıkmadığım günler penceremden atlayıp odama gelirdi. Birlikte uyurduk ve sabah giderdi. Hem arkadaş, hem de sevgilim olarak beni her zaman mutlu etmişti.
Birbirimize açılmamız yıllarımızı almıştı. Ben ondan hoşlanıyordum, o benden hoşlanıyordu ama birbirimize açılmak gerçekten uzun zaman almıştı. Ben onu kaybederim diye düşünmüştüm, oysa homofobik olduğumu düşünmüştü. Annem katı kurallarla büyütmüştü beni. Katı kurallarım olduğunu düşünmüştü anlayacağınız.
Annem arkadaşlarımı sevmezdi. Mark ve Haechan'ı yıllardır çıktıkları için hiç sevmezdi. Onlarla görüşmemem için beni eve kapatıp durmuştu hep. Jeno'dan nefret ederdi. Ona olan hislerimi öğrendiği ilk anda ayrılmam için tehdit etmişti beni.
Benim annem gibi onun ailesi de homofobikti. Benim annem bana bir şey yapamayacak olsa da babası Jeno'ya zarar verir diye bir şey diyememiştim.
Ning mi? Onunla gerçekten çıkıyordum ama sevmeye çalışsam da olmuyordu. Jeno'dan ayrıldıktan sonra Ning ve ailesiyle dışarı çıkmıştık. Annemin zoruyla ondan hoşlanıyor gibi yapıyordum işte. Çocuklar çıktığımızı sanıyordu, Ning de beni tanımaya çalışıyordu. Tam çıkıyor sayılmazdık.
Ning anlattığına göre geçmişte aldatıldığı için çabucak birine güvenemiyormuş bu yüzden bana güvenmesinin zaman alacağını söylemişti. İsterse hiç güvenmesin zaten benim için sorun olmayacaktı ama annemi oyalamak için, anlayışlı erkek arkadaş olmaya çalışıyordum.
Bir kaç saatin ardından Ning gitmek istediğini söylediğinde onu eve bırakmayı teklif ettim ama o ısrarla reddetti. Gerçekten bırakacağımdan değildi ama burdan gitmek istemiştim.
"Jaemin, Ning'den gerçekten hoşlanıyor olmalı. Her saniye onunla ilgilendi."
Dedi Haechan ben Ning'i uğurlayıp dönerken. Kapı arkasından dinliyordum onları.
"Sanmıyorum, Jaemin nefret eder planının bozulmasından. Kızın haberi bile yok doğru düzgün."
Mark devam etmişti. Jeno yok muydu, o ne diyordu?
"Anlayın işte. Bitti her şey. Zorla beni sevmesi için yalvaramam ona. Bitti her şey."
Sonra Jeno'nun sesini duydum. Doğru, her şey bitmişti. Kabullenmesinin en büyük sebebi de Renjun olmalıydı.
