Tüm gün bu karmaşanın içinden çıkabilmek için Sertan'la yollar aramıştık. Aslında olay basitti yarınki mahkemeye gidip boşanacaktık.
" Boşanırsak Hayriye cadısı hapse girecek" dedim iç çekerek. Değişik bir kafası olan değişik bir insandı, onunla eğlenceli, oldukça eğlenceli zamanlarımız olmuştu. Bir yıldır beni Sertan'la evlendirmek için bir tarafını yırtıyor bu da beni ziyadesi ile deli ediyordu ancak birlikte az altın günü kundaklayıp dedikodunun zirvelerinde gezinmemiştik, mahallede olan olmayan bütün olaylardan haberdardı Hayriye Teyze. Hatta öyle ki olay olmayınca canı sıkılıyor olayı kendi yaratıyordu. Yani ortalık biraz karıştıysa sorun yoktu çünkü biz yapmış olurduk ama şimdi sorun vardı çünkü kurban bendim. Hayriye teyze de melek yüzlü bir kahveydi
"Sadece o olsa yine iyi. Üstüne tüm dünyada alay konusu olacağız kendi kimliğine sahip çıkamıyor suçlulara nasıl sahip çıkacak diyecekler. Yani en azından benim için"
"Doğru. Ben olsam bende öyle derdim. Ne biçim polissin insan kimliğine hiç mi bakmaz? Gerine gerine millete göstermeyi biliyorsun. Bay Çok Doğru"
"Laf söyledi bal kabağı hahhh. Sen sanki baktında konuşuyorsun. Ben baktım tabi...Baktım ama medeni halime bakmadım herhalde."
"Offf haklısın. Hangi aklıselim bekar insan, "acaba haberim olmadan evlendirildim mi?" diye düşünüp kimliğini kontrol eder? Düşünüyorum, şahsen ben etmezmişim "
"Sen aklıselim insan sınıfına girmiyorsun hanımefendi. Hayriye teyze ile birlik olabilme ihtimalin 0 değil."
"Hahh" zaten elim ayağım titriyordu. Söylediği şey ile içimdeki sinir gülüş sesiyle dışarı çıktı. Masanın üzerindeki sivri kalemlere ilişti gözlerim. Sertan da bunun farkındaydı. Kaleme uzanırken elimi tuttu.
" Tamam sakin ol şampiyon. Kara dul olmaya çok yakınsın şu an"
"Hayriye cadısıyla birlik olsam kendime koca diye seni mi alırım??"
"Savaşı mı alırdın yoksa?"
"Ben o Savaş olacak adamın gelmişini geçmişini özenle yeniden gözden geçireceğim zaten" dedim. Şimdi sırası değildi. Şimdi sırası değildi ama kafatasını oyup beyin koyacaktım içine. Sevaptır.
Savaş Sertan'la aynı karakolda polis memuruydu. Bir süredir de bana ilgisi vardı. Az dövmemiştim ama gitmiyordu başımdan. Şimdi ise Hayriye teyzenin düzenlediği dümeni gün yüzüne çıkarıp beni kurtararak sempatimi kazanabileceğini düşünüyordu. Medyaya bile haber vermişti .Show haberde gündemi süslüyorduk. Bekle sen bekle...Tüm Türkiye'ye rezil olup senin kollarına koşarım çünkü zaten ben. At ağızlı.
Oflayıp elimizdeki kitapları ve defterleri kenara bıraktık, gözlerimiz hâlâ anayasaydı medeni kanundu dolanıyor, acaba bir kez daha baksak çözüm bulabilir miyiz diye ufak ufak yoklamaya devam ediyorduk.
Karakolda Sertan'ın odasındaydık. Hava aydınlanmaya başlamıştı. Kahvelerin etkisiyle hâlâ dimdik ayaktaydık ama belki itibarımızı kurtarırız diye bir hırsla başladığımız araştırma süreci bizim için güzel sonuçlar doğurmamıştı.
"Dava onların istediği gibi sonuçlanırsa her şey çok hızlı olup bitecek" Sertan'ın kurduğu cümle beynimde yankılandı.
"Onların istediği gibi sonuçlanırsa itibarım mahvolur "
"İtibarın harikaydı çünkü... Haftada 3 kodestesin, Kodesin gediklisi diye namın var itibarın çok zedelenmez yani"
"Suç işler, Kodesin Gediklisi olurum ama haberi olmadan evlenen bir geri zekalı olamam."
"Yarın duruşmamız var karıcığım. Unuttuysan hatırtlatayım" O sırada bir şey oldu. Aklımda bir fikir belirdi. Öyle ki bana yaptığı geri zekalı imasını bile sineye çektim
"Acaba gerçekten olabilir mi?"
"Bir fikrin var!"
===================================
Merhabalarrrr :)))))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kodesin Gediklisi
Teen FictionBir uyanıyorsun 2 yıllık evlisin. Peki nasıl olmuş bu? Mahallenin mobesesi, birçok evliliğin çöpçatanı yani kısacası Hayriye cadısı gizli saklı kıyıvermiş nikahınızı. Hemde kiminle? Didiştiğin, kavga ettiğin, eğlendiğin, yakışıklı, yetenekli mert am...