Kumru ile konuşmamızın ardından eve dönmüştüm.
Anahtarım kayıp olduğu için ve Kumru'ya sormadığım için yine kapıyı çalmak zorundaydım. Ve çaldım . Kapıyı Elif açtı ve "Nereye gittin?" diye sordu alayla. Ben de "Sanane" dedim aynı alaycı tonla. Göz devirerek "Saman ye!" dedi . Ben neden böyle bir yaratıkla aynı evde yaşamak zorundaydım ki. "Şu an hiç seninle uğraşamam Elif." dedim. Sesim ayarlamaya çalıştığımdan daha sinirli çıkmıştı. Elif de dil çıkararak "Bende meraklıydım zaten." dedi. Ve salak salak zıplayarak odasına gitti. Bu kızla neden böyle zıttık ya.
Çok yorulmuştum. Odama gidip üstümü değiştirdim. Ve elimi yıkamak için banyoya gittim. Elimi yıkadıktan sonra havluya kuruladım. Gözlerim aynaya takıldı. Mavi gözlerimi, omuzumdan biraz daha aşağıda kalan sarı saçlarımı ve küçük burnumu seyrettim biraz. Tatmin olunca aynanın karşısından çekilip banyodan çıktım.
Odama gittim telefonumdan yarınki derslere baktım. Biraz ödevim vardı. Kitaplığımdan ödev olan kitapları çıkardım. Ödevler sıkıcıydı. Tabi biyoloji dersinden ödev olsaydı sıkılacağımı hiç sanmıyordum. Ama yoktu. Ödevlerim bittiğinde çantamı hazırladım neredeyse akşam olmuştu.
Oturduğum sandalyede esnedim tam o anda Elif içeri girdi ve "Annem çağırıyor yemek hazırmış. Gel biraz yemek ye belki beynin işlevini hatırlar." dedi ve zıplaya zıplaya mutfağa gitti. Laf sokamamıştım ağzım açık kalmıştı. Salak yaratık. Yerimden kalktım mutfağa doğru gidecekken oturma odasının camından bir şeyi parlarken görür gibi oldum. Ama hemen ortadan kayboldu. Sanki bir yerden hatırlıyorum gibi... İyice şizofren oldum diye düşünerek mutfağa girdim.
Elif dün oturduğum yere oturmuştu . Annemle ikisi çorbalarını içiyorlardı. Ben de önünde dumanı tüten mercimek çorbasının olduğu diğer boş sandalyeye oturdum. Dalmıştım. Çorbamı üflemeden içince dilim yanmıştı. Yüzümü buruşturdum. Hemen su içmek için kalktım. O sırada Elif 'in kıkırdama seslerini duydum. Arkam ona dönük olmasına rağmen abartılı bi göz devirdim. Suyumu içtikten sonra yerime oturdum. Ve çorbamı gereğinden fazla üfleyerek içtim. Ama resmen tat alma duyum kaybolmuştu. Bu histen nefret ediyorum.
Yemekten sonra odama gittim. Yatağıma oturdum. Bugün çok yorucuydu. Tam gözümü kapatıp yatacakken perdesi açık olan pencereden yeşil bir ışığın parladığını gördüm. Yemek yemeye giderken gördüğüm ışığın aynısıydı bu. Yaşasın şizofren değilim, yani galiba. Hemen yatağımdan fırlayıp pencereden baktım ama sanki ışık hiç var olmamış gibi ortadan kaybolmuştu. "Ne oluyor ya!" diye söylenmeden edemedim.
Ama bu bana saçma bir zevk veriyordu. Çünkü hayatım anormal derecede normaldi. Ve olağanüstü şeylere açtım.
Perdeyi çekip geri yatağıma oturdum. Sonra başımı yavaş yavaş yastığa koydum. Ve düşündüm; hayatımı, olan biten her şeyi , Kumru'yu... Düşünmek bana iyi geliyordu. Tabi bu bazen düşündüğüm konuya göre değişiklik gösterebiliyor.
Gözlerimi sıkıca yumdum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UZAYDAN GELEN
Science Fiction17 yaşında olan Alena lise son sınıfa gidiyor. Arkadaşları ve ailesi ile aralarındaki kopuk bağdan dolayı çevresindekilere soğuk davranan bi kız olup çıkmıştır. Hayatı anormal derecede normal olan Alena nın hayatı birgün hiç beklemediği değişmeye ba...