William Byers, liseye giden sıradan bir öğrenciydi.
Bu lisedeki son senesiydi ve bu lanet senenin hemen bitmesini istiyordu çünkü son zamanlarda yaşadığı şeyler artık cidden ağır gelmeye başlamıştı.Will insanlara çok çabuk bağlanabilen bir insandı ve ortaokuldan beri gerçek aşkını arıyordu.
Çok saf ve bazen çok aptaldı
Tanıştığı ve tanışacağı herkesin ruh eşi olabileceğine inanıyordu.
Şu ana kadar 2 kişiyle çıkmış ve çok kez red yemişti
ama hala aşka olan inancını kaybetmemiştiSon zamanlarda yaşadığı bir olay yüzünden şuan kimseye güvenemiyordu
Geçen aylarda yine birine tutulmuştu ve arkadaşına sürekli ondan bahsediyordu, arkadaşı dayanamayıp kıza bir not yazdı ve kız bu notu eline alır almaz tüm dershane bir anda ayaklandı çünkü kız dershanede tanınan biriydi
Upuzun geçen 3 ayın ardından olay nihayet yeni yeni unutulmuştu ama Will, kız onun adını yayıp herkesin dönem sonuna kadar onunla uğraşmasına neden olmasına rağmen hala o kıza deli gibi aşıktı ama kalbi çok kırılmıştı, dargındı.23 Kasım Pazartesi;
Yine bir pazartesi günü ilk ders edebiyattı,
Will edebiyat dersini çok seviyordu çünkü gelecekte iyi bir yazar olmak istiyordu.
Fakat bu derste aşırı uykusunun gelmesi gerçeğini değiştirmiyorduWill içinden edebiyat dersini ilk derse koyan kişilere lanet okudu ve kafasını masaya koyarak gözlerini kapattı.
Jane:"Will"
Konuşan Will'in sıra arkadaşı ve üvey kardeşi Jane'di.
Jane tatlı ve biraz saf biriydi Will'in aksine daha önce hiç aşık olmamıştı, hatta aşkın ne demek olduğunu bile bilmiyordu ama çokta umurunda değildi.Jane:"Will kalk artık hadi ders bitti"
Will gözlerini kısarak kafasını kaldırdı ve gözlerini ovuşturup ayağa kalktı.
Bu sırada Jane'le Will'in önünde oturan kızıl saçlı kız konuştu,Max:"Hey nereye?"
Will:"Zil çalmış bahçeye iniyorum"
Max:"Bizi de bekleseydin"
Will:"Doğru, üzgünüm dalmışım hadi çıkalım"Üçlü bahçeye indiğinde Jane ve Max gülüşüp duruyorlardı ama Will hala uykulu olduğu için konuşulanlardan hiç bir şey anlamıyordu
10 dakika sonra
Jane ve Max nihayet gülmeyi bırakmışlardı ve Will'in hala uykusu vardı, daha doğrusu uykusu çoktan kaçmıştı sadece uyku sersemiydi.
Gözlerini ovuştururken karşısında bir çocuk gördü bir an duraksadı, çocuk çok güzeldi ve Will çocuğun çok hoş göründüğünü düşündü,
Sonra aklına hoşlandığı kız geldi,Hoşlandığı kızın adı Sofia'ydı çok itici ve zorba bir kızdı ama dış görünüş olarak gerçekten çok güzeldi.
Will çocuğu Sofia'ya benzettiğini ve bu yüzden hoş bulduğunu düşündü ve onu izleyen Jane'le Max'in yanına gitti.
Max:"Bu neydi şimdi?"
Will:"Hm?"
Max:"Neden iki saat çocuğu dikizledin diyorum?"
Will:"Ha, şey.. sizce de çocuk sofia'ya çok benzemiyor mu?"
Max:"Matematikçinin yiğeni mi?"
Jane:"Ayrıca Sofia'yla alakaları yok"
Will:"Matematikçinin yiğeni mi?"
Max:"Günaydın"
Will:"Sağ ol"Tam bu sırada zil çaldığı için üçlü içeri girdi.
Jane ve Max sınıfa girdikten sonra Will öğretmenler zilinden önce yan sınıftaki arkadaşının yanına gitti.
Sınıfın kapısından arkadaşı Dustin'e seslenip yanına çağırdı.
5 dakika öylesine muhabbet ettiler.Will:"Biliyor musun Matematikçinin yiğeni bizim okuldaymış"
Dustin:"Günaydın dostum, tabi ki biliyorum çünkü kendisi bizim sınıfta"Dustin kapının önünden hafif çekilerek baş parmağıyla arkada arkadaşlarıyla muhabbet eden Mike'ı gösterdi.
Dustin:"Adı Mike, Mike Wheeler"
Will bu ismi içinden tekrar etti,
"Mike Wheeler"