1. Bölüm

34 1 0
                                    

Yine her zamanki gibi okula geç kalmamak için erken kalkmıştım ama hazırlanırken zaman uçu vermiş olmalı. Yalnız ailemden ayrı istanbulda yaşadığım için bazen zaman nasıl geçiyordu bilemiyordum. Şuan otobüse yetişmek için koşuyorum. Ahh bir gün bu yüzden geç kalıcaktım. Ucu ucuna yetişiyorum her seferinde.
Bir yandan koşup bir yandan da çantamı kontrol edip her şeyi aldığımdan emin oluydum ki biri arkadan seslendi
"Alev hanım bu sizin galiba"
Arkamı döndüğümde 27-28'lerinde genç bir adamdı daha önce hiç görmemiştim. Eline baktığımda benim cüzdanım olduğunu gördüm. Ahh hayır olamaz
"Teşekkür ederim evet benim düşürmüşüm acale ederken" ben ne konuşuyorum yaa geç kaldım.
"Önemli değil sizden düştüğünü görünce fark etmediğinizi anladım"
"Tekrar teşekkürler" dedim ve daha fazla zaman kayb edemezdim diye yoluma döndüm. Son olarak arkamdan "Rica ederim" dediğini duydum.
Neyseki yine yetişmiştim. Adam olmasa birde cüzdan vakası kaldıramazdım. Otobüse binince her zaman ki gibi pencere kenarına geçtim. Yol boyu müzik dinlemeyi çok seviyorum uzak değil okulum 15 20 dakikaya varıyorum. Ama yinede müzik dinlemek için güzel bir vakit. Müzik dinlerken kafamda farklı sorular geçiyordu taki o adamın bana 'Alev hanım' diye seslenmesi aklıma gelene kadar. Ben onu daha önce buralarda görmemiştim. Peki o beni nerden tanıyor ola bilirki? İsmimi nasıl biliyor ya? Bu sorular kafamda dönüp dururken üniversiteme girmiştim bile. Her zaman ki gibi arkadaşlarımın yanına geçtim direkt.

Neyseki ders bitmişti sonunda. Bu gün çok yoğun ders programı vardı o yüzden sınıftan neredeyse çıkamamışdık. Bi ara kahve almak için sınıftan çıktığımı hatırlıyorum o kadar.
Şimdide oturmuş öğretmenin ev için verdiği ödevlere bakıyordum. İşte bizimkiler geldi.
"Ohaaa çocuk dedikleri kadar varmış, aşık oldum resmen" dedi Miray,
Ayçaysa "Yok bee zengin zübbe işte arabasını görmedin mi? Nasılda ego kasıyordu" dedi sanki umrunda değilmiş gibi
"Kızım çocuk yakışıklık abidesi mübarek neyini sevmedin yaa" ahh Miray yine kime aşık olmuşdu acaba.
"Alevv gördün mü okulun bahçesinde ki çocuğu?" Haa Miray demek şu her kesin konuştuğu bu günkü çocuktan bahsediyordu
"Yok be kızım tüm gün sınıftaydım görmedim. Hem bize ne bee el alemden, arabasından. Bu çocuklar neden bu kadar abartıyor bu gün anlamadım" dedim. Evet biliyordum bu gun sınıfta ve kahve alırken yolda bir kaç kişinin de o çocuktan bahsettiğini duymuştum. Ki zaten oldum olası insanları anlamıyordum zengin birini görünce uzaylı görmüş gibi anlatmalarını. Gerçi bu kadar abartmadan konuşmadan sonra bende merak etmiyor değildim.
Ben yine kafamda kendi halimde düşüncelere dalarken zil çaldı. Son derside atlatıp hemen eve gitmek istiyordum.
Son dersde bitdi ve biz yine 3 kişi Miray, Ayça ve ben okul çıkışına geliyorduk ki, Miray beni sarsmaya başladı bile.
"Ayyy çok heyecanlıyım, çook yakışıklı değil mi?" Miray konuşmasını bitirince kendi içimden 'Kız kendinden geçti resmen' diye güldüm. Ayçaysa ne kadar çaktırmasada oda etkilenmişdi. Neyseki içimdeki düşüncelerden sıyrılıp her kesin baktığı yöne nihayetinde bende baktım.

Mercedes benz g serisinden bir siyah arabaya yaslanmış uzun boylu çocuktu. Ama sırtı bizim yöne dönük olduğundan yüzü gözükmüyordu. Siyah hafif dağınık saçları insanın içinde fırtınalarla esiyordu sanki.
Bir anda bizim durduğumuz yöne döndü. O an yüzünü görme fırsatım oldu. Keskin yüz hatları çok sert bir imaj veriyordu. Ama onların aksini söyleyen siyah gözleri vardı. Hafif kalkık burnu, şekilli düz kaşları yüzünü daha güzel gösteriyordu. Gerçekten övülecek bi yüz hatları vardı. Uzun boylu heybetli biriydi. Neredeyse 1.90 boyu vardı. Boyu ve vucuduyla spor yaptığı her halinden belliydi. Bi anda nasıl olduysa çocuk bizim olduğumuz yere gelmeye başladı. Yanımda Miray nese geveliyordu ama çocuktan gözlerimi alamiyordum tüm dikkatim çocuktaydı dinlemiyordum bile. Ama tuhaf olan oda gözlerini bian için benden çekmiyordu.
Vee o an hiç beklemediğim bir şey oldu. Çocuk bana sarıldı. Hangi ara bu kadar yaklaşmıştır hiç bilmiyirdum. Tüm gücüyle bana sarılıyordu. Saçlarımı kokladığını hissede biliyordum. Ne oluyordu ya burda? Bu çocuk hangi hakla bana sarılıyordu? İçimde ne kadar bir şeyler tamamlanıyormuş gibi giss etsemde bu saçmalık bitmeliydi.

"Ne yapıyorsun yaa gerizekalı mısın?" Diyerek çocuğu tüm gücümle ittirdim.
Gözlerimi dolmuştu onun?
"Kusura bakma Alev bir an seni karşımda görünce, seninde beni gördüğünü görünce dayanamadım. Ama anlatıcam hepsini söz veriyorum" dedi tuhaf çocuk. Gerçi neyi anlatacaktı ki?
"Ne konuşuyorsun ya sen? Sen kimsin? Neden bana sarılıyorsun? Ne anlatacaksın ya sen?" Dedim ama bi dakika buda bana Alev dedi. Bu gün her kes beni tanıyor mu?
"Ya kimsin sen? İsmimi neden biliyorsun?"
"Alev güzelim sinirlenme lütfen bağırmadan konuş" dedigi o an anladım ses tonumu kaldırdığımı.
"Ne saçmalıyorsun ya sen? Kimsin dedim. Ne hakla bana sarılıyorsun? Önüne gelene sarılmamalı olduğunu söylemedi mi hiç kimse şimdiye kadar sana?"
"Alev yapma böyle gel sakince konuşalım anlatıcam hepsini"
Ne anlatacak ya bu çocuk? Beni gerçekten sinirlendirmişti sonunda.
"Ne gelmesi? Ne konuşması seni tanımıyorum bile. Sen beni nerden tanıyorsun? İsmimi neden biliyorsun? Neden sarılıyorsun? Ya kimsin sen? Kim? Kim?" Sanki bu kadar şeyi ona söylememiş gibi bana bakıyordu dolu dolu gözlerle. Delirticekti susarak beni. Gözlerini bi an için kaçırmıyordu gozlerimden. Çok değişik duygular vardı gözlerinde. Hem hüzün, hem mutluluk, hem kırgınlık, acı.
"Ben Ateş" ne bu mu yani cevap? Ateş ismim yüzünden şakamı yapıyor? Ya delirmek üzereyim Ateş kim?
"Ya delirtecekmisin beni? Ateş kim be sen kimsin? Şaka mı yapıyorsunuz bana? İsmim yüzünden mi? Ben Ateş diye birini tanımıyorum" dedim. Artık ne dediğimin farkında değildim. Ama onun gözünde bi duygu geçti son sözüme bozulmuş gibiydi,üzülmüş gibi.
"Alev güzelim her kes bize bakıyor gel anlatıcam hepsini lütfen biraz yalnız konuşalım söz veriyorum her şeyi anlatıcam. Yeterki sakinleş" o deyinceye kadar her kesin bize baktığının farkında değdim. Gerçekten her kes bize bakıyordu. O kadar çok mu bağırıyordum?
"Ne diyorsun ya sen? Ne güzeli? Ben senin güzelin ne ara oldum bee?"

O an bir şeyler oldu her şey durdu. Sankii dünyanın dönmesi bu adamın iki dudağının arasındaymış gibi. Dünya dönmeyi bıraktı. Yada çok hızlı dönüyordu. Başım dönüyordu dünyanın yerine. O sözler kalbime saplandı

"Abinim senin..."

Ateşin kızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin