𝐌𝐞𝐝𝐲𝐚//𝐏𝐡𝐨𝐞𝐛𝐞 𝐁𝐥𝐚𝐜𝐤
*
Otuz gün..
Bir ay daha geçmişti.
Seherbazlık bürosunda çalışmam dışında değişen bir şey yoktu.
Euphamia ve Fleamont'ın isteği üzerine burada kalmaya devam ediyordum.
Her şey normal gidiyordu.
En azından benim için.
Aynı şeyler diğerleri için geçerli değildi.
Riddle ve grubu onları zorluyordu.
Yoldaşlık olanların gazeteye yansımaması için olağan üstü bir çaba gösteriyordu fakat kulaktan kulağa söylentiler devam ediyordu.Riddle ise..
Onu görmemiştim.Yine.Garip olan tek şey sokaklarda karşılaşmaya devam ettiğim ölüm yiyenlerdi.
Çapulcular ise bu duruma aynı şekilde bakmayı sürdürüyordu.
'Riddle sana aşık,Phoebe.'
'Muhtemelen iyi olup olmadığını görmek istiyor.'
Bunları söylüyorlardı fakat onların içi de şüphe doluydu.Böylesine soğuk birinin bir kalbi olup olmadığını düşünüyorlardı.
Eğer gerçekten bana aşık olsaydı, şuan burada olurdu.Yanımda.O gün gitmek istediğimde,engel olurdu.
Ama bunları yapmadı.
Gücün peşinden gitti.
Eğer güç aşkının önünde geliyorsa,bu gerçekten sevgi olamazdı.
Zaten bana bahsetmişti,aşık olamadığından.
Bunu Çapulcular'a söyleyemesem de bana aşık olabileceği gibi bir ihtimal, benim için kesinlikle yoktu."Tek yaptığın şey,oturmak."
Sirius cübbemi alarak üzerime fırlattı.
Omzunu ovuşturdu.
Görevden gelmişti."Hadi,eve gidiyoruz. Biliyorsun,katılman gereken bir düğün var."
*
Siyah hafif göğüs dekoltesi olan,mini bir elbise giymiştim.
Kesinlikle gelinin kız kardeşi gibi görünmüyordum.Zaten öyle değildim.Bugün kesinlikle özenmemiştim.
Tek istediğim,sadece birkaç dakika burada durmak ve akşam yemeğine yetişmekti.Burada olmamın tek sebebi ise şüphesiz Cissy'di.Gelmem için onlarca mektup yollamıştı.
Lucius ve Cissy etraftaki misafirlere selam verirken,annemi gördüm.
Anne.Onun gibi biri için fazla kutsal bir kelimeydi.
Etraftaki insanlara yapmacık gülümsemeler göndererek,kahkahalar atıyordu.
Yüzümü buruşturdum."Çok sinir bozucu."
Bella elindeki sigarayla yanıma geldiğinde,dumanı yüzünden geriye doğru çekildim.
Druella bunu görürse,Bella'yı lanetleyebilirdi."Cissy mutlu.Bende onun için mutluyum."
Katıldığımı gösterircesine başımı salladım.
"Phoebe.Annem seni bekliyormuş."
Dakikalar sonra Meda'nın sesi öfkelenmeme neden oldu.
Hangi yüzle beni yanına çağırıyordu?
Aslında gerçekleri bildiğimi,bile bilmiyordu.
Yani oyun oynamaya devam edecekti.Bella sigara paketini uzattı.
Reddettim.Arka bahçeye doğru yürürken,beni ne için çağırmış olabileceğini düşünüyordum.
"Sonunda gelebildin.İki aydır neredesin sen?"
Yüksek ses tonu kaşlarımın çatılmasına neden oldu.
Etrafıma bakındım.
Kağıt veya kalem yoktu.Ona cevabını veremezdim.
Bakışlarımı fark etti.Alayla güldü."Bu kadar aciz olmak zorunda mısın?"
Bu sorusu,benim için zamanın durmasına neden oldu.
'Bu kadar aciz olmak zorunda mısın?'
Altı kelime.
Sadece altı kelime,bir insanı bu kadar etkileyebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐒𝐢𝐥𝐞𝐧𝐜𝐞 [𝐓𝐨𝐦 𝐑𝐢𝐝𝐝𝐥𝐞]
FanfictionLal. İnsanlar,konuşamayanlara böyle seslenirdi değil mi? Peki ya konuşmak istemeyenler. Onlara ne denirdi? - "Eskiden severdin yağmuru,şimdi ne değişti?" - !𝐛𝐲//𝐚𝐠𝐧𝐞𝐬𝐫𝐢𝐝𝐝𝐥𝐞¡ [𝐚 𝐭𝐨𝐦 𝐦𝐚𝐫𝐯𝐨𝐥𝐨 𝐫𝐢𝐝𝐝𝐥𝐞 𝐟𝐢𝐜𝐭𝐢𝐨𝐧] |𝐛𝐱𝐠|