Afrika

12 0 0
                                    

Bazı geceler yazmaya daha yakın hissediyorum kendimi. Mürekkep mi daha koyu , gece mi , yoksa dertler mi ? Bilhassa ayrımını yapmakta güçlük çekiyorum. Satırların ucu hep bir çıkmaz , mürekkep tükeniyorda satırlara sığmıyor isyanlar.  Şişelere sığınıyorum şehrin ışıkları zamanla kararıyor, sonradan anlıyorum ki asıl koyu olan ruhlar.
   Sırtımda geceden kalma ince bir rica, üzerimde ağır bir yük, geçmemiş tüm yüzyılların üzerinde şimdi hiç olmadığın kadar çok üşüyorum , üç yanına denizler koyduğun bu şehir beni bir gece uykuda boğacak diye , yürümesini bildiğim kıyıda gözüm açık kendi kendimi boğdum çünkü Dünya'nın dörtte üçü bana boğulmam gerektiğini söylüyordu , acının dilden dile işlediği bu çoğrafyada önce kendime kendimi inkar ediyorum, üç yanına denizler koyduğun bu şehir beni bir gece uykuda boğacak diye, yürümesini bildiğim kıyıda gözüm açık kendi kendimi boğuyorum çünkü Dünya'nın dörtte üçü bana boğulmam gerektiğini öğütlüyor...
  Tanrılarım beni uzun süre önce yok saydı, ben de acının dilden dile işlendiği bu çoğrafyada önce kendime, kendimi inkar ettim... Tanrılarsa buna eşlik etti..
Afrika'yı siktir edin biz en çok kendi külümüzde kavurulduk , kimse de yoktu sağ içinde , bi başımıza kaldığımızda kaldık , böyle böyle bir deliliğe güzelleme gecesinin daha sonuna gelinmiş kol kırıldı yen içinde bırakılmıştı

BiriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin