Hep beraber oturmuş Gürkan'ın gelmesini bekliyorduk tabi Atakan hariç diğerlerinin planımdan haberi yoktu Tunç da gelmişti pikniğe gitmeyi teklif etmiştim, tabi teklif benden çıkınca şaşırmışlardı. Hem Gürkan'a kendimi af ettirmek için hem de sınavdan sonra kafa dağınıklığı olsun diye cumartesi gününü böyle dolduralım demiştim.
Gürkan gelmez diye çok korkuyordum yaklaşık 15 dakikadır onu bekliyorduk ve hala meydanda yoktu. Sırf Gürkan'ın gelmeme ihtimali yüzünden Tunç'u devreye sokmuştum o gelirse mutlaka gelirdi biliyordum ama gelmediğini gördükçe moralim de bozuluyordu sıkıntıyla nefes verirken başımı önüme eğdim kahretsin ki yine gözlerim dolmuştu nefret ediyordum şu huyumdan. Atakan hemen yanıma gelmiş omuzumu sıvazlamıştı.
"gelecek Gürkan'ı tanıyorum birazdan burada olur."
Kafamı sağa sola doğru sallamıştım bir yanım gelecek derken bir yanımda gelmeyeceğini söylüyordu çok fena ikilimde kalmış durumdaydım. Ellerimi yüzüme gömmüş dolan gözlerimi saklamaya çalışırken Atakan'ın bana seslenmesiyle kafamı hızlıca kaldırmış karşıdan gelen Gürkan'ı görmüştüm. Yine çok yakışıklıydı her gördüğümde düşüyordum bu çocuğa gerçi düşmemek elde miydi ki etkilenmemek imkansızdı. Hevesle ayaklandım oda yanımıza doğru gelmişti öncelikle Tunç'a ilerleyip selamlaştı ardından diğerleriyle bana geldiğinde de selam vermişti bende karşılık vererek gülümsemiştim ama o ifadesizdi fazlasıyla bu beni üzse sesimi çıkartmamıştım.
Çocuklar yiyecekleri ayarlarken Atakan etrafa bakındı sonra bize döndü
"Gürkan ve Ege siz arabaya gidip suları ve kalan eşyaları getirsenize şuan işi olmayan tek siz varsınız "
İkimizde onayladığımızda arabaya doğru yürümeye başladık Atakan bilerek biraz mesafe kalacak şekilde park etmişti arabayı.
Araba'nın önüne gelene kadar hiçbir şekilde konuşmamıştı benimle ara ara gözlerim ona kaysa da o bakmamakta gayet ısrarcıydı. Sonunda geldiğimiz de bizimkilerin yanından yeterince uzaklaşmıştık. Gürkan yine benimle muhatap olmazken bagaja ilerledi eşyaları almak için iç çekerek bana dönmesini sağlayıp yaklaşmıştım iyice yine ellerim titrerken bu sefer göz kontağını bozmamaya yeminliydim.
"Gürkan biraz konuşabilir miyiz?"
Sesim beklediğimden de yumuşak çıkmıştı ,Gürkan'ın bana bakışları ne kadar sert gibi gözükse de öyle olmadığını ben biliyordum. Beni reddetmesini ya da çıkışmasını beklerken usulca kafasını sallayınca istemsizce gülümsemiştim fazla mı tatlıydı?
Dikkatimi zar zor Gürkan'ın tatlılığından çekebildiğimde iç çekerek söyleyeceklerimi toparlamaya çalışıyordum.
"Nasıl başlasam bilemiyorum ama ilk olarak bunları tüm samimiyetimle söylüyorum buna inan , yalan söyleyebilen biri değilim anlarsın zaten"
Sakinleşmeyi çok başarabilmiş gibi heyecanım kat be kat artarken gözlerimi gözlerine çıkardım onun yaptığı gibi en derinlerine bakmaya çalışıyordum , gözlerimiz buluştuğunda ifadesiz suratında yumuşamaya rastlar gibi olmuştum.
"Gürkan ben seni kırdım biliyorum sakın itiraz etme farkındayım ama isteyerek yapmadım nasıl söylesem bilemiyorum gözlerine bakmakta zorlanıyorum ama şey seni kale almayıp umursamadığımdan değil utandığımdan"
Ellerim anında ensemi bulurken yine ve yine kızarmaya başlıyordum beynim gözlerimi çekmem için beni zorlasa da ona engel oluyor bir saniye bile bakışlarımı çekmiyordum üzerinden.
"şimdi diyeceksin ki neden utanıyorsun ee şey bilmiyorum genelde hep güzel şeyler söylüyorsun bana bende istemsiz utanıyorum ama bu hoşuma gitmediğini de göstermez sakın yanlış anlama beni ben seni kırmak istemedim ama beni yanlış anlarsın diye açıklama da yapamamıştım anca söyleyebildim özür dilerim Gürkan aramız böyle olunca ben kendimi çok kötü hissediyorum evet biz tanışalı çok olmadı ama ben sana çok çabuk ısındım ve sana değer veriyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOŞ SAYFALAR / GAY / B X B
Teen FictionBazen öyle anlar olur ki kendimize çok güvendiğimiz konular da bile berbat olduğumuzu hissederiz bu zamana kadar yaptıklarımız gözümüze hep güzel gelirken biri çıkar ve aniden sizi işlevsizleştirir. Daha iyisini yapmak için uğraşıp durursunuz ama hi...