Bölüm 2: Haberci

42 19 17
                                    

Selammmm^^ nasılsınız iyimisiniz? Bende iyiyim. Bölümü güncelledim baya biraz değişik oldu <3


"Yaraysa açtığın devamlı kanar,
Kabukluğum çocukluğumdan yana,
Nasıl yalnızım kalmışım bir başıma..."

~•~

Yıllar sonra genç prensesler büyümüşler artık okumaları ve çok iyi yerlere gelmeleri lazımmış. Okuyup Devletleri hakkında daha da bilgili olmaları ve halkını kurtarması lazımmış. Şovalyenin gözünden sakındığı biricik prensesleri artık okumaları için uzak mı uzak diyarlara gitmeleri gerekiyormuş. Genç prensesler oldukça zekiymişler her şeyin üstesinden gelebilirlermiş fakat henüz toymuşlar ve şövalye... Onları çok iyi yerlerde görmek istiyormuş. Fakat kim bilirdi ki aynı şeylerin yaşanacaklarını?

"Unutma düşman hep bu mutlu anını bekler sırtından vurmak ve en güzel anını mahfetmek için..."
~•~

"2.BÖLÜM:HABERCİ"

2 Ay sonra...
12/09/2022

"Ela! Nisan! nereye gidiyorsunuz beni bekleyin."

Koştum peşlerinden biraz ilerideki yolun orda durdular ben ise nefes nefese kaldığım için onlardan biraz gerideki yol kenarında durdum. Arabalar o kadar hızlı gidiyordu ki karşıya geçmek resmen imkansızdı. Etrafıma bakındım hiç tanımadığım yerdeydim o yoğunlukta canımı hiçe sayarak zar zor yolun karşısına geçtim onların olduğu yere tam o sırada Nisan o araba yoğunluğu olan yerden geçiyordu "Nisan, dur gitme!" dedim bağırarak.

"Ela, şuna söyle gitmesin, dursana Nisan, dur!" diye bağırmama rağmen Nisan ilerledi ben koşarak karşıya geçtim canımı hiçe sayarak.

Nisan yolun ortasına durup biza baktı "Eee ne duruyorsunuz gelin." dedi ardından "Geçmeyecekseniz niye orda duruyorsunuz gelin hadi ben burda bekliyorum sizi." dedi o orda dururken arabalar hala hızlı hızlı ilerliyolardı "Nisan, ordan çık karşıya geç ya da buraya gel, gel kafayı mı soyırdın araba çarpacak birazdan!" biz tam karşıya geçerken çok hızlı ilerleyen araba yolun ortasında yürüyen Nisan'a çarptı "Nisan!!!!" diye bağıran sesim, hiç birşey yapamayışım, göz yaşlarım birbirine karıştı...

Gözlerimi araladığımda etrafı bom boş karanlık ele geçirmişti. Kendimi sanki başka bir kapıdan çıkıyormuşcasına, karanlığa rağmen gözlerimi sıkı sıkı yumma gereği duygum "Nerdeyim ben o neydi." diye düşünürken kendimi tekrardan karanlığa teslim ettim.

Gece bir kez daha beni karanlığa, karanlıklara hapsetmişti. Tamamen Karanlıktım.

Gözümü tekrar açtığımda başka bir yerdeydim ve düşünmeye fırsat yok yürü diyordu beynim. Yürüdüm,sadece etraf karanlıktı bom boş koridorda bom boş karanlıkta tek başıma süzülüp bir kapıya ulaşım ve tanımadığım insanlarla doluydu.

Karanlıktasın ve etrafın tamamen tanımadığın insanlarla çevrili.

Karanlığı sevmiyorsun çünkü seni içine hapsediyor, senin başka günahlarına şahit oluyor.

Bir ışık görüyorum, onu takip ediyorum, gitme diyorum, dinlemiyor. "Karanlıktan çıkmak için beni takip etme, yüzleş." diyor dinlemiyorum takip ediyorum ve aynı kapıya ağlıya ağlıya, çığlık çığlığa tekrar geliyorum. Karşıma bir yıldız çıkıyor yardım et diyemiyorum karanlık beni esir etmişti. Yıldız parladı ve patladı.

KARANLIKTAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin